• dün izlediğim ve bayıldığım penelope fitzgerald uyarlaması.

    newsroom'dan beri hiç sevmediğim emily mortimer'ı bile sevdim bu filmde. mr brundish'e hayran oldum, ufaklık christine'e bayıldım, milo'yu öldürmek istedim sonunda. ray bradbury'ye özel bir yer vermesini de ayrıca takdir ettim.

    ağır kanlı tipik bir ingiliz filmi olmakla birlikte kitap ve edebiyat sevenlerin çok seveceği bir film.
  • "sahaf" (bookshop) filminde reks sinemasında büyük alkış koptu. gerçekten film anlatılmaz yaşanır türdendi... edebiyat aşkı mı desek, yoksa cesaretle ayakta durmak için azmetmek mi? şu bir gerçek ki, büyük balık küçük balığı yemek için uğraşır ama bunu tersine çevirmek için yapılan işe inanmak ve vazgeçmemek gerekir. masalsı anlatım tarzıyla ve lirikliğiyle herkesin görmesi gereken bir film. p.s: kitaplar en kadim dostlarımızdır, onları sevelim ve onlarla bir dünya kuralım.
  • ing. kitabevi & kitap satılan dükkan vs.

    bkz: http://images.google.com.tr/…1&ie=utf-8&sa=n&tab=wi
  • ıspanyol asilli yonetmen ısabel coitex filmi. beyazperde özetiyle ;
    "penelope fitzgerald'ın aynı adlı romanından uyarlanan filmde, florence green ingiltere’de küçük bir kasabada yaşayan bir kadındır. kasabada bulunun tarihi bir evi kitapçı olarak işletmeye karar verir. büyük bir risk alarak girdiği işte başarılı olan genç kadın, bir süre sonra kasaba halkına ödünç kitap vererek kitapçıyı bir kütüphaneye dönüştürür. hayatını yoluna koyduğunu düşünen florence’in bilmediği gerçekler vardır. kasabada yaşayan inatçı bir kadının tarihi bina ile ilgili başka planları vardır ve kadın planlarını gerçekleştirmek için her şeyi yapmaya hazırdır."
  • * * (bkz: the bookshop)
hesabın var mı? giriş yap