• c) ...."her türlü işlemi yapmak"
  • başına da lord baelish i atayın amk. hiç tarihten ders almıyorsunuz cık cık cık.
  • eski güçlü günlerimize geri döndüğümüzün işaretidir.

    toprak kaybetme +
    dış itibarsızlık +
    duyun-i umumiye +
    meclisin feshedilmesi +

    dediklerinde dalga geçiyordum ama, gerçekten 2. abdülhamid döneminin aynısı.

    edit: imla.
  • ulan sakin olun bundan önce sanki devlet borçlanmıyordu, biri de yazmış ki duyuni umumiye, yok ebenin. ne alakası var, biraz bilgi sahibi olun. değişen hiç bir şey yok, organizasyonel bir değişikliğe gidilmiş demek ki.

    he borçlanmıcaklar mı yine borçlanacaklar ama bu kadar büyütülecek de bir şey yok.
  • borçlanmama genel müdürlüğü ne zaman kurulacak ?
  • düyûn-ı umûmiye benzetmelerini yanlış bulduğum oluşumdur.
    başkanlık sistemine fiili geçişle birlikte hazine ve maliye birleşmiş, devletin gelirleri (borçlanma ve vergi) böylece tek bir bakanlık bünyesine alınmıştır... bütçe ise maliyeden koparılmış ve cumhurbaşkanlığına bağlı bütçe ve strateji ofisine devredilmişti...

    şimdi, birleşmeden önce zaten hazine bünyesinde iç ve dış borçlanma yürütülüyordu. bu ikisi farklı genel müdürlüklerin yetki alanına giriyordu ve tüketimin canlı, tl'nin değerli ve global faizlerin düşük olduğu bir dönemde borçlanma işine daha az hassas bakılabiliyordu. bu borçlanma işinin hassasiyeti 2017-18 yıllarında değişmeye başladı, o yılda dışarıdan alınan dolar cinsi borç için yüzde 7 üzeri faiz ödendi. miktar az olduğu halde bu oran ortaya çıktı. 2019 sonuna gelinirken görüldü ki, borçlanma işi önceki dönemlerde olduğunda çok daha hassas bir görev haline geliyor...

    önümüzdeki dönemde, iç pazardaki tüketicilerin ve şirketlerin iflahı kesildiği için, ihracat gelirleri de istenen düzeyde artırılamadığı için vergi gelirlerinin durumu kocaman bir sorun haline gelecektir. borçlanma ihtiyacı artacaktır; iç borçlanma piyasa faizlerini yükseltir; dış borçlanma ise bütçe dengesi üzerindeki riskleri artırır...

    peki, böyle bir genel müdürlüğün kurulması bu durumun yönetimine bir katkı sağlar mı? hiç sanmıyorum...

    büyüklüğü belirsiz bir kamu finansmanı riski kapıda... bu risk gerçekleşecek olursa, bugüne kadar gördüğümüz şey kriz - mriz değilmiş diyeceğiz...
  • üretim ekonomisi yerine borç ekonomisinin kesin olarak tercih edildiğini gösteren oluşum.
    borç maliyetini ve bundaki ani artış risklerini azaltacak tek yol üretimdir.
  • borçlanma genel müdürlüğü, yeni düyun-u umumiye

    --- spoiler ---

    12 eylül 2019 günü yayınlanan resmi gazete’de, türkiye’de borçlanma genel müdürlüğü adıyla yeni bir kamu örgütü kurulduğu açıklandı. yabancı basın kuruluşu reuters’a bilgi veren bir bakanlık yetkilisi, düzenlemenin ‘bir organizasyon değişikliği, mevcutta iki farklı genel müdürlükte bulunan iç borçlanma ve dış borçlanma yapan birimlerin birleştirilmesi’1 olduğunu söyledi. açıklama doğru mudur? konu, söylendiği gibi basit bir müdürlük kurmak mıdır? kararname, türkiye’nin koşullarıyla birlikte incelendiğinde, olayın sıradan bir işlem olmadığı, önemli olduğu görülmektedir.

    devlet hazinesi borç rekoru kırdı maliye bakanlığı verilerine göre, devlet hazinesi son sekiz ayda 104 milyar tl (19 milyar dolar) borçlanıp rekor kırdı. türkiye’nin dış borcu bugün 453,4 milyar dolar.2 borç, yapılan ödemelere karşın azalmıyor, yeniden borçlanarak borç taksidi ödendiği için sürekli artıyor. borç bulmak giderek güçleşiyor; faizler yükseliyor, koşullar ağırlaşıyor. türkiye, osmanlı’nın son dönemine doğru gidiyor.

    150 yıl önce yapılanları bugünkü hükümet yapıyor. 110 kişilik kadrosuyla, ‘borçlanma genel müdürlüğü’ bu koşullar altında kuruluyor. olanları sağlıklı değerlendirmek için osmanlı’yı çöküşe götüren uygulamalara bakmak gerekiyor. osmanlı borçlanması osmanlı devleti, ilk borcu ingiltere ve fransa yanında rusya’ya karşı girdiği kırım savaşı sırasında, 1854 yılında aldı. 1854 borçlanması, 3 milyon sterlin tutarında ve yüzde 6 faizliydi. devlet, bu borca karşılık olarak mısır’dan elde ettiği cizye vergilerini (müslüman olmayan osmanlı uyruklularından alınan vergi), suriye ve izmir gümrük gelirlerini güvence olarak gösteriyordu.3 hükümet, 1860 yılında yeniden dış borç alınmak istedi. ancak daha önce borç vermek için her yolu deneyen ingiltere, bu kez borç koşullarını ağırlaştıran yeni koşullar ileri sürdü ve bilinçli bir ‘isteksizlik’ gösterdi. ödeme gücünü aşan borçlanmanın, zorunlu olarak yeni borçlanmalar getireceğini biliyorlardı. bu nedenle, önceki borçlanma koşullarını kabul etmedi ve borç vermedi.

    osmanlı devleti, bu kez fransa’da. mirés adında bir bankerle anlaştı; karşılık olarak da birçok yerin gümrük gelirini, tuzlu balık resmini, filibe gülyağı gelirini, bursa’nın ipek öşürünü gösterdi. ancak, mirés osmanlı devleti’ni dolandırdı. fransız hükümeti, mirés’yi tutukladı. 1863 yılında osmanlı bankası devlet bankası konumuna getirildi ve aynı yıl bir devlet bütçesi yapıldı. ancak yapılan bütçenin ne kendisine ne de yapanlara bir yararı oldu. bu bütçe, daha sonra yapılacak olanlar gibi bir borç ödeme bütçesiydi. 1875’te, bütçenin 17 milyon gelirine karşılık 13 milyon lira dış borç ödemesi vardı.4 osmanlı devleti’nin dış borç toplamı; 150 milyonu anapara, 61 milyonu faiz olmak üzere 211 milyon ingiliz sterliniydi. borç anlaşmalarının çarpıklığı nedeniyle, bu borcun yalnızca yüzde 53’ü osmanlı hazinesine girmişti. kalanı, faiz ve komisyon olarak kaynakta kesilmişti. borcun büyük bölümü, avrupalı banker ya da bankalardan alınmıştı. düyunu umumiye’nin kabul edildiği 1881’de devlet borçlarının; yüzde 40’ı fransa, yüzde 29’u ingiltere, yüzde 8’i hollanda, yüzde 5’i almanya, yüzde 3’ü italya’ya yapılmıştı.5 iflas ve muharrem kararnamesi osmanlı devleti, 6 ekim 1875’te yayımladığı bir kararname ile borçlarını ödeyemeyeceğini tüm dünyaya duyurdu. alacaklılar durumu protesto etti ve sorunu siyasi baskı yoluyla çözmeye çalıştılar. 1881 yılında istanbul’da yapılan toplantıda, osmanlı devleti, borçların, alacaklılar tarafından seçilen bir kurul tarafından yönetilmesini kabul etti. bu anlaşmaya muharrem kararnamesi adı verildi. muharrem kararnamesi’nin gereği olarak düyun-u umumiye idaresi adlı, üst yönetimi ingiliz, fransız, alman, italyan, avusturyalı, hollandalı ve osmanlılardan oluşan bir örgüt kuruldu. bu örgüt, borç ilişkilerini tek elde toplayacak ve ödemelerine ayrılan devlet gelirlerini alacaklılar yararına yönetecekti.

    osmanlı hükümeti, muharrem kararnamesi’nin 8. başlamı (maddesi) gereği; tahsil edilmesi kolay bazı devlet gelirlerini, “mutlak ve değişmez” bir biçimde borç ödemelerine ayırıyordu. bu gelirler şunlardı: tütün ve tömbeki (nargile tütünü) rüsumatı (vergileri), ipek öşürü (ondalık vergi), pul ve ispirto resimleri (harçlar), tütün ve tuz inhisarları (tekelleri), istanbul ve civarı balık avı vergisi, bulgaristan vergisi, kıbrıs gelirleri, doğu rumeli vergisi, gümrük resimlerinde ve gelir vergisinde oluşacak gelir artıkları. düyun-u umumiye’ye dönüş ‘borçlanma genel müdürlüğü’, açıklandığı gibi iki farklı genel müdürlüğün birleştirilmesi gibi basit bir iş değildir. borç ilişkilerinin, tam yetkiye sahip tek bir merkezde toplanmasıdır. büyük olasılıkla dış isteğe bağlı olarak kurulmaktadır ve dışarının denetimi altında çalışacaktır. düyun-u umumiye idaresi’nin güncel sürümü (versiyonu) olacaktır…

    türkiye’de borçlar geri ödenemez duruma gelmiştir. olağan koşullarla borç bulunamamaktadır. alacaklılar, osmanlı padişahlarına yaptıkları gibi, hükümetleri devre dışı bırakıp doğrudan ilişki geliştirecekleri bir kuruma gereksinim duyuyorlar. ‘borçlanma genel müdürlüğü’nün, yakında aynı merkez bankası gibi ‘bağımsız’ bir kurum haline gelmesi ya da öyle çalışması beklenmelidir. bu kurum, türkiye’ye yeni borç bulmaktan çok, yabancıların alacaklarını düzenli alması için ve onların isteği yönünde çalışacaktır. düyun-u umumiye kurulduğunda da ona, ‘maliye nazırlığı’na bağlı bir idare’ denmişti. dünden bugüne işbirlikçiler fransa maliye bakanlığı müşaviri ve osmanlı devleti’nden alacağı olan devletlerin hesap komisyonu başkanı daniel ducoste 1889 yılında şunları söylemişti: “şimdi türkler hızla borçlanmaktadırlar. ancak yirmibeş yıl sonra osmanlı toplumunda borçlanmaya karşı muhalif unsurlar ortaya çıkacaktır. işte o zaman, gerek alacaklarımız ve gerekse bunların faizleri tehlikeye düşecektir. bu nedenle osmanlı devleti’nin maliyesi, ekonomisi ve servetleri üzerindeki çıkarlarımızı koruyabilecek türk yöneticilere ihtiyacımız olacaktır. ben, bu ‘yerli misyonerlerin’, bizden ve yapacağımız siyasi baskılardan çok daha yararlı olacağı kanısındayım. bunlar, türk halkına kendi dilleri, kendi ikna yöntemleri ile yaklaşma olanaklarına sahiptirler. bu ‘yerli misyonerler’ alacaklarımızın, bir ya da birkaç yüzyıl, teminat unsurlarının en önemlilerinden biri olacaktır”. daniel ducoste, 130 yıl önce sanki bugünü yazmış.6

    dipnotlar 1 https://www.gazeteduvar.com.tr/…udurlugu-kuruldu/bu söylem doğru mudur?. 2 https://www.gazeteduvar.com.tr/…-mudurlugu-kuruldu/ 3 “büyük larousse” gelişim yay., sf.3469 4 a.g.e. sf.3469 5 “sosyalizm ve toplumsal mücadeleler ansiklopedisi”, iletişim yay., 6.cilt, sf.1794 6 “militan atatu¨rkc¸u¨lu¨k” vural savas¸, bilgi yay. 2001, sf.35
    --- spoiler ---

    https://veryansintv.com/…lugu-yeni-duyun-u-umumiye/
hesabın var mı? giriş yap