• danimarka televizyonu dr1 tarafindan yayinlanan, forbrydelsen gibi bir diziden sonra bir kez daha danimarka dizi yapimciliginin basarisini ve populerligini ortaya koyan politik dizi. avrupa'da bircok ulkede yayinlanan bu dizi yakin zamanda ingilizce altyaziyla bbc'de de gosterilmeye baslandi.

    aslinda bu diziyi sadece siyaset uzerine gormek sinirlandirici bir yaklasim olsa da, soyle soylemek lazim: konusu surpriz sekilde basbakanliga gelen ve ulkenin ilk kadin lideri olan parti lideri etrafinda gelisiyor dizinin. fakat bu surec, siyasi danismanlari (spin doctor), televizyondaki habercileri, gunluk aile hayatini da kapsayacak sekilde genis bicimde yansitiliyor dizide.

    gercekci ve akici temposuyla ilk sezonun 1'er saatlik 10 bolumu cabucak bitirilebilir. ikinci sezonu da yayinlanan dizinin ucuncu sezonu gelecek yil ekrana gelecek.

    diziyi izlemeden once, bazi aciklamalari okumak faydali olabilir, danimarka ve siyaseti ile ilgili cok fazla bilginiz yoksa.

    bu arada, sunu da eklemek yararli olacak, borgen adi kopenhag'daki hukumet, parlamento ve yuksek mahkeme binalarini icinde barindiran ve sato anlamina gelen kompleksten geliyor.
  • digiturk tarafından da yayınlanmaya başlanan, danimarka siyasi hayatını temel alan dizi.

    3 sezon sürmesi planlanan dizinin ilk 2 sezonu bitmiş durumda esasen. sadece ilk bölümü izleyerek bile söyleyebilirim ki, sanırım bizim ülkedeki en namuslu siyasetçi bile bu diziyi kahkahalarla gülerek seyreder.

    --- spoiler ---

    seçimlere 3 gün kala, kesinlikle favori olmadığı seçimleri kendisine kazandırabilecek bir bilgiyi, sadece "etik" bulmadığı için kamuoyu ile paylaşmayan bir parti liderinden bahsediyoruz.

    --- spoiler ---

    başbakan taksiye biniyor, evinde hizmetçi bakıcı vesaire yok, iki çocuğuna üniversite öğrencisi bir kız part time bakıcılık yapıyor.
  • türkiye’deki siyasetle karşılaştırıldığında çok naif tartışmalar dönüyor olsa da sürükleyiciliği ve oyuncularının performansı ile izlenmeyi fazlasıyla hak eden bir dizi, özellikle başbakanın medya danışmanı kasper ile muhabir katrine karakterleri çok sahici. diziyle ilgili enteresan bir durum, ilk sezonunun bitiminin birkaç ay sonrasında yapılan seçimlerde, dizide birgitte nyborg’un liderliğini yaptığı the moderates’in gerçek hayattaki karşılığı olduğu söylenebilecek olan radikale venstre’nin oylarını bir önceki seçime göre 2 katına çıkarması ve başbakanlık koltuğuna tıpkı nyborg gibi danimarka tarihinde ilk kez bir kadının oturması (bkz: helle thorning-schmidt). dizinin danimarka’nın trt’si olan dr1’de yayınlanıyor olması da bizim ölçülerimize göre ayrıca tuhaf. "adamlar devlet kanalından solculuk propagandası yapıp partinin oylarını artırdılar" diye eleştiriler de yapılıyor danimarka’da dizi için ama o mevzulara hiç girmeyelim şimdi.

    bitirmeden bir tanım daha yapayım; başbakanın kızını devlet hastanesine götürüp oradan özele sevk alışına, sekreterini sendika baskısı yüzünden işten çıkaramayışına, basın mensuplarının bile başbakana "birgidi, birgidi" diye seslenişine hasta olduğum dizi.
  • hayatımda duyduğum en anlamlı repliği barındıran dizi. başbakanla eşi grönland gezisi hakkında konuşuyorlar:

    -grönland nasıldı?
    -muhteşemdi. ruh karartıcı. çirkin. hayatımda gördüğüm en güzel yerdi. hepsi birden. grönland'ı keşfetmekle
    onlara iyilik yapmadık bence.

    işte böyle karakter ol canımı ye birgitte nyborg. yoksa sen hala kendini kaşif olarak mı keşfediyorsun?
  • az önce başbakan sevişti bu dizide. kimi süper zekalıların ülkesinde, beş yüz yıl önce yaşamış, sayısı bilinmeyen cariyesi olan padişahları "nasıl olur da sevişgen gösterirsiniz" diye ortalığı ayağa kaldıran başbakanlar var.

    ~
    bu arada, o sevişen başbakan da kadındı.
  • garibim kasper juul.
    danimarka basbakanligi - (caps on) iletisim baskanligi diye bir birim kurdurup basina gecmek varken tek basina medya cambazi diye dolaniyor.

    zevkle izledigimiz dizidir efendim.
  • --- spoiler ---

    phillip bir özer çiller değil.

    --- spoiler ---
  • bu nasıl güzel bir dizidir ki, içinde siyaset var, aşk-meşk ilişkiler var, güzel oyunculuk var, gerçekçilik var; ve bunların hepsinden önemlisi sürükleyicilik ve akıcılık var. helal olsun.
  • hakkında neden bu kadar az şey yazıldığını anlamadığım ve üzüldüğüm şahane dizi. ilk bölümüyle beni kendine bağlamıştır.
  • --- dikkat spoiler çıkabilir ---

    birlikte geçirdiğimiz koca otuz bölümden sonra, jenerikteki kadın isimlerini fark edebilecek kadar danca'ya tanıdıklaşmam sonrasında, ancak kadınların fark edebileceği ve dikkat çekebileceği bu muhteşem detaylarla dolu kadın dizisinin ekibine, -her ne kadar buradan habersiz olduklarını bilsem de- en içten tebriklerimi gönderiyorum.

    the good wife ile birlikte, bana kadınların iş dünyasındaki başarılarını bu kadar heyecanla izlettirebilen nadir yapımlardan biri. good wife'la avukat olmadığım için, borgen'le politikacı olmadığım için hayıflanma sebepleri buldum kendime.

    ve gerçekçilik... hayatımda izlediğim en gerçekçi dizilerden biri olmasaydı, 3. sezon sonunda brigitte başbakan olurdu. olmadı. katrine, kasper, philip, bent, magnus o kadar doğal karakterler ki, bugün kopenhag'ta olsam caddede karşıma çıkacaklar sanki. bu hissiyatı bir diğer danimarka yapımı bron|broen'de de hissetmiştim. (yazar burda, bunu seven onu da sevdi demek istiyor.)

    ayrıca magnus gibi oğlum olacağını bilsem, çocuk sahibi olma fikrine bu kadar karşı olur muydum, sanmıyorum.

    sidse babett knudsen, enerjisine, sevgi dolu bakışlarına, gücüne ve cesaretine hayran kaldığım bir oyuncu. ilk sezondaki o elbiseye girememe sahnesi, saçma sapan renkli bir elbiseyle son derece ciddi bir programa katılıp tarihi laflar etmesi filan... bize fazla bunlar arkadaşlar, bizim oyuncularımız malesef 'ayh bu elbise beni dana gibi gösterecek kesinlikle giymem'den öteye gidemeyen kesimden seçiliyor. hoş, biz ülkemizdeki siyasi ortama dair en ufak bir gönderme içeren diziyi en az yüz yıl sonra çekebileceğimiz için, bu konuya çok da takılmamak lazım ya.

    kısacası, beni bir kez daha kendine hayran bırakan bir ekip işi, şansıma tükürmemi sağlayan ve neden danimarka'da değil de türkiye'de doğdum diye isyan ettiren harika insanlarla dolu bir yapım kendisi.

    çok gerçek.
    çok anlamlı.
    çok heyecanlı.

    --- dikkat spoiler çıkabilir ---
hesabın var mı? giriş yap