• 13. yy sonu 14. yy başında geçen filmde senaryonun omurgası yani wallace'in isyan başlatması, stirling köprüsünde savaş kazanması ve daha sonra yakalanıp idam edilmesi tarihsel olarak doğrudur. wallace 1297'de stirling köprüsü'nde ingilizleri büyük bir yenilgiye uğratmıştı. coşkulu iskoçlar onu iskoçya'nın koruyucusu yaptılar ama sevinçleri kısa sürdü. 1298'de falkirk'te bir meydan savaşında ingiltere kralı i.edward, iskoçları yendi ve wallace sonraki 7 yıl boyunca kaçak olarak yaşadı. 1305'te glasgow'dayken ihanete uğradı ve sonra londra'ya götürüldü. asılma, çekme ve vücudu parçalara ayırma gibi korkunç cezalara ilk maruz kalanlardan biriydi. kesilen başı londra köprüsü'ne ve vücudunun diğer parçaları, isyanın bedelinin acımasız bir hatırlatıcısı olarak birkaç iskoç şehrine dağıtılmıştı.

    ama filmde birçok tarihsel yanlış da var:

    1. wallace ve diğer iskoç karakterlerin ekose kumaşlı etekler giydiği görünüyor. bunlar ilk olarak 16. yy'da ortaya çıkmıştı.

    2. robert bruce ingilizler tarafına geçmiş ve savaş meydanında wallace'a ihanet ediyor gibi gösterilmişti. ancak bu doğru değil. kendisi iskoçya'nın bağımsızlığını kazanmasına yardımcı olmuştur. hatta filme adını veren cesur yürek lakabı ilk kez wallace için değil, robert bruce için kullanılmıştır. hatta gerçek cesur yürek bruce'dur.

    robert the bruce haçlı seferine çıkamadığı için her zaman pişmanlık duymuştur. robert, 1329'da ölüm döşeğindeyken, şövalyelerinden birine, tanrı'nın yolunda savaşabilmesi için haçlı seferine yüreğini götürmesini istemiştir. şövalye sir james douglas, robert'ın kalbini bir çantaya koyar ve savaşın şiddetlendiği ispanya'ya gider.

    haçlı seferinde şövalye douglas hayatını kaybeder ancak savaşa girmeden önce, robert the bruce'un kalbinin bulunduğu çantayı müslümanlara fırlatarak askerlerine hitaben "cesur kalbi takip edeceğim!" diye seslenir. kalp, savaştan sonra iskoçya'ya iade edilmiş olup iskoçya'daki melrose manastırı'na defnedilmiştir.

    filmin saptırılan karakteri robert the bruce'un gerçek cesur yürek olduğuna dair 2022 yılında kitap bile piyasaya sürülmüştür.

    görsel

    3. wallace'ın çocukluğu, sanki çok yoksul ve halk içinden biriymiş gibi tasvir ediliyordu. bu da yanlış. kendisi küçük de olsa soylu bir aileye mensuptu ve toprak sahibiydi. ve hatta şövalye unvanına sahipti.

    4. filmdeki en bariz yanlışlardan biri wallace ile prenses isabella'nın arasında ilişki olduğu ve prenses'in wallace'ın çocuğuna hamile olduğu imasıydı. prenses, wallace öldüğünde 10 yaşındaydı. wallace 1305'de öldü, prenses'in ilk çocuğu 1312'de doğdu.

    5. kral edward, william wallace idam edilmeden hemen önce ölüyor gibi gösterilir. gerçekte william wallace 23 ağustos 1305 tarihinde idam edildi. kral i. edward 7 temmuz 1307 yılında ironik bir şekilde iskoçya seferinde öldü.

    bir başka ironi de william wallace iskoç kahramanı olarak bilinmesine rağmen soyadı gallerli demektir.
  • mel gibson'in hem oynayip hem de yonettigi be$ dalda oscar almi$ super film.. hayatimda seyrettigim en iyi 3-4 filmden biri..
  • hayatimda izledigim en iyi film.kesin konushmak gerekirse ki kesin konushmali, sinema tarihinin en iyi filmi."abarttin?" diyenlere
    cevabim shudur
    "hayir, abartmadim abi hakkaten öyle"

    (2004 otis'in notu: o zamanki hayatim bu kadarmis, bu kadarini gorebilmisim. ama braveheart hala en sevdigim filmlerden birisidir.)
  • mel gibson un mukemmel bir oyuncu oldugunu robert the bruce a ihaneti yuzunden attigi inanilmaz bakislarindan yakalayabilirsiniz. o sahnede william wallace la beraber benimde gozlerim dolmustu.
  • maksimum keyfi almak için yalnız izlenmesi gereken film.

    zira ne vakit yanımda biriyle bu filmi izlesem " savaş o zamanmış aga, off o zamanmış savaş, şimdi bi düğmeye basıyosun ohooo o zamanmış savaş o zamanmış " diye kafam skilmekten filme konsantre olamıyorum. hayır sanki bana nükleer denizaltıda görevli subay, sanki bana füze fırlatma kodlarını başkana söyleyen general sanki bana. bi düğmeye basıyomuş. teallam

    he amk o zamanmış savaş he o zamanmış.
  • 1999'da tgrt yayımlamıştı, saat 21:00'da başlamış, 01:00 gibi bitmişti. lise birinci sınıf öğrencisiydim, babamın sanki vatan meselesiymiş gibi filmin sonuna kadar televizyon karşısında olmamıza izin vermesi hep aklımdadır.
  • ingiliz sevgilim ailemle tanismaya turkiye'ye geliyor, yarin sabah burada olacak. bizimkiler su anda evde aglayarak braveheart izliyorlar. yarin adami kapidan cevirmezsek iyi.

    tef gibi geren film.
  • yıllar önce seyrettiğimde kendimce zaman içinde kimseye açıklamanın fırsat olmadığı bir bug ını bulduğum film..filmin başlarında, wallace köyüne döndüğünde, ''gel, savasacaz, özgürlük, iskoçya vs..'' diyen 4-5 adamı ''ben köylüyüm, aile kurmaya geldim..savasla, vurdu kırdıyla işim olmaz..'' diyerek kapısından kovmuştu, sonrasında sevdiği kız ingilizlerce öldürüldükten sonra wallace özgürlük savunucusu kesildi.. başından sonuna kadar tek vurgulanan konu olan ''freedom'' aslında wallace nin intikam arzusuyla yanıp tutusmasından ibaretti bu filmde. bu celişkiyi ben cözemedim william
  • filmi oniki kere seyretmemdeki en büyük etkenlerden biri de ingiltere prensesi'nin william wallace'la beraber olduktan sonra, hayatında aşkı ilk defa tatmış bir kadın olarak sarayın koridorlarında yürürken yüzünde çok anlamlı bir gülümsemeyle kendine dokunduğu sahnedir. ötesi yoktur.
  • --- spoiler ---

    yasaklanmış çalgılarla, yasaklanmış melodilerin çalındığı filmdir.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap