• bobrek yetmezligi hastaligi sebebiyle bobrekleri %70-80 oraninda calismamaya baslayan kisilerin basina gelen nihai cozum. diyaliz makinesi ancak vucudu bir sure idare eden gecici bir cozumken bobrek nakli tum dunyada cok fazla insanin beklemekte oldugu bir nakil turudur. alici ile verici arasindaki uyum icin turlu turlu testler yapilir (doku testi vs.) ne kadar uyuyor gorunse de vucud takilan bobregi reddedebilir.
  • sağlıksız olduğunu düşündüğünüz/bildiğiniz ve ayrıca doktorların bilgi seviyesinden emin olmadığınız hastanede olmamanız gereken organ nakli...
    dünyada en çok olunan organ nakli ayrıca(öyle duydum).
    ve 1990 yılında yaşamış olduğum ve sonrasında güzel anılara(evet güzel) sahip olduğum organ nakli şekli.
  • böbrek nakli sonucunda takılan böbreğin ilk başta iyi çalışsa bile, bir müddet sonra vucut tarafından reddedilme ihtimali herzaman bulunmaktadır. dolayısı ile böyle bir operasyon geçirmiş hastaların kalan hayatlarında kendilerine çok dikkat etmeleri, gribal enfeksyonlardan mutlaka kaçınmaları gerekmektedir.
  • artık doku ve kan uyumu gerektirmeden yapılabildiğini öğrendiğimiz organ nakil operasyonu.

    sabah gazetesinde prof. dr. alper demirbaş ile yapılan bir röportajdan alıntı:

    doku uyumsuz böbrek naklini de ilk kez sizin ekibiniz yaptı. kan uyumsuz böbrek naklinden sonra nasıl bir gelişme olabilir?

    doku uyumsuz organ nakilleri çok önemliydi. türkiye'de ilk biz (akdeniz üniversitesi organ nakli merkezi) uyguladığımızda tıp dünyası tartıştı. bazıları kabul etmedi. şimdi pek çok merkezde uygulanıyor. kan uyumsuz organ nakilleri için de benzer eleştiriler aldık ancak eminim pek yakında pek çok merkezde bizim gibi seri olarak uygulanabilecek. çünkü bu bir devrimdir. böbrek nakillerinde kan uyumsuz organ naklinden daha büyük bir gelişme artık yok. bunun bir adım ötesi doku üretimi ya da türler arası nakildir. kısa zamanda bunların gerçekleşmesi olası görülmüyor.
  • sonrasında hastaların çok fazla umursamaz hareket edip vucutlarına ve böbreklerine zarar verdiği nakildir.
    sanılanın aksine, yeni böbreğe sahip olununca herşey bir anda düzelmemektedir. vücudunuzda özetle yabancı bir madde bulunmaktadır ve siz ilaçlarınızı ve düzenli almadıkça vücut bu maddeyi kabul etmez, etmiş oslada bir süre sonra red eder. ilaçlar düzenli alınıyor dahi olsa da, bunlar bağışıklık sistemine saldıran türdendir. haliyle vücudunuz viruslere daha açık bir hale gelmektedir. ve her yeni hastalık, kırıklık, sahip olduğunuz "yeni" böbreğin olması gerektiğinden daha erken yaşlanması ve bozulmaya yakınlaşması anlamına gelmektedir...
  • önümüzdeki 10 yıl içinde doku uyumsuzluğu sorunu nedeni ile oluşan komplikasyonların tamamen ortadan kalkacağı nakildir.
    genetik bilimi ve insan doku uyumu veya uyumsuzluğu konsuunda öğrenilen yeni teknikler sayesinde bu oeprasyon sonucunda böbrek sonsuza kadar vücutta sorunsuz çalışacaktır. ama hali hazırda nakilli hastalarda(yeni böbrek sahibi olmanız hasta katogorisinden çıktığınız anlamına gelmez) bu tip gelişmeler muhtemelen işe yaramayacak...

    not: tamamen kişisel fikir ve böbrek nakli konusnda rastladığım gördüğüm konular doğrultusunda yazdım. tıp bilgim ancak hobi seviyesindedir. sonra bu adam yanlış biliyor, diyalizle uğraştık falan demeyin.
  • yediklerinize dikkat etmezseniz 8 yilda bobrek tekrar reddedebiliyormus. iyi bakarsaniz da ben 15 sene goturenini duydum. aylik da duzenli kontrole gitmeyi, hastalanirsaniz hemen doktorunuza gorunmeyi ihmal etmeyin. benim yakin bir akrabam bu illetle karsi karsiya geldi. onune geleni yedigi, kendine de normal bir kisi gibi baktigi icin bobrek 8 yil dayandi. kreatin seviyeniz normalde 1 olmasi gerekirken yuksek cikiyorsa mutlaka birine gorunun. idrarinizdan kan geliyorsa da bununla alakali olabilir.
  • bizi ömür boyu devlet ve hastane garantisi altında olacağımızı söylerek ikna ettikten sonraçamlıca medikana'da doktor barış akın ve ekibine yaptırdığımız işlem.

    nereden bilebilirdik ki 1,5 sene sonra tüm ekibi toplayıp gerisin geri florence nightingale'e dönüp medicana'daki tüm hastaları mağdur edeceklerini?

    şimdi medicana'da olanlar parasız olarak ne medicana'da ne de florence'de kontrole gidebiliyor, tahlil yaptırabiliyorlar. medicana doktorlar gitti diye kabul etmiyor; florence orada operasyon olmadı diye.

    halbuki herkes bilir, o cin doktorlar da bilir, bu böbrek nakli işinin sonrası çok daha önemlidir.
    yakın aralıklarla hastaneye gidip tahliller yaptırırsın, bağışıklık sistemi baskılandığı için garip garip şeylerden hasta olur-hastalık kaparsın. dolayısıyla seni 7/24 söğüşlemeden kabul edebilecek bir hastaneye ve doktora ihtiyaç duyarsın. işte özel hastaneler de böyle, bu güvenceyi -havadan- vererek kandırıyorlarmış zavallı insanları.

    siz siz olun, yazılı güvencenizi almadan hiçbir şey yaptırmayın.

    herhangi bir hastanenin aciline gitseniz, doktorunuzun fikri olmadan hiçbir şey yapamıyorlar çünkü.

    siz de olmayan paranızı özel hastane aciline bayılamadığınıza yanıyorsunuz işte.

    (bkz: #37841396)
  • alıcıda siroz,ilaç bağımlılığı ya da aktif enfeksiyon varsa yapılması kontrendike olan işlem.
  • "mart ayının ikinci perşembesi dünya böbrek günü kapsamında böbrek sağlığına dikkat çekmek için etkinlikler yapılmaktadır. ülkemizde her 7 kişiden biri ne yazık ki kronik böbrek hastasıdır ve kronik böbrek hastası olan 60 bin kişi ise diyaliz tedavisi görüp böbrek nakli beklemektedir.

    böbreklerimiz ne işe yarar?

    her gün yemek yaparız ve yemek sırasında bir sebzenin çer-çöp kısmını veya tüketmeyeceğimiz kısmı ayıklarız, işte böbreklerimiz tam da bunu yapıyor. yediğimiz yiyeceklerin vücudumuzda kullanırken zararlı ve fazla maddeleri kan yoluyla alır süzgecinden geçirdikten sonra idrarla dışarı atımını sağlar. yaptığı bu işlem yaşam için çok değerlidir.

    böbrek hastalıklarının birçoğu yetersiz su içmekten, sağlıksız beslenme, fazla miktarda tuz tüketimi, sigara ve alkol tüketimi, yanlış ilaç tüketimi, hareketsizlik ve obezite ile birlikte ağız ve diş sağlığı bakımının yeteri düzeyde yapılmaması ve önemsenmemesi gibi nedenlerden ötürü karşımıza çıkabiliyor.

    böbrek hastalıklarından koruna bilmek için;

    öncelikle her yazımda bahsediyorum lütfen yeterli su tüketin. (sıvı değil su lütfen bu iki kavramı önemseyin bedenimizdeki tek seyreltici madde sudur- günlük su tüketimi kilonuzun yazın yüzde 5’i, kışın yüzde 4’ü)

    yeterli su içmek günlük tükettiğimiz toksik maddelerin seyreltilmesini sağlarken aynı zamanda bazı aminoasitlerin ve minerallerin böbrek içerisinde birikerek oluşturduğu taş hastalıkları da önlenmiş olacaktır.

    günlük kısıtlanmış tuz tüketim alışkanlığının kazanılması da böbrek sağlığıyla birlikte göz ve kalp-damar sağlığını da korumaktadır. yemeklere fazladan eklediğimiz her tuzun sizi akut böbrek yetmezliğine, tansiyon hastalıklarına ve körlüğe götürebileceğini unutmayınız. günlük tuz ihtiyacınız dünya sağlık örgütü’nün belirttiği üzere 65 kiloluk bir insan için 5 gramdır ve 5 gramın üzerine tükettiğiniz her gram zararlıdır.

    sigara tüketiminden uzak durup alkol tüketimini de sınırlandırarak böbrek sağlığımızı koruyabilmekteyiz.

    her yıl yüzlerce kişi yanlış ilaç ve (özellikle antibiyotik ve ağrı kesiciler) sonucu akut böbrek yetmezliğine girmekte ne yazıktır ki ülkemizde de bunun hiçbir şekilde önlemini almayan bir sağlık sistemi ile de karşı karşıyayız. hekime sorulmadan hiçbir ilaç tüketilmemeli ve hekime başvurduğunuzda da hiçbir tahlil yapıp muayene etmeyen hekimin sadece sizi dinleyerek önerdiği ilacı da kullanmak doğru tedavi etme şekli değildir, sağlık sisteminin hekime biçtiği tedavi şeklidir. hekimlerinizi yönlendirmeleriniz yanlış ilerleyen bu sisteme karşı birlikte çözüm üretme yöntemi olabilir.

    hareketsizlik ve obezite ile mücadele de böbrek hastalıklarından korunma şeklidir. ağız ve diş sağlığı böbrek sağlığını korumada çok önemlidir. diş çürüğü ve ağız yapısındaki bozukluk, sindirim sistemini doğrudan etkiliyor. sağlıksız dişler, mide ve sindirim sistemi hastalıklarına, beyin, kalp, akciğer, böbrek üstünde olumsuz etkilere zemin hazırlıyor, enfeksiyon riskini artırıyor. bu nedenle günlük diş sağlığına önem vermek gerekiyor bunların başında her yiyecek tüketiminden sonra ağzı çalkalamak ve düzenli diş fırçalamak çok önemli fakat diş fırçalarken de marketlerden alınan diş macunlarının sadece sermayenin para kazanarak sağlığımızı tehlikeye attığını söylemeden geçemeyeceğim. diş macunları ve ağız temizleme suları yerine kuru diş fırçası ile veya doğal diş macunu yöntemleriyle ağız temizliğini sağlayabileceğiniz unutmayınız.

    sağlıklı beslenmek de böbrek sağlığını koruyor. özellikle anadolu’da ve mezopotamya’da alışılmış olan etli ve yağlı yemek kültürünün dengeli beslenme yöntemine dönüşmesi ve ısmarlama protein diyetlerinin (karatay ve dukan diyetlerinin) değil sağlıklı ve doğal besleneme yöntemlerinin uygulanması gerekiyor. et ve protein ağırlıklı beslenmek böbrek sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.

    anlattıklarımız bizleri böbrek hastalıklarından koruyacak bazı yöntemler. bir hastalığa yenik düşenler var. ülkemizde organ nakli bekleyen böbrek hastalarının sesi olalım ve organ bağışında bulunup yaşamı paylaşalım."

    kaynak : gaia dergi
hesabın var mı? giriş yap