• somun ekmeğe benziyor. metafor falan değil. baya somun ekmeğe benziyor.
  • “bu sokaktan geçerken ne olur beni hatırla” böyle aniden yıllar önceden kalma bir his trigger etti.
  • gece beni almadan sahsim adina soyluyorum ki brek beyin en iyi sarkisi budur. kendisiyle ayni dusuncede oldugumuz icin mutluyum. onumuzdeki bir sene boyunca dinleyecegim sarkiyi yaptigi icin kendisine tesekkurlerimi sunuyorum optum
  • abi içip içip seni dinliyorum youtube da. müzik öyle spotify gibi şeylerle dinlenmez bence. bi foto bile olsa görsel istiyorum ben.
  • öncelikle..

    mutsuzlar'dan sonra çıkacak olan albümün mutsuzlar'ın kalibresine erişememesini zaten bekliyor ve -açıkça- istiyordum ama onca dinlememe rağmen alnım açık şu yorumu yapabiliyorum: 1990 çok düz bir 'genre' albümü.. peter, bjorn and john nasıl ultra bir indie rock, ultra gitar grubu, 2+2'nin sadece ve sadece 4 ettiği bir projeyse, 1990 da öylesi bir albüm. kötü değil ama harcıalem bir kayıt. hit şarkı barındırmıyor mu? evet barındırıyor. özellikle a yüzündeki çoğu şarkı ve görünmezsin iyi şarkılar. ama nerede bir beni baştan yap, yorgunum, işte senin için bir şarkı?..

    kadıköy'ün orta yerinde kaydedilmiş gibi albüm: yanımdan avokado yahut ananas desenli renkli çoraplı, oversize montlu lezbiyen ruhlu oğlanlar ya da illaki grafik tasarımcı sevgilisi olan 40 kiloluk bomonti filtresiz mayası kokan veganlar geçiyor play'e bastığım zaman.. mutsuzlar'da beyoğlu'nda, asmalı'da hatta alsancak'ta gezdiriyordu bizi malum..

    çok sığ bir yorum oldu farkındayım ama muhtemelen sevgili yaptı berk. bu şarkılar da o hatuna yazıldı. mutlu brek'i gördük biz bu albümde.

    de, ben tesadüfen'den devam edeyim kızmazsa.. nasıl olsa dönüp dolaşıp mutsuzlar'a tüneyeceğim bir şekilde.
  • çoğu şarkısı bana uyuyor hedounipia veya jakuzi gibi dark synth havası hakim ama aynı zamanda güzel bir ritim de tutturuyor şarkılarında.

    1990 albümüyle keşfettim kendisini. bu albümün çok karanlık olmayan güzel bir havası var. tabi bu haliyle önceki şarkılarından ayrılıyor sanırım bu albüm.
  • bir kuştum
    tüm brek hayranlarına hediyem olsun bu gece <3
    eskiyi analım, şerefe.
  • yıllar önce ''kaybolan benim gemim'' isimli şarkısını keşfettiğimde içten içe hem sevinmiş, hem de üzülmüştüm. çünkü zorlu bir dönem geçiriyordum ve beni görece daha rahat kılacak şarkılara ihtiyacım vardı. fakat brek'in şarkılarının öyle bir tınısı, aurası vardı ki; boğulurken ölmeyeceğini bilmenin verdiği hislere yakın bir hisle dinlemiştim geriye kalan şarkılarını.

    aynı kalitede avrupa'da amerika'da ingilizce sözlü müzik yapsa (the fall, buna iyi bir örnektir, müthiş parça) ortalığın tozunu attırır ama türkiye müzik piyasasındaki kuraklık sebebiyle yeteri kadar büyük bir ormana dönüşemedi henüz.

    yakın dönemde ''işte senin için bir şarkı'' isimli şarkısıyla da bulutların üstünde uçmayı sevenleri yakalayan bu özel müzisyen arkadaş, daha öncesindeyse ''ölümümden tut beni, tesadüfen hayatta, sarmaşık, bir şey fark etmez, benim rüyam'' gibi müthiş ötesi eserleriyle bence kendisine küçük bir hayalperestler ordusu kurdu bile.

    umarım uzun yıllar müzik yapmaya, arada sıkılmaya ama sürekli gülümsemeye devam eder. teşekkürler berk...
  • yeni albümü 1990 *doğum günü olan 7 temmuz günü piyasaya çıkmış olan müzisyendir.

    ilk dinlemelerime göre yine bana fazla hitap etmediğini fark ettim. tadını beğeneceğim bir albüm gelene kadar ben ölüpop ve tv juicedan devam edeceğim *.
  • mutsuzlar isimli albümünden ikinci teklisi sarmaşık klibiyle beraber yayınlandı gün döndüğünde.

    piyano-vokal oldukça sakin bir yoldan geçmiş kendisi. klip de aynı minimallikte ilerliyor: sadece kendisi ve piyano. sözlerde beni yaralayan, * zamanın ileriye akışının, bizim için bir geri sayım olduğunun yüzüme vurulması oldu. ahmet hamdi tanpınar'dan kevin parker'a birçok sanatçı bu konuda çokça tokat atmıştı şimdiye kadar. fakat, yakından gelince daha bir hissediliyor sanırım. bahsettiğim sözler şöyle:

    "kusursuz korkular gelir bana, doğduğunda her güneş/ birer birer geriye sayıyor."

    "zaman büyük bir ızdırap, istediğini alıyor."

    tabii ki anlatmak istediği bu olmayabilir. muhtemelen zaman konusundaki takıntım yüzünden ben bunu görmeyi seçtim, olsun. sevgiler abi.
hesabın var mı? giriş yap