• geceleri "aacııı" diye bağıra bağıra karanlıkta gezinen adamlara deniyo... ilkokulda seyyar satıcılardan yiyecek almam yasaklandığı için hiçbirini yakından göremedim... karanlık kahramanlar gibiler benim için... bigün çağırmayı düşünüyorum ama ya suratları yoksa mesela??
  • (bkz: vefa) (bkz: vefa bozacisi)
  • cocukların korkulu ruyasi. geceleri belli bir saatten sonra elinde gugumuyle boeazeaaaaaa diye bagirarak eli kanli bir teroristi andiran, halk saticisi.
  • yazın domates biber patlican olarak çalışmalarına devam eden opera sanatçısı.
  • $ahitliklerini nedense hamamda$ $iracilarin yapmasi adetten olan, gelecegi degil bivefa, kelaynak ku$larinin memleketi urfa'ya $anliyolcu meslegin emekcileri.
  • boza imal eden veya boza satan,geçimini bu yolla sağlayan kişi.
  • cocuklugunda kaybolmaktan insani alikoyan eski nida.. gecenin sessizliginde yankılanan "iyi bozaaaa" diye seslenen sesin sahibi. mayalanmis anilar saticisi. uzun kış gecelerinin sesi, belki de kaybolan yıllar.
  • sahidinin siraci olan meslek grubu
    (bkz: bozacinin sahidi siraci)
  • mesleklerin oluşma aşamasında bir cinlik yapmış bu arkadaşlar. leblebici, çerezci, nalbur artık ne kadar mal satan adam varsa, dükkanda yatar, öğlenleri iki saat tavla oynar, gelene gidene postayı koyarken; bozacı milleti hizmeti müşterinin ayağına götürmeyi keşfetmiş. bir de neredeyse alelade bir içecek olan bozayı "kış akşamlarının vazgeçilmez tadı" olarak lanse etmeye kalkmışlar. belki zamanında para kazandırsa da bu fikirler, şimdi dolaşıyor adamcağızlar sokak sokak, ellerinde güğüm.

    gerçi, çok değil bir iki sene sonra, büyük bi gıda şirketi çıkar, çilekli-muzlu boza yapar, "bozayı yılın on iki ayına taşıdık" der. vefa bozacısı bi karşı çıkar "boza sade olur" diye beyanat verir. gazetede atatürk'ün boza içtiği bardağın fotoğrafı falan. danone-yovita her neyse artık, anti tez patlatır "sokaklardaki bozalar mikrop saçıyor" haberi bastırır. sokaktan aldığı bozayı içen 4. sınıf öğrencisi ilyas bağırsak enfeksiyonu geçirir. iş çetrefileşir.

    amaaa; bu işin sonu, olur da, davudi sesli sokak bozacılarına dokunursa, yüzlerce bozacının danone'nin önünde gür sesleriyle "bozayı bozanın anasını sikeriz" sesleriyle eylem yapacağı gün hafızalarımızın müstesna bir yerine kazınacaktır. muhakkak.
  • ne demekti hala bilmem ama "gut guuutt" diye bağıran bir bozacımız vardı, kırmızıya çalan tombalak yüzü ve hep gülen minicik gözleriyle efsaneydi çocukken. yaz kış sektör değiştiren seyyar satıcılardan biri değildi o, ihtisaslaşmış bir bozacıydı...
    büyük kulplu bira bardağında içene bardağın ters tarafındaki minik oyuğa da boza koyarak kişisel tarihimin ilk promosyonlarını yaşatmış olması da ayrı bir güzellikti. şimdilerde yine seyyar olarak oğlu muharrem işi devam ettiriyormuş ama kime sorduysam "gut gut'un adı neydi" diye hatırlayamadı.

    kemal aga vardı bir de, o da en hasından bozacıydı. yaz kış farketmez mis gibi bozasını satardı, yazın buz gibi bozası olurdu ve bol bol tarçınla paramız bitinceye kadar dadanırdık başına... az önce izmirdeki arkadaşlarımı arayıp "sabah sabah nerden aklına geldi, kafayı mı yedin" sorularına muhatap olarak hala aktif bozacılığa devam ettiğini de öğrendim.

    (izmir'e geldiğimde "haydi hep beraber kemal agaya boza içmeye zirvesi" düzenleyelim dedim de, ne diyon lan zirve mirve, gel işte içeriz, zaten sabah sabah kafamızı .iktin dediler.)
hesabın var mı? giriş yap