bu abiler 767 modelli uzun menzil tayyare de üretiyor bilindiği üzere. akşam akşam bitim kanlandı başladım araştırmaya. ortalama ağırlığı 70 ila 350 ton arası değişen mekanik martıların indikten sonraki frenleme süreci nasıl işliyor diye. haliyle 350 tonluk birşey 200km/s hızla yere indiğinde abs ile cart diye durmuyor.
neyse araştıra bakına olayın
thrust reverser adında bir sistemin bu iş için kullanıldığını öğrendik. ha biliyordum bu bokun
motor freni yaptığını da sistemin çalışma prensibini, hangi koşullarda nasıl işlediğini detaylıca öğrendim.
e amk bunun
boeing'le ne alakası var diyeceksiniz. şu alakası var, refere ettiğim entry'lerde
boeing'e bok atıp durmamdan ve kendilerinden haz etmediğimden bahsetmiştim ya bak allahın işine bu
thrust reverser'la alakalı bu ibneler ne çevirmiş onu da öğrenmiş bulundum.
yakin zamanda
rush filmini izleyenler
niki lauda abimizi hatırlar.
formula 1 takipçileri zaten bilir. havacılıkla az buçuk haşır neşir olanlar da kendisini bir şekilde duymuştur. kendisi için
avusturya'nın
mozart'dan sonraki en yeteneklisi gibi laflar edilmiştir. kendisi döneminin efsanesi bir
formula 1 sürücüsü. hız tutkusu formula 1 sonrasında ona bir havayolu kurdurtacak derecede fazla. bu abi
lauda air'i kuruyor ve başlıyor işletmeye.
chart uçuşların ardından
avusturya içi uçuşlar derken 1990 yılında uluslararası uçuşlar için de lisans alınca başlıyor
sydney tarafına yol almaya. tayyarelerini de yeniliyor haliyle. işte burada bu ibneler giriyor devreye.
bu abi gidip
767 alıyor
boeing'den. 767 de o zamanların
art of state'i. kaza yok, hasar yok, yok oğlu yok. acaip hava basmışlar rakiplerine.
26 mayıs 1991'de bangkok'dan kalkan
lauda air'e ait
wolfgang amadeus mozart adlı
boeing 767-300 er tayyaresi uçuştan kısa bir süre sonra
thrust reverser'ın biri kendiliğinden çalışmaya başladığı için
thailand'ın dağlık bölgelerindeki ormanlık alana havada parçalanmaya başlayarak çakılıyor.
kaza sonrası hemen araştırmaya başlanıyor mevzu.
boeing ayrı ekip yolluyor,
ntsb ayrı,
faa ayrı.
lauda air'de kendisi de pilotluk yapan
niki lauda bu ibnelerin hiç birine güvenmeyerek mevzuya dalıyor solo olarak. tabi tayyare havada hem parçalanıp hem de yandığından pek fazla detay teşhis edilemiyor.
fdr kullanılamaz durumdayken
cvr kayıtlarından pek de anormal bir durum olmadığı ve pilotların talimatlara aynen uyduğu keşfediliyor.
motorlardan biri bulunuyor ve bulunan motordaki
thrust reverser'ın açık olduğu görülüyor. mucizevi şekilde motorun elektronik aksamından motorun baştan sona yaptığı hareketlerin dökümü alınıyor ve bakıyorlar ki motor durduk yerde
thrust reverser açmış ve 6 saniye gibi bir sürede önlenemez dalışa geçmiş tayyare.
boeing ne diyor bu duruma peki?
'allah allah bunun aslında hiç olmaması lazımdı'
lauda havayolunda ya da pilotlarında sorun olmadığına sevinse de işi yine kurcalıyor. uçuşu eldeki verilerle defalarca ve defalarca simülatörde
boeing elemanlarıyla birlikte tekrar ediyor. her seferinde tayyare
kaputamorta.
boeing de ısrarla bunun olmaması gerektiğini, uçuş lisansı almadan evvel bu durumu defalarca test ettiklerini ve tayyarenin uçabilirliğine %10 bile etki etmediğini söylüyorlar. lauda abi de burada boeing ibnesinin açığını yakalıyor farkında olmadan. zira boeing bahsettiği tüm testleri 9.000-10.000 feet irtifada yapmıştır. lakin kaza 24.000 feet üzerinde vuku bulmuştur.
bu kazanın 1 yıl kadar sonrasında
boeing, el kitapçığından bu gibi durumların uçuşu engellemez ibaresini kaldırıp acil iniş telakkisinde bulundu.
ibneler 1 yıl sonra sike sike kabul ettiler bu durumun üretici hatasından kaynaklı olduğunu.
thrust reverser'ın
short field landing'de~kısa mesafe inişi~ etkisinin nasıl göründüğünü anlamak için aşağıdaki videoya bakın ve düşünün ki 8.000 metre yüksekte bunun tek motorda yaşandığını.
amk ibnelerinin insan hayatı zerre umurlarında değil.
https://www.youtube.com/watch?v=gnrxahasfvk