bond
-
bu kelime ile finansal olarak birçok şey kastedilmiş olabilir. genel olarak şirketlerin/devletin halktan para temin etmek için kullandıkları bir araçtır, belli bir ücret karşılığında size senet satarlar, her yıl/ay faizini öderler, son ödemede ise son faiz ile ilk başta yatırdığınız tutarı öderler. tipleri ise şu şekildedir:
devlet kaynaklı:
kısa vadeli: hazine bonosu (treasury bill)
uzun vadeli: devlet tahvili (govenment bond)
şirket kaynaklı:
kısa vadeli: finansman bonosu (commercial bond)
uzun vadeli: şirket tahvili (corporate bond) -
bir sigara markası.
ben içiyorum bundan. ama sanırım sadece ben içiyorum(!). bu zamana kadar kimsede görmemiş olmama rağmen her girdiğim bakkal/markette de bulabiliyorum. sanki türkiye'ye sadece ben içtiğim için ithal ediliyor hissi yaşıyorum ve kendimi bir bok sanıyorum. benim en iyi dostum egom ve sigaram. tey tey...
not: sözlükte dahi bahsi geçmediğine göre evet artık eminim kesin sadece ben içiyorum bu boku. eheh... -
ing. bağ.
-
canta cesidi..
-
explosive diye de hoş bir şarkıları vardır kendilerinin
-
albüm kapakları ve tanıtım fotoğraflarıyla medyayı bacak içinde bırakan grup. şikayetçi miyiz? hayır. müzik ayrı güzel zaten, oh yes.
-
haberlerde, programlarda arka plan olarak duyduğunuz müziklerin çoğu bu bayanlara aittir. bir de vangelis var tabii... bir de secret garden... ama magazin programlarından bahsetmiyoruz, onlar metallica kullanıyor şimdilerde... *
-
andre rieu ile harika bir performansları olan seksi yaylı quartet.
http://www.youtube.com/…abangu1crxi&feature=related -
born ve shine albümlerinden sonra ne yaptılar bilmiyorum. çıktıklarında klasik müzik çevreleri tarafından yerden yere vurulmuşlardı. hepsinden ziyade, klasik müziğe yakışıyordu halbuki diğer müziklerle karışıp kaynaşmak. pavarotti'nin the cranberries, u2, sting düetlerini hatırlayın.
yıllar sonra insanı yeniden yakalayabilen şarkılar bıraktılar bence.
(bkz: hymn)
(bkz: big love adagio)
(bkz: kashmir)
(bkz: oceanic)
(bkz: allegretto) -
the pineapple thief şarkısı. mis.
https://www.youtube.com/watch?v=4q_4bpoztuq
"there's so much that's now just set in stone
you drew me like only you, you would know
all ı have left is what you gave me, you gave me
and ı'll clutch it hard, what you gave me, you gave me
you knew me; can you say you knew me?
oh why kept it all inside
there's so much, there's so much you gave me
only you and you alone
all ı have left is what you gave me, you gave me
and ı'll clutch it hard, what you gave me, you gave me
all ı have left is what you gave me, you gave me
and ı'll clutch it hard, what you gave me, you gave me"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap