• ortak tarihsel belleğimizdeki verilere göre bu aleti çalma deneyimleri şöyle aşamalandırılmıştır:

    elementary: aydede
    intermediate: samanyolu
    advanced: bana bir masal anlat baba

    bu aşamaları geçtikten sonra başka bir müzik aletlerine yönelebilirsiniz...
  • yeterince saygı görmediğini düşündüğüm müzik aleti...bir arkadaşım anlatmıştı..
    bir gün okulca cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası dinemeye gidilir. konserden sonra orkestra şefi müzisyen beyefendi* öğrencilerle yakından ilgilenir..
    - arkadaşlar aranızda herhangi bir enstruman çalmayı bilen var mı?
    hep birden eller kalkar
    - çok şahane...peki sen ne ne çalabiliyorsun...
    - flüt
    - harika ya sen
    - flüt
    - inanamıyorum...böyle bir şey olamaz.. hepiniz biliyor musunuz
    hep bir ağızdan
    - evet
    adam şok olmuş ve sevindirik bir halde öğrencilere sarılır, öğretmenlerin elini filan sıkar tebrik edici, hayranlığını ifade eden sözler filan söyler. daha sonra
    - yok hayır bunu gözlerimle görmeliyim
    der ve bir tane flüt getirir ve çocuklardan birinin eline verir (bkz: eline vermek). çocuğun flüte bakışı ile yıkılır tabi..
    - lütfen bişeyler çalın
    - ama biz bunu bilmiyoruz ki, biz blokflüt demiştik..
    - ha o mu...o düdük düdük
  • türkiye'de düzenlenecek herhangi bir spor organizasyonun resmi çalgısı. adamların vuvuzelası var da bizim hiç mi bir şeyimiz yok? gayri resmi rakamlara göre yurt çapında 20 milyon blokflüt var. hem de biz afrikalılar gibi "düt düt düt" üflemeyeyiz. 75.000 kişi aynı anda "bak postacı geliyor" çalarız gavurun ağzını açık bırakırız alimallah.

    ayrıca bu enstrüman çok pis bir şey, orta okulda kılıççılık oynarken kafama gelmişti, çok pis kanadı.
  • gençlik günlerimizin efsane enstrümanı. üç parçadan müteşekkildir, en üst parçası üflemeye yarar, orta ve uzun kısım tel delikli 6, en alt ve küçük kısım ise iki delikli bir notayı barındırır. en alttaki kısmı da kapatıp bir do verecekseniz, hafifçe üflemek gerekir bu alete yoksa "fööyt" gibi anlamsız bir ses çıkar blokflütten.

    blokflüt bireysel çabalarda ciddi bir karizma sıfırlayıcı olmasının yanı sıra, grup çalışmalarında facialara yol açmasıyla ünlü bir enstrümandır. özellikle sınıfın iyi flüt çalan öğrencilerinden (ki genelde hatun olur bunlar, yanlarına da bir iki sap verilir, yeşillik olsun diye) oluşturulan blokflüt korosu tadındaki organizasyonlar, her türlü rezaletin oluşması için gerekli altyapı sağlamaya muktedirdirler. pembe renkli kıyafet giymiş ve hep bir ağızdan "cik cik cik cik de ötüyor kuşlar" adlı sanat harikasını çalan bu bünyelerden birisinin, çalma esnasında nota kaçırması, flütten angutça bir ses çıkarması, blokflüt korosunda konsantrasyon falan bırakmayacak, o noktadan sonra koradan asenkronize yüzlerce ses çıkmaya başlayacaktır. izleyici arkadaşlarının kıkırdamaları hatta yarılmalarının ardından şarkının icrasını bitiren koromuz sahneden bir hüzünle ayrılacak, velilerin canhıraş alkışları dahi bu hüznün giderilmesinde yeterli olmayacaktır.
  • tukuruk bezinize hakim olamadığınız zamanlarda* kesinlikle çalınmaması gereken, zira tükürüğün pıt pıt pıt diye önlüğünüze damlaması ve müzik öğretmeni tarafından tuvalete gönderilmeyle sonuçlanacak olayların sorumlusu müzik aleti.
  • kullanılan flütler genelde helvacıoğlu veya nasis markadır. iyi çalabilenler genelde gaza gelip yamaha veya hohner'e geçiş yaparlar, diğer arkadaşları tarafından saygı görürler, müzik hocaları genelde ilk onların adını öğrenir, parçaları ilk ona çaldırır.
  • okullarda soprano blokflut caldirirlardi... bunun altosu, tenoru, basi, sopraninosu dahi vardir. alto blokflut gercekten guzeldir... ozellikle de handelin eserlerini caliyorsaniz.
  • geçtiğimiz haftalarda bir arkadaşım müzik aleti çalmaya karar verip fiyatlarını araştırdıktan sonra helvacıoğlu blokflüt alarak kendince bir hobi yaratmaya kalkıştığında anladım ki, sanata ilgi duyan dar bütçelilerin sığındığı limanmış bu alet.
  • insanların kurallara karşı gelmekten ne kadar tırstığını hatırlatan alet. evet, türkiye'deki milyonlarca çocuğa bu aleti çaldıran ve daha da korkuncu dinleyen binlerce öğretmenden sözediyorum. tamam milli eğitim bakanlığı 'müzik dersine de önem veriyorum, hatta enstrüman da öğreticem ne var' gazıyla bu aleti müfredata sokmuş, sen hoca olarak bu işkenceye niye maruz bırakıyor ve bırakılıyorsun? seç sınıftan bunu iyi çalmayı beceren bi kaç çocuğu onlar bunu çalsın, geri kalanı da yine müzikle ilgili bişeyler yapsın derste. illa 'yapmam söylenen bu diye' o kadar çocuğa bunu çaldırıp, sınıfı tükürük kokutmak, aletin içinden üflenen kağıt parçalarıyla sınıfların kirlenmesine, çocukların yaralanmasına göz yummak zorunda mısın? şaka niyetine bununla birbirinin kulağına borazanvari bir tonda 'düüüüüüüüüüt' yapılmasıyla geçici duyma kaybına uğrayan çocukları da mı görmedin? ya da pazar sabahı pazartesi günkü müzik sınavına çalışıcam diye ebeveynlerin sabah keyfinin içine edildiğinden de mi habersizsin? hadi bunları bırak, bir kaç kişi hariç herkesin ayrı telden, tel de değil, başka bir taraflardan, çaldığı korolara sen nasıl dayandın be hocam? peki neden işkenceye devam ettin? ayıp valla.
    (bkz: evet blok flüt çaldırıldım)
  • http://www.dolmetsch.com/method.htm adresinde sapıkça güzellikte bir method var. alto, soprano, tenor, ne isterseniz bir bir nota basılışlarını, üfleme ile ilgili önemli bilgileri koymuşlar.

    ayrıca buradan 1 milyarı bulan ispanyolca konuşan vatandaşın bilmesini isterimki blukflüt'ten 2,5 oktava kadar ses çıkabilmekteymiş. fakat bazı kaynaklar 2 oktav olduğunu söyler... yalandır. kendileri becerememiştir 2. oktavı aşmayı.
hesabın var mı? giriş yap