• sozu soyleyenin gozunde; gelecek, kariyer, basari ve mutluluk icin bir ise yaramayacak/yarayamayacak eylemler,islerdir.
    (bkz: gorece)
  • geçmiş klasörünü temizlemek.
  • uğraşmayı en sevdiğim işlerdir.
  • birine yardım ediyor/edebiliyor olmak dışındaki tüm işler, yani neredeyse bütün işler boş işlerdir. (bundan yardımsever bi insan olduğum sonucu çıkmasın, alakası yok, ancak temennimdir.) kimseye zarar vermediği sürece, boş işler kötü işler değildir. diyorum ki, yırtarsak buradan yırtarız.
  • cama düşmüş yağmur tanelerini yarıştırmak en boş örneğidir herhalde bu tamlamanın.
  • başta kendim olmak üzere çoğumuzun yaptığıdır. hayatımda iştigal ettiğimiz boş işlerin listesini çıkaracak olduğumda, dolu işlere vakit kalmadığını görüyorum esefle. bir zamanlar televizyonun anne-babalarımıza yaptığının birkaç katını internet yapıyor bize bu aralar. gün içinde mutlaka takip edilen veya en az bir kere mutat olarak girdiğim sitelerin sayısında 90'lı yıllardaki enflasyon benzeri bir artış var. biraz daha yakından bakalım:

    öncelikle şu anda yazdığım sözlük. bazen iki dakikalığına gireceğim deyip, bir saatimi harcadığım bir yer olabiliyor. o bir saatte de muhtemelen o gün gerçekleşmiş önemli bir hadiseyi anlayabilmek (veya tam tersine kafa karışıklığına sebebiyet vermek) için yorumlara bakmışımdır veya bir araştırma yapayım derken alakasız bir başlığa takılıp orada vakit kaybetmişimdir. bu arada haber sitelerinden çoğunlukla uzak duruyorum; ama yine de aktüalite gelip beni buluyor.

    youtube tam bir baş belası. bir videoya bakayım derken ecnebilerin "loop" dediği bir döngüye giriyorum. kendime gelir gelmez sayfayı kapatsam da en az 15 dakika gidiyor ve üzerine bir bardak ılık su... allah'tan facebook kullanmıyorum, twitter'da ise nadiren yazıyorum. hayatı facebook olanları düşününce halime şükrediyorum.

    bunların haricinde haftada en az bir veya birkaç girdiğim siteler var basketbol ağırlıklı olmak üzere. düzensiz hayatımın en "düzenli" faaliyetidir elektronik postaları kontrol etmek. daha bunlar gereksizler. bir de iş icabı veya okuma-öğrenme amaçlı kullanımlarım var ki, bunların hatırına evvelkileri de boş bırakmıyorum. işin tuhaf yanı bu kadar boş iş arasında kitap okumaya, sevdiklerime zaman ayırmaya nasıl vakit bulabiliyorum bilmiyorum. hoş, bazen öyle oluyor ki, "bütün kitapların o kitabı anlamak için yazıldığı kitabı" okumakta tembellik ediyorum.

    belki benden beter olanlar da vardır. bilgisayar başında veya başka bir ortamda oyun oynayan, film izleyen, bazı dizilerin bütün sezonlarını birkaç günde bitiren... demem o ki, boş işler bunlar arkadaşlar. kendimize daha faydalı faaliyetler bulalım. en azından şu internet belasını azaltalım.

    zaman yönetimiyle alakalı olarak kendini geliştirmiş bir arkadaşım vardı. bir gün, "ne zaman yazıyorsun zaman yönetimi hakkındaki kitabını?" diye sorduğumda o tahmin edebileceğiniz ironik cevabı vermişti: "zaman bulduğumda..."

    benim bütün bu hengamede izlediğim tek dizi ise, bu yazının başlığına ayrı bir ironi katıyor:

    işler güçler...
  • internet alemindeki boş işlere örnekler:

    - youtube yorumlarında tartışmak
    - spor kulüplerinin, ünlü insanların facebook sayfalarındaki paylaşım yorumlarında tartışmak
    - twitter'da, yanıtsız kalacağını bile bile, ünlülere mention atmak suretiyle onları eleştirmek veya övmek
    - tıklandığında tarayıcıyı kapatan veya garip sayfalara yönlendiren linkler paylaşmak
    - sahte fotoğraf ve bilgilerle çeşitli sitelerde hesap açmak
    - instagram, twitter, facebook gibi sitelerde yemek fotoğrafları paylaşmak
    - *din,siyaset, spor gibi konularda hiçbir yere varmayacak, benim babam senin babanı döver mantığıyla tartışmalara girişmek
    - ask.fm, connected2.me vb sitelerle ego tatmini sağlamaya çalışmak
    - sırf karşı cinsi etkileyebilmek uğruna aslında olunmayan fakat olunmak istenen biri gibi görünmek için hiç sevmediği şeylerle ilgileniyormuş gibi davranmak
    - kimsenin umursamayacağını bile bile çeşitli siteler aracılığı ile hayatını anlatmak
    - her gidilen yerde check in yapmak
    - *sırf dikkat çekmek için ve reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla üzerinde belli bir genel kanı oluşmuş konularda, inanılmasa bile, bunun tersini söylemek
    - bir işe yaramayacağını bile bile üzerinde kafa yorup bu yazıyı yazmak
hesabın var mı? giriş yap