bloom

• hastasınım.
• (bkz: bloom taksonomisi)
• beach house'ın 15 mayıs'ta piyasaya sürülecek, teen dream'i ardından gelecek 4. stüdyo albümü. bünyede bir kıpır kıpırlık, bir yerinde duramama söz konusu. her ne kadar bahar/kış müziği yapsalar da^*; yazın loop'a alınacak albümü olmasını bekliyorum şahsen, bakalım.
  
  1. myth
  2. wild
  3. lazuli
  4. other people
  5. the hours
  6. troublemaker
  7. new year
  8. wishes
  9. on the sea
  10. irene
• çok iddialı hatta teen dream'e kafa tutabilecek bir albüm. kaldı ki rateyourmusic.com'da teen dream'den daha yüksek bir puan alarak, 2012 yılının şu an için 1 numarasına oturmuştur. kaldı ki bu sene tindersticks'in, leonard cohen'in hiç de başarısız sayılmayacak albümleri çıkmış olmasına rağmen onlardan daha iyi olduğunu ben de onaylayabilrim, tabii ben kimsem artık. bir de anathema'nın weather systems'ı da ikinciliktedir ki, bana kalırsa bunu da aşağı yukarı hak etmektedir, bir nevi geri dönüş yapmış adamlar. gerçi belli bir standardı genellikle tutturuyorlardı da, yine de hoş olmuş.
  
  neyse değerli sözlük okurları dinleyelim, dinletelim bu bloom denen beach house albümünü. eminim amarigada, britanyalı dostlarımın pretentious hipster bullshit diye tanımlayacağı yayın organlarından da övgü alacaktır, bu yaz da kealiforniyea'daki çeşitli starbaklarda ve dahi bilumum apple bilgisayar kullanıcısının yüksek olduğu mekanlarda sıkça işitilebilecektir.
  
  hadi hayırlı işler.
• in the morning when i wake
  and the sun is coming through,
  oh, you fill my lungs with sweetness,
  and you fill my head with you.
  
  shall i write it in a letter?
  shall i try to get it down?
  oh, you fill my head with pieces
  of a song i can't get out.
  
  can i be close to you?
  ooh-oo-oo-ooh, ooh (simile).
  can i be close to you?
  ooh, ooh.
  
  can i take it to a morning
  where the fields are painted gold
  and the trees are filled with memories
  of the feelings never told?
  
  when the evening pulls the sun down,
  and the day is almost through,
  oh, the whole world it is sleeping,
  but my world is you.
  
  can i be close to you?
  (ah) ooh (aah), ooh (aah).
  can i be close to you?
  (ah) ooh (aah), ooh (aah).
  
  *whistling*
  
  can i be close to you?
  (ah) ooh (aah), ooh (aah).
  can i be close to you?
  (ah) ooh (aah), ooh (aah).
  
  can i be close to you?
  ooh, ooh.
  
  şeklinde sözlere ve harika bir klibe sahip the paper kites şarkısıdır. ruh haline göre acıtır da huzur da doldurur, her şeyi yapar mazallah.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=8injttg_duu
• ingilizce'ye farsça'dan geçmiş olabilir bu kelime. çünkü iskambildeydi sanıyorum, bütün kartların açılması anlamında kullanıyor.
• kayra şaraplarının leona serisinden yarı tatlı bir şarap. meyve tadında, içimi kolay. (bkz: muscat) evet vedat'çım söz sende..
• jamie xx'in elinden geçmiş olan versiyonu yasal uyuşturucu olarak raflarda yerini alabilir.
  
  http://youtu.be/fmnh5tn8aem
• beach house albümü olan bloom 2012'nin en iyilerinden. çevirip çevirip dinliyorum, hiç sıkılmıyorum o buğulu sesten. davulcularını nerden buldularsa ellerinde tutmaya baksınlar. hazır gelmişken radiohead'in bloom'una da laf etmeden gitmeyeyim. canlı versiyonu öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrıldı benim için o. works with headphones only. neyse beach house'un bloom'undan şaşmayın siz yine de. iyice saçmaladım, gideyim artık. bye.
• troublemaker gibi bir güzelliğe sahip beach house albümü.