• orjinal adi the other boleyn girl olan turkcemize de "boleyn kizi" olaran cevrilen philippa gregory romani.1500'lu yillarin ingilteresini anlatan,donemin yasam kosullarini ve insan iliskilerini muhtesem bir sekilde anlatan nefis bir tarihi romandir.
    subat 2008'de de ayni isimli sinema filmi yurtdisinda vizyona girecektir. turkiye'de vizyona girip girmeyecegi ve girecekse ne zaman olcagini bizi meraklandiran sorulardandir su aralar...

    (bkz: the other boleyn girl)
  • dillerde namedir adı.

    "boleyn kızı, boleyn kızı
    sen gül kokla ben nergisi
    çıkalım britanya adasına
    oyna sen ingilizi ben portekizi"
  • ilk olarak kitabını okuduğumda detaylı anlatımıyla, sürükleyiciliğiyle beni çok etkileyen filmini dört gözle beklediğim hikaye.filmi de en az kitabı kadar beğendim.
  • allah'ım nasıl bir bilgi kirliliği yaşıyorum şu global dünyada dedirten kitaptır.
    ben mi yanlış okudum veya anlamadım acaba?
    bu kitapta mary boleyn'in ilk evliliğini 11 yaşında iken yaptığı yazıyor.

    1- ingiltere?
    2- 11 yaşındaki kız çocuğu?
    3- evlendirilmiş?

    şuradan anladığıma kadar bu doğru değil; ama kitapta 11 yazıyordu.

    kitabın o sayfasını buldum editi: link

    (11 değil, 12 imiş meğerse)
  • filmi zamanın ingilteresinde ahlaksızlığın diz boyu olduğuna güzel bir örnektir.
  • philippa gregory'in yazdığı saray içi entrikaları da konu alan anne ve mary boleyn adlı kızkardeşlerin dönemin kralı 8. henry ile ilişkisini anlatan eser . o
    döneme ışık tutan, ingiltere'nin tarihi hakkında fikir edinmemi sağlayan, daha başka neler olmuş diye beni merak ettiren severek okuduğum bir kitap aynı zamanda.
  • eşimle sevgiliyken gittiğimiz ilk filmdi.o yüzden konusunu pek hatırlamıyorum..
  • ajda pekkan'ın söylediği bir şarkı var, bilirsiniz: ' başrolde çoğu zaman bir kadın, peşinde bir erkek adım adım; dünyanın kanunu bu besbelli, söyler hep aynı şeyi...' diye; işte bu film tipik bir örneği; hele başrollerde boleyn kızkardeşler olarak scarlett johansson (bkz: mary boleyn) ve natalie portman (bkz: anne boleyn) olunca, tarihi filmleri sıkıcı bulanları bile avucunun içine alacak bir çekim yaratılmış en baştan. başarılı.

    netflix'de denk gelip izlediğim filmde, william shakespeare’in de 1613 yılında son oyunu olarak kaleme aldığı ve yaşamından kesitler sunduğu kral vııı. henry'nin bu boleyn kızkardeşlerle ilişkisi anlatılıyor, ortaçağ dönemi ve ingiltere tarihine ilgi duyanlar için nefis bir yapım; ilk defa izleyenler ise 'yok artık...' diyerek en azından ister istemez muhteşem yüzyıl ile bir kıyaslamaya gidebilirler olan biten karşısında.

    yan rollerden birisinde bizim zeki, karizmatik sherlock'umuz, benedict cumberbatch yer alıyor, bir yerde şıpır şıpır ağlatmışlar kendisini neredeyse, ama yakışmış o dönem kıyafetleri kendisine.

    o dönemde gene erkeklerin ayakta dururken ellerini bellerine koymaları durumu var, komik.

    cast çok özenli ve role cuk oturan kişilerden seçilmiş. özellikle boleyn kızlarının annesi rolünde tipik bir ingiliz kadın vardı, sırf gözleri bile 'damarımda mavi kan akıyor' diyen cinsten, bayıldım. yine vııı. henry'nin ilk eşi kraliçe aragonlu catherine'nin o mağrur, soylu havası elle tutulacak kadar yoğundu. mesela böyle bir eserde zerrin tekindor ya da özellikle büşra develi şık duracak isimler arasında.

    gelelim krala. normalde fizik olarak kesinlikle çekici değil ve tombilik. ama filmde eric bana gibi tam zıttı bir oyuncu canlandırınca birden işler değişiveriyor. ama bu rolde bir gerard depardieu oynasa, o da ayrı bir sempati kazandırabilirdi kendinden kaynaklı. neyse.
  • çok abartılmış ve kurgusal bir roman olduğunu düşünüyorum.
  • işte british i bazen itici bulmamı, kendilerine irite olmamı sağlayan dönem romanı ve filmi. komik olan ise, tarihte saray içi entrikalarımızın ve karı kız dertlerimizin benzerlikleri.

    edit: imla
hesabın var mı? giriş yap