boşanma oranlarının artma sebepleri

• deris ki ,eskiden kadın erkeğe bağımlıydı, şimdi efendim özgürleşti kendi kararlarını veriyor, bosanmaların artması da bu durumun getirdiği onemsiz bir yansıma.
  tamam, ama madem özgürüz madem kararlarımızı verirken kimseyi hiç bir şeyi onemsemiyoruz, neden bu kadar mutsuzuz?
  boşanmış insanlar tanıyorum, evli insanlar, hiç evlenmemiş bekarlar, genel olarak hepsinde durumdan memnuniyetsizlik var.
  hep bir arayış var, mutluluk aranıyor.
  çünkü efendim, doyumsuzuz.
  elimizdekiler bize asla yetmiyor.
  eh bu durumda ne oluyor? evliler boşanıyor, bekarlar evlenmek istiyorlar( ya da öyle istediklerini zannediyor) , böyle bir kısır döngü içinde yaşayıp gidiyoruz.
• evlenmeden önce beraber yaşamayı denememek!
  
  ille de evleneceğiz diye tutturup düğün ile millete hava atmak!
  balayında dünyanın pahalı ve egzotik yerlerine gitmeye çalışmak!
  bunları gerçekleştirdikten sonra tahmin edin ev geçindirmek için elinizde ne kalacak?
  
  ''evlenmeyip beraber yaşarsak toplum bize yadırgayan bakışlarla bakmaz mı?''
  evliyiz deyin geçin arkadaş. çok mu zor? millet sizi çevirip evlilik cüzdanı mı soruyor?
  
  evlenip, bir sürü astronomik masraf yapıp geçinemedik deyip bir sene sonra boşanmak yerine, benim dediğim gibi önce beraber yaşamayı deneyin. olmadı mı? ayrılırsınız.
  
  böylelikle haybeye harcanmış düğün, balayı, hebele höbele gibi masraflardan kurtulmuş olursunuz.
  
  sonra bir de bakarsınız ki evlenirken girdiğiniz krediler, boşanmanız üzerinde iki sene geçmesine rağmen hala size girmeye devam eder.
• küreselleşme ile birlikte güdülenen bireyselleşme kavramının nirvanaya ulaşmasıdır
• türk dizilerindeki aptal zengin yaşam tarzını en cahilinden en okumuşuna kadar olan kadınların iç dünyalarında bunu istemeleri ve farklı yollardan eşlerinin beynini sikerek bunu lanse ettirmeleri
  bir diğeride özgür kadın modları
• cahiliye döneminin sonlanıyor olmasına delalettir. hepsi tecrübedir. en dangalak kesim de ikinci kez evlenenlerdir.
  
  bundan 4000-5000 yıl sonra olur da insanlık bir şekilde hayatta kalırsa, günümüz gelenek ve göreneklerinden ''cahiliye dönemi'' diye bahsedeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın. evlilik için de ''insanlar üremek için kağıt imzaladıkları karanlık dönem'' tanımını yapacaklar.
• eski dönem yoksulluk görmüş, tamah etmiş, sabretmiş, değer bilmiş.
  
  şimdiki dönem şiddetli bir tüketim dönemi. e bunun da yansıması hayatın her yerinde olacak tabi.
  
  iki günde aşkitom, üç ay sonra kocişim, altı ay sonra mahkeme celbi.
• evliliği tercih olması gerekirken bir gereklilik olması. kişinin bir insana bağlanıp hayatını onunla birlikte gecirmek için verdiği bir karar, aldığı ekonomik ve siyasi bazı özgürlükler değil de ; e artık zamanı geldi, evlensem de kurtulsam, evlensem de seks hayatım olsa vb. minvalde gerekçeler ile bu kararın alınması. günümüz de sosyal ve ekonomik hayatın son derece karışık olması buna mukabil birey olarak özyeterlilik problemi yasamamız. olağan olağan üstü bencil olmamız. evlilik sevgi bağının ebedi ve resmi bir kaç hak ile varolduğu toplumsal bir oluşum iken bizim onu bir görev gibi görmemiz. sevme eyleminin hakkını veremememiz.
  edit: mülksüzleri okuyun bebişkolar.
• taocu seks yetmezliği.
• para ve seks
• insanların bilinçlenmesi.