• bombus, renkli tüyleri olan, türdeşlerine göre oldukça iri yapılı ve genelde toprak altında yaşayan bir yaban arısı türüdür. bombuslar ın uzun dilli türleri, çiçek borusu uzun olan çiçeklerden de çiçek tozu ve bal özü alabilir. bu, diğer arılar için oldukça zor hatta imkansız bir işlemdir. hatta bazı türler, bal özüne ulaşabilmek için önce çiçeğin dış kısmını ısırır ve açtıkları delikten dillerini içeri sokarak kolayca beslenir. bombuslar ın göğüs bölgesinde tutunma ve yürümeyi sağlayan üç çift bacakları vardır. bu bacaklardan birinci çiftte antenlere bulaşan çiçek tozlarını ve diğer tozları temizlemek için özel temizlik gereçleri vardır. bu sayede koku alma organı olan antenler sürekli temiz tutulur. bombuslar ın diğer bacaklarında çiçek tozu taşımak için sepetçikler ve çiçek tozlarını doldurmaya, gerektiğinde sıkıştırmaya yarayan fırçalar bulunur. bombuslar vücut ağırlıklarının yarısı kadar yükü rahatlıkla taşır. bu arılar zar şeklindeki iki çift kanatları sayesinde uçar. birinci çift kanadın arka kenarında, ikinci çift kanadın ise ön kenarında bir seri kanca bulunur. bunlar uçuş sırasında birbirine kenetlenir, böylece ön ve arka kanatlar birlikte ve daha güçlü hareket edebilir. bunun dışında uçuş için ısı üretimi de zorunludur. aktif olarak uçan bir bombus'ta gövde bölgesinin sıcaklığı 35-40oc olur. bunun için bombuslar uçuşa geçmeden önce belli bir süre ısınır.
  • (bkz: bumblebee)
  • dünya tatlısı yaratık. resmen sapsarı ve kahverengi tüylerle kaplı gövdesiyle çizgi filmlere konu olan arıdır.
    ısırmaz, iğnesizdir. sadece zar zur sesiyle zoruldayarak o çiçekten bu çiçeğe gezer durur, olağanüstü sevimliliktedir.

    edit: fena sokarmış, ellemeyiniz.
  • http://www.dinosoria.com/…/bombus_terrestris_02.jpg

    işte bu tüy yumağı oluyor kendisi. ayrıca tombuldur, hatta tombulu geçtim, resmen şişkodur.

    daha sevimli bi yaratık gören beri gelsin.

    tipe bakın;

    http://4.bp.blogspot.com/…mbus terrestris1a (1).jpg
  • bal arısı ile akraba bir türdür. ülkemizde son zamanlarda çiçeklerin tozlaştırılması için yetiştirilmesine başlanmıştır. sarı-siyah desenli, tüylü bir gövdesi vardır. bu yüzden şirin görünür.
  • bugün ekşi sözlük yazarı olmuş kişidir. hoşgelmiş.
  • bal arılarından farklı olarak kapalı havalarda da çalışmaları ve düşük sıcaklıklardan daha az etkilenmeleriyle sera ve meyve bahçelerinde tozlaşma için vazgeçilmez arılardır. ayrıca çok da sevimli yaratıklar.
  • dün gece saat 02:46 itibariyle birbirimize oldukca yakinlastigimiz ari türü.

    gece erken yatmayayim biraz birseyler izleyeyim diyerek bir tartisma programi buldum ve biraz cerez yiyip, biraz da uyukluyarak tv karsisina oturdum. neyse efendim tartisma bitti, klasik bal satma programlari baslayinca (belki baska birsey satiyorlardi, emin degilim hepsi ayni nane sonucta) e hadi artik yat artik diye kendime telkinde bulunarak ilk olarak banyoya gittim. söyle bir elimizi ayagimizi yikayalim da rahat rahat, temiz temiz yataga girelim deyu düsünmekte idim. iste ne olduysa o an oldu. yüzümü yikadiktan sonra otomatik olarak havluyu alip yüzüme basmaya odaklanmistim ki havlu tam yüzüme gelmeden evvel siyah bir lekenin orada durdugunu farkettim. fakat motor nöronlariyla kollarima emir yollayip "lan manyak misin at o havluyu ellerinden" demek icin cok ama cok gecti. ben de esek kadar tüylü ariyi üst dudagim ile burnumun sol kenarinin birlestigi noktaya bastim.

    fakat gecenin bir yarisi oldugu icin muhtemelen ari da uyuyordu ve bir anda manyagin biri "öpüjem kardesim" nidalariyla kendisine saldirdigi icin ufak bir afallama gecirdi. haliyle konusamadigi icin de ignesini hafiften suratima geciriverdi mahlukat.

    ben tam olarak neyi öptügümü bilmiyordum bastan, suratima havluyu bastiktan sonra havluyu cekip elimi o bölgeye götürerek tüylü büyücek bir nesneyi suratimdan yere firlattigimi hatirliyorum. sonra olay mahallini bozmamak adina diger odaya kacip aynaya baktigimda dudagimin üzerinde ufak bir yara ve yine ufak bir sizlama hissettim. daha sonra elime yari seffaf 6-7 mm boylarinda bir ignemsi bir yapi gecti. bir ihtimal ariyi alip atarken ignesini falan kirdim ve herifcioglu o hengamede igneyi dislerime kadar batiramadi.

    erkekligi elden birakmamak amaciyla dogal olarak baynoya geri dönüp ulan o sey neydi diye bakmaya yeltendim. o arada tüylü abiyle tekrar karsilastik. herfi yere firlattigimdan kelli yerde dolanip kendisine gelmeye calisiyordu. 1-2 saniye sonra da ya allah diyerek tavandaki lambaya dogru uctu. ben yine hafiften has sektör durumlarina girdigim icin kapiyi cekip arkadasin sakinlesmesini bekledim. bizir bizir sesleri kesilince kapiyi acip etrafi kontrol ettim. aridan eser yoktu, ya hafif aralik balkon penceresinden ucup gitmisti veya bana pusu kurmustu bilmiyorum.

    tabii ki güvenligi elden birakmamak icin sabaha kadar banyoya girmedim. bu sabah kalktigimda ise ortalikta kimsecikler yoktu.

    bilemiyorum artik.

    ha bu arada bastan hafif bir aci olmasina ragmen herhangi bir sisme veya sürekli sizlama olmadi. ben bunu arinin beni istedigi gibi igneleyememesine bagliyorum.
  • iğneleri vardır sokabilirler fakat diğer arı türlerine göre çok daha naiftirler. kolay kolay insana yaklaşmazlar. elime alayım seveyim , mıncırayım derseniz sokulabilirsiniz. bal arıları gibi soktuktan sonra iğnelerini bırakmadığı için birden fazla kez sokulabilirsiniz.
  • isvec goteborg kentinden cikmis heavy metal grubu.bombus ve the poet and the parrot isimli iki studyo albumleri bulunuyor.gayet basarililar ve yakin zamanda turkiyede kendilerini izlemeyi umuyorum.
hesabın var mı? giriş yap