• öğretim seviyesinin artarken eğitim seviyesinin ters orantılı olması malesef
  • kadınların erkekleri hayat arkadaşı değil de para kaynağı, her türlü saçma salak tavrı çekmesi gereken sabır taşı, evliliği ise erkeğin boynuna atılmış kement olarak görmesidir.
    evli olup da dangalakça talepleri, aptal saptal tavırları, garip garip hevesleri çekerken dişini sıkmayan erkek yoktur!
    aklı olan türk kızıyla evlenmez.
  • evlenme ve evli kalma sebeplerinin azalması ile aynıdır. modern toplumda kadına yüklenen görevler artık erkeğin de omzunda. haliyle evliliğin temelinde olan "görev dağılımı" kalmadığı (erkeğin ev işleri, yemek vb. yapması) ve seks artık "evlenmeden olmaz" tutsağı olmadığından erkek evlenmeden de sevişebilmesinden dolayı erkeğin evliliğe ihtiyacı temelde yok. eskiden ev işleri, seks ve çocuk için evleniyordu. şimdi ev işini kendi yapıyor zaten.

    aynı şekilde kadının kıçını kırıp evde oturması, sadece ev işleri yapmasına yönelik baskı da azalınca (kalkınca diyemedim maalesef), kadının evlenme sebebi olan ekonomik bağlılık olayı da kalktı. öte yandan cinsellik konusunda "evlilik şartı" baskısını kırmaya başlayanlar, bu istekleri için evlenmek zorunda kalmaktan kurtuldu. sonuç; belirli sosyal haklar ve edinimler dışında kadının evliliğe ihtiyacının kalmaması. kadınlar ve onarın çalışma hayatında uzak kalmasına yönelik sebepler de ortadan kalktığında o edinimler (kadınların erkeğin sigortasından, emekli maaşından faydalanması vb.) de ortadan kalkarsa kadın için de erkek ile aynı oranda oluyor evlenmeye gerek duymaması.

    o zaman neden hala insanlar evleniyor. "sevdiğin biri ile her gün..." diye başlamayın, kalbinizi kırarım. temelde iki sebep var. birincisi elalem denen, insanoğluna hiçbir faydası olmayan ve sürekli fitne fesat peşinde koşan, insanların arkasından kötü konuşan şerefsiz sürüsünün "ne diyeceği" sorunu. yoksa aynı kişiler evlenmeden de birlikte yaşayıp "sevdiğin kişi ile birlikte hede hödö"sünü yine yaşar. yaşayamıyor, neden? çünkü "elalem ne der?". bir diğeri ise evlilik akdi ile gelen kazanımlar. örneğin; miras, eşin (özellikle erkek olanın) sosyal haklarından (sigorta, emekli maaşı vbg.) faydalanma, doğacak çocuğun bu haklardan faydalanması ve akdin bozulması durumunda nafaka ve mal paylaşımı. bunların da ömrü kısa zamanda tükenecek. tükenene kadar ise bunlar kaynaklı olarak veya yukarıda değiştiğini söylediğim şeylerde, değişimi kucaklamamış olan kesimin parçası olunduğu için evlenilmeye devam edilecek. ilişkilere "zaman kaybı" olarak bakılıp, "beni oyalıyor musun?"/"evlenelim ya da ayrılalım"/"annemler/babamlar/çevredekiler soruyor, ne zaman evleneceksiniz?" gibi sebepler kaynaklı olarak evlilik masasına oturulacak. sonra da böyle evlenildiği için boşanmalar artacak.

    gelelim başlık sebebine. neden boşanmalar arttı? çünkü insanlar yukarıda saydığım sebeplerden dolayı, evlenmeden de hayatlarını idame ettirebileceklerini gördü. karşı tarafa muhtaç olmaması daha rahat karar vermesini sağladı. sonuçta, eğer mutlu değilse ve karşı tarafa da muhtaç değilse, kendine bu eziyeti (mutsuz evliliği sürdürmek) neden yapsın? "yeni nesil" ile alakası yok konunun. aynı özgürlükler, imkanlar ve şartlar bundan 200 yıl önce olsa, 200 yıl önce de aynı şey yaşanacaktı. toplum üzerindeki dayatmalar (dini, "elalem ne der"ci vs.) kalktığında ve insanlara istediklerini yapabilme alanı tanındığında, neden mutlu olmamayı seçsin ki? boşanmaya günah, boşanan kadına eksik ya da orospu gözüyle bakılmıyor olsa ve o kadının ekonomik özgürlüğü olsa, evliliği savunanların çoğunun annesi çoktan babalarından boşanmıştı belki de. o yüzden çok da takılmamak lazım bu romantizme.
  • ekonomik sebepler diyen elbette olacak ama ben orta direk çok mutlu aile biliyorum. sıkıntının kök sebebi saygının tahammülün bitmiş olması
  • bilinçlenme

    kadına şiddete susmanın azalması
    kadınların haksızlıkla savaşma oranının artması
    kadınların maddi özgürlüklerinin elinde bulunma oranının artması
  • bence boşanmanın toplum tarafından artık normal karşılanabilmesi bunun nedeni. kadının ekonomik özgürlüğünü kazanması elbette etkili olmuştur ama asıl etkileyenin bu olduğunu düşünmüyorum.

    benim mühendis olan teyzemi otuz beş yıl önce eşi aldatmış hatta gidip başka kadından çocuk bile yapmış adam. dedem de birçok insana maddi olarak yardım eden biriymiş yani kızı boşanıp evine dönse, kızının kazancı yeterli olmazsa ona ve torunlarına bakabilecek durumda bir adammış. bu durumda bile teyzem boşanmamış, artık ayıp olacağını mı düşündü etrafında boşanmış çift olmadığından neler yapacağını mı bilemedi o kadarını bilmiyorum ama bildiğim bir şey var aynı olaylar şimdi kendi kızının başına gelse boşanması için elinden geleni yapar.
  • sosyal medya, insanların gözüne sokulan kapitalizm doyumsuzluğu, sürekli pompalanan mükemmel hayat algısına ulaşılamayacağı gerçeği, eşini kölesi zannetmesi, aşırı stresli iş ortamları vb.
  • internet ve cep telefonu
  • evlenmeleri
hesabın var mı? giriş yap