• maalesef doğru olduğunu teyit eden haberler aldığım ve tüylerimi diken diken eden yapılanma.

    sürekli milliyetçi türkleri eleştirip faşist olmakla suçlayan bu insanlar mesele kürt milliyetçiliği olduğunda bunu yüceltirken kendilerini sorgulamıyorlar mı hep merak etmişimdir. madem kötü bir şey milliyetçilik, neden kürtçülük dilinizden düşmüyor?

    neden bir ülke kurma hayalinizle çoğunluğu adı sivil olmasa da mecbur olduğu askerlik görevini yapan 20 yaşında çocuklar, bunun dışında doktorlar, öğretmenler hatta sizin işgal edildiğini iddia ettiğiniz topraklardan çok uzakta yaşayıp gidenler kurban edilince sorun yok da bunu yapanlara karşı mücadele edilince kürtler katledilmiş oluyor?

    ayrı bir halktınız, asimile edilmek istediniz, ayrı devlet kuramadınız, dilinizde eğitim alamadınız? bütün bunların cezasını o zamanlar hayatta bile olmayan ülke vatandaşları neden çekmek zorunda? dilinizi, kültürünüzü özgürce yaşarsanız bu size yetecek mi? sanayi bölgesi ve çoğunlugu türkçe konuşan bir yerde sırf kürtçe ile nasıl yaşayabileceksiniz? iki dili de öğrenmek istiyorsunuz madem, neden kürtçe kursları öğrenci yok diye kapandı, kapanıyor peki?

    kürt halkı büyük acılar çekti; evet. bu ülkede acı çekmeyen bir topluluk, bir sülale var mı? neden tüm acıyı siz çekmişsiniz, ülke toplanıp sizin üstünüze çullanmış gibi gösteriyorsunuz yılladır? neden mesela kobani'den kaçıp türk topraklarına sıgınan adam bile halihazırda burdayken faşist türk askerleri bana ateş ediyordu diye bas bas bağırıyor? ve dinleyenler o adamın ateş edilen kişilerce nasıl ülkeye alındıgını sorgulamıyor?

    üstelik bu kadar karışmış bir coğrafyada biri sana kürtsün demeseydi nerden bilecektin kürt oldugunu? o zaman nasıl bu kadar eminsin; belki türksün, ermenisin, arapsın? saf ırk mı kalmış anadoluda bunun uğruna kan dökeceksin, kan dökenleri savunacaksın? din gibi, milliyetçilik gibi, kürtçülük ve daha onlarca kavram gibi insanları uyuşturmak ve yönlendirmek için ortaya atılmış ideolojilerin peşinden gitmek nasıl bu kadar cazip? neden en çok ortadoğuda hüküm sürüyor? avrupa'da, amerika'da, japonya'daki çoğunluk burdakinden daha mı zeki yoksa aslında sömürülecek bir şeylerimiz ve buna izin verecek yöneticilerimiz olduğu için mi bu durumdayız bunları yaşıyoruz?

    neden çok bayıldığınız, uğruna kan döktüğünüz veya kan dökenleri desteklediğiniz topraklarınızda halihazırda açık olan üniversitelerde kendi halkınızla eğitim almıyorsunuz madem türkler çok rererö? madem kürdistan çok yüce, neden ordaki üniversitelerde akademik çalışma yapıp halkınıza hizmet etmiyorsunuz? sizin savaşınızla alakası olmayan insanları neden rahat bırakmıyorsunuz kendi dünyalarında. hayatınızın merkezine kürt mücadelesini koyduysanız neden halkınızdan en uzak yerdesiniz? ege'deki, istanbul'un göbeğindeki üniversitelerde işi ne sizin kavganızın? madem ifade özgürlüğü, özgür ortam, neden kendiniz gibi olmayan her düşünceyi boğmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorsunuz?

    tabii kürdistan dediğiniz bölüm sadece sizin olmalı ama geri kalan tüm ülke hepimizin olmalı öyle mi?

    sizin inandıklarınız mühim, şehitleriniz kutsal, davanız her şeyden üstün ama karşıt görüşlü insanlar kendini ifade ettiğinde faşist oluyorlar değil mi?

    en kötüsü solculuğu sahiplendiniz. dünyanın en insani, en adil anlayışını terörle biraraya getirdiniz. insani duygularla, adalet arayışıyla yapılan tüm eylemlere kendi anlayışınızı soktunuz. destek olacağım bahanesiyle siyasi şov yaptınız, insanları ürküttünüz. sizin davanız başka her şeyin önüne geçmek zorunda mıydı?

    düşün bakalım bu pkk rezilliklerine başlamadan önce kürtlere karşı genel bir hoşgörüsüzlük, herhangi bir ırkçılık var mıydı? devlet eliyle kimbilir hangi hesaplarla yapılanlardan bahsetmiyorum, sıradan insanlardan bahsediyorum. bunca travmatik olaydan sonra hala faşist dediğiniz insanların çoğunlukta olduğu şehirlerde güvenle yaşamıyor musunuz? kimse sen kürtsün; üniversite sınavına giremezsin, şu şu mesleklerde çalışamazsın, şu okulu hastaneyi açamazsın, şu şehirde yaşayamazsın dedi mi? böyle bir kural kanun var da biz mi bilmiyoruz? mesele bazılarının mesafeli durması, içli dışlı olmamasıysa dostum, insanlarda kendini koruma içgüdüsü vardır, hafıza vardır, korku duygusu vardır; bildin mi?

    isyan ettiniz, asker çoluk çocuk demeden terör yarattınız, eline silah alıp öldürmeyenleriniz teröristleri savundu, sorgulamadı. ve tüm kürt halkı sizinle aynıymış gibi sundunuz bunu, size karşı çıkan ırktaşlarınızı bile katlettiniz.siyaset yapyorum diye kürt gençlerin dağa çıkmasına kahramanlık atfedip kendi çocuğunu okula gönderenleriniz çoğunlukta değil mi? sürekli türk hükümetinin yaptıklarına kin kusarken kendinizi sorguladınız mı? gerilla dediğiniz katiller belki okumak isteyen, belki köyünde huzurlu bir hayat geçirmek isteyen küçük kürt çocuklarını zorla dağa kaçırırken, ekmeğinin peşindeki adamları dükkanını kapatmaya zorlarken, okul fabrika yakrken karşı durdunuz mu? aşağılık gelenekler yüzünden adet görmeden satılan kız çocuklarını, namus belasına katedilen masum insanları böyle canhıraş savundunuz mu? ağalık kölelik kumalık düzenine isyan ettiniz mi? kürt halkının mutlulugu ve refahı için uğreşmeyı boş verip kendi ideolojiniz ve planlarınız için ocaklar söndürmediniz mi?

    evet insanlar fakirdi, şartlar zordu. sadece doğuda mı vardı bu sence yoksa iç anadolu'da, ege'de, karadeniz'de yokluk ve sefalet içinde yaşayanlar bunun için devleti suçlayıp isyan edip sonra kardeşim dediği insanları özgürlük bahanesiyle katledenler kadar zeki olmadıkları için mi sustular?

    hiçbir geliri olmadığı 4-5 kişiyi geçindirecek gücü olmadığı halde 10-15-20 çocuk geleneği olan halkınızı eğitmeye çalışmayan; bunu nesillerce tekrar edip ne tarla ne gıda ne imkan yettiğinde başkalarını da suçlayan siz kendini tüm kürtlerin temsilcisi sananlar değil misiniz? eğitmeye, nüfus planlamasına, kaynak yaratmaya harcasaydınız bunca eforu belki batıdakiler doğuya göç edecekti? o kadar refah içinde olacaktı belki ordakiler? ama pkk'yı bahane edip uyuşturucu kaçakçılığı yapmak, fikirlerini zehirleyemediğiniz öldüremediğiniz nice masum gencin de bu şekilde kanına girmek ve tabii para içinde yüzmek daha kolaydı değil mi? yoğun nüfus da işinize geliyordu, eğitimsizlik de. ölüme yollayacak gençler lazımdı çünkü.

    ermeni sorununu sahiplenirsiniz mesela, türkleri eleştirirsiniz ama o acılarda kürt çetelerinin de parmağı olduğunu görmezden gelirsiniz. hep t.c suçludur, türkler faşisttir.

    uğruna mücadele ettiğinizi iddia ettiğiniz ırkdaşlarınızın da huzurunu kaçırdınız. taraf seçmeye zorladınız; pkk'yı desteklemiyor diye katlettiğiniz insanlar sizin bu uyduruk terörünüz olmasaydı belki yaşıyor olacaklardı. yaşayanlar belki çok daha iyi bir hayata sahip olacaktı?

    bu ülkede yaşayan, kimseyle bir sorunu olmayan insanlar yıldı artık. yıldırdınız, kendi halkınız da dahil. yıllardır yarattıgınız terörle, bir taraftan arkasını topladıgınız şeriat meraklısı islamcılarla, diğer taraftan milliyetçiyim ayağına çete haline gelen insanlarla.

    özgürlük savaşçısı dediğiniz zavallı yakalandığı gün ölüm korkusuyla davasını satmadı mı? ben de yarı türküm, hizmet etmek için elimden geleni yaparım demedi mi? en az onun kadar zalim olan saddam kadar onuru olsaydı bari, binlerce insanı yolladığı ölümden kendisi de korkmasaydı.

    doğru düzgün ülkelerde yaşayan 20 yaşındaki çocukların derdi hangi okula gidip dünyayı nasıl dolaşacağıyken yıllarca; bu ülkenin evlatları ya askerde öldürülme korkusuyla harcadı en güzel günlerini; ya da dağa zorla kaçırılıp pkk'lı yapılmak korkusuyla. seçim hakkı bile tanınmadı, iki taraftan binlerce kurban. kimbilir hangi pazarlıklar sonucu biraz soluk alındı, bu defa da üniversitelere sardınız. kendi halinde okuluna giden biri sizin hayatınızı adadıgınız davanızla ilgilenmek zorunda mı? belki baabsını kaybetmiş terör yüzünden, bu travmayla yaşamak zorunda mı? kendini ifade etmenin de bir yolu var, istediğin afişi asarsın mesela ama son ses müzik açıp insanları rahatsız edemezsin. kafasını çevirebilir insan ama kulaklarını tıkayamaz çünkü.

    bu ülkenin en liberal ortamlarından birinde en güzel yıllarımı geçirdim ben. hocaların alçakgönüllülüğü ve üstünlük taslamayışına uzun zaman alışamadım. çimlerde sevişip sevişmediğine emin olamadığım pozisyonlardaki insanları görünce gülümseyip kafamı çevirmeyi de orda öğrendim; çok uzak olduğum bakış açılarıyla saygı çerçevesinde tartışıp sonra birlikte kahve içmeyi de; saygı duymakla yetindiğim dindar insanları kendi kişilikleriyle keşfedip sevmeyi de; karşıt görüşlü grupların karşılıklı stant açıp en ufak bir gerginlik yaşamadan saatler geçirdiğini görmeyi de, mini eteğim şortum yüzünden bırak taciz edilmeyi 2-3 saniyeden fazla bakışlarla rahatsız edilmeyebileceğimi de.

    çok az yer kaldı özgürce nefes alabildiğimiz. hele öğrenci olmayıp sadece siyasi propaganda amacıyla gelip insanlara bıkkınlık verenler uzak dursun; boğaziçi üniversitesi'ni de o saygı ve olgunluk dolu ortamı da kirletmeyin.

    edit: imla
  • öğretim görevlisinden tutun hademesine varıncaya kadar olan yapılanmadır. akademik kadro öğrenci vs almış yürümüş.

    en değerli kürt ölü kürttür diye bir söz vardır. dirisine kimse saygı göstermez ama ölünce ortalık ayağa kalkar. varoşlarda sokaklarda çocuklar sahipsiz gezer ortalığı talan eder ama anası babası camdan çıkıp bakmaz bile. fakat başına birşey geldiğinde sil-sülale ortalığın amına korlar.

    boğaziçi de öyle. kürt öldüğünde heryer direniş. duvarlar boyanır. ülkücü genç öldüğünde kimsenin kılı kıpırdamaz. içten içe gülünür sevinilir. bu hümanist sevgi pıtırcıkları attımı mangalda kül bırakmazlar. eğitim-sen sadece kürtler için duyarlı, popüler ölümlerle ilgili. madenci ölür , kadın katledilir hemen mail trafiği başlar. ama ne yazık ki bu tatlı su sosyalistleri eylemlerini hava muhalefeti nedeniyle erteler.

    eta duvarlarına kürtçe slogan yazmaktan , kampüs içinde görüntü kirliliği yaratıp huzur bozmaktan başka bişeye yaramaz pislikler.
  • yahu adam gelmiş, "türkiye'de insan gibi yaşayabilmemiz için milliyetçilik ve islamcılığı kovmamız gerekiyor" diyor, ama sonra pkk'yı savunuyor. pkk dediğin şey, kurmak istediği devletin adı bile bas bas ulus-devlet olduğunu belli eden, kendinde solcu diyen insanın beğenmediği hükümetle iş birliği yaptığı "yüce önderlik" dediği adam tarafından kabul edilen bir örgüt değil mi? madem ırkçılığa karşısınız, memleketin gördüğü en ırkçı yapılanma olan pkkyı savunmayı mideniz nasıl kaldırıyor?

    hayır bir de diyorsunuz ki "kendinizden başkasını istemiyorsunuz" falan filan. e sen de beni istemiyorsun ki, astığım afişi yırtıyorsun her seferinde, neden, çünkü senin düşüncene uymuyor. sen yapınca özgürlükçüsün, solcusun; ama ben afiş asınca bile ırkçıyım öyle mi?

    hdp yasal bir yapılanma olabilir, ancak pkk illegal bir terör örgütüdür, adını ağzınızdan düşürmediğiniz adam idam cezasına çarptırılmış bir mahkumdur, yani suçu sabit bir şahıstır. kendisini övmeniz, savunmanız, adını slogan haline getirmeniz de sizi 5237 sayılı tck'nın 215. maddesine göre suçlu yapar.

    bunun kavgasını en çok solcuların, sosyalistlerin vermesi gerekirken, nasıl oluyor da bu ırkçı örgütü destekleyebiliyorlar benim aklım almıyor. diyoruz ki solcuyla, sosyalistle derdimiz yok, derdimiz pkk ile, hala "solcuları çekemiyorsunuz" deniyor. keşke ırkçı olmadan "türk'üm" diyebilen adama takındığınız tavrın onda birini şu bariz ırkçılara karşı da takınabilseniz de, arkanızdan iki yüzlü denmese.
  • bir yere kadar türkiye'de var olan genel solculuk-kürt milliyetçiliği karmaşıklığının bir yansıması olarak görebiliriz bu grubu. ama boğaziçi'ndeki özgürlükçü havayı kendi çıkarlarına kullanıp, kasıtlı olarak kendi egemenliklerini sağlama peşinde olduklarından olay çok daha başka bir boyutta. şu ana kadar boğaziçi'nde, kendileri hariç, çok aktif olan politik eğilimli başka bir grup olmadığı için diğer okullardakine benzer çatışmalar hiç görünmedi. diğer okullardaki benzerleri gibi mağdur edebiyatı yapmalarını sağlayacak bir karşı yapılanma olmadığı için sürekli bir kışkırtma çabası peşinde olduklarını görüyorum.

    bu grubun en büyük yanlışı şiddetle aralarına mesafe koymamaları ve aşırı derecede konservatif bir yaklaşımla başka fikirlere saygı duymamaları. (ve dolayısıyla ayrımcı olmaları.)

    - mesela, kişisel haklarını kullanıp, kuzey kampus'te oturma eylemi yapıp apo pankartları ile her yeri süslediklerinde, politik sebeplerden değil, tamamen ses ve gürültüden rahatsız olduğu için sözlü şikayetini dile getirenlere küfürler ve grup olarak saldırma tehditleri ile karşılık verirlerdi.

    - okul dahilinde kimse apo posterlerini aşağılayacak şeyler yapmadığı halde, 10 kasım'da güney kampüs'te atatürk'ün ölümünü 'kutladıklarını' gördük biz bu grubun. (büfk organizasyonu ile.)

    - aşırı politize edilmiş oyunculuk ve folklor klüplerinde kendi görüşlerinden olmayan veya o görüşlere evrilmeyen bir çok yetenekli insanı klüplerden dışladılar.

    - ekonomi ve işletme klübü'nü eylem yapıp protesto edebilecekken, içeride çok az erkeğin olduğu bir kurul toplantısını basıp insanları dövdüklerini sanırım bir çok öğrenci hatırlayacaktır.

    eminim bunlar gibi daha ne kadar örnek dile getirebiliriz. derslerin çoğunda edinmeye çalıştığımız evrensel değerler etkisinde, ailesinden veya çevresinden milliyetçilikle uzaktan yakından alakası olmayan türklerin görüşlerinin bu grup yüzünden radikalleşmesine şahit oldum.

    not: olabilecek en uç görüş de dahil olmak üzere herkesin istediği fikri savunabilmesi gerektiğini düşünüyorum. ama hem mağdur rolüne girip hem de başka grupların kendilerini ifade etme özgürlüğünü kısıtlama hakkını kimse size vermiyor.
  • başlıktaki yapılanmayla alakası yok fakat başlığın açılmasına konu olan olayı gördüğüm için birkaç kelime söylemek istiyorum. milliyetçi bir grup yemekhane merdivenlerinin oradaki panoya afiş asmak isterken, birileri de engellemeye çalışıyordu. ben geçerken muhtemelen tartışma başlayalı biraz olmuştu ki kalabalık oluşmuştu hafiften. engellemeye çalışan pkk'lı mıydı değil miydi bilmiyorum. beni de ilgilendirmiyor ama argümanına takıldım ben: "burası boğaziçi. buraya onu asamazsın." arkadaşım tam da "burası boğaziçi" olduğu için istediği afişi asabilir. yani başkaları asabiliyorsa o da asar. sen çok yanlış anlamışsın. ha bana kalsa, okul duyurularından başka bir şey asılmasın oraya. zaten asılanların da, bir işe yaradığını zannetmeyin gözünüzü severseniz.
  • yine yeni yeniden benim teröristim iyidir zihniyetiyle savunulan yapılanmadır. zaten senelerdir aynı mevzu. şimdiden "buralarda görünmeye başlamışlar" diyerek saldırıyı meşru gösteriyorlar, ileride bir olay falan olduğunda da aşırı tepki görüldüğünde "zaten x çete/derin odak yapmış bizimle alakası yok" diyecek yapılanmadır aynı zamanda.
  • habur'da çiçeklerle karşılansalar da devlet kademesinde saygı görseler de basında "karşıt görüşlü öğrenci" olarak anılsalar da silahlı bir örgütün, potansiyel katil militanlarının 'şehirli yüzü'dür. silahların gölgesinde sözde sosyalistlik taslayan itlerin ege üniversitesi'nde ne yaptığı ortada. üniversitelerde her türlü karşıt görüş bir arada bulunabilir; silahlı, uyuşturucu taciri bir örgütün mensupları asla!
  • yıllardır bir şekilde göz yumulan yapılanmadır, boğaziçi hocaları "aman faşist derler" korkusundan meydanı iyice boş bırakmış ve boş kalan meydan da diğer pek çok mekanda olduğu gibi pkk'lılar tarafından doldurulmuştur, günden güne işin suyu çıkmaktadır
  • pkk ile organik bir ilişkisi olmadığını düşündüğüm* ama söz konusu terör örgütüne partizanlık derecesinde sempati besleyen yapılanma.

    bazı öğrencilerin, pkk'nın önemli günlerinde güney kampüsü duman içinde bıraktığı; ortamlarda bol "gerillalı", 120 desibellik "şanlı özgürlük hareketi" temalı muhabbetler döndürdüğü; duvarlara örgütle ilgili yazılar yazdığı, herkesçe bilinen gerçekler.

    ortada bir sempati olduğu çok bariz, ve ben bu öğrencilere, üniversitemin bana, bence, aşıladığı en önemli değer olan, ifade özgürlüğü nedeniyle saygı duyuyorum. bireyin kişisel alanına, fiziksel veya psikolojik bir taciz yoksa; fikirlere baskı yoksa, ifade özgürlüğü engellenemez... ama burada bir ama var işte...

    ama şu son iki dönemde rastladığım, üçlü, dörtlü elde siyah boya-fırça, diğer grupların yazdıklarını karalayan ve "ne oluyor?" dendiğinde "bir şey yok" diyen mafyatikler; bugünün afiş yırtanları; burada veya facebook'ta, son bir yıldır yazılan eleştirileri komplo teorisine bağlayan ad hominemci, holier-than-thou kafasında elemanlar; kendinize bi' çeki düzen verin yahu.
  • kökü üniversite sınavı zamanlarına kadar giden yapılanmalardan biridir. genel manası ile doğu'da hangi şartlarda bu sınavlar yapılıyor, bir sorgulamak lazım. tabi niyetimiz töhmet değil, hava şartları, soğuk, kış, ulaşım filan. demek ki iyi yerleştiriyor adamlar!
hesabın var mı? giriş yap