• milletvekillerinin brexit tarihinin ileri atilmasi yonunde oybirligine vardigi olay.
    ama buna esas okeyi 27 uye ulke verecek. bir tanesi dahi "kabul etmiyorum ertelemeyi" derse erteleme gerceklesmeyecek.

    ileride ders kitaplarinda case study olarak calisilacak derecede kotu bir yonetim.
  • birleşik krallık parlamentosu tarafından brexit anlaşmasının yeniden oylanmasını ve ab'den ayrılığın 30 haziran'a ertelenmesini öngören hükümet önergesi kabul edilmiş. ancak erteleme için ab üyesi ülkelerin de onay gerekiyor.

    https://www.dw.com/…xite-erteleme-istedi/a-47925486
  • oylamasından önce ayrılıktan yana olan tarafın propaganda billboardlarından birisinin "türkiye ab'ye katılıyor, (nüfus 76 milyon), vote leave" olmasıyla yarılmama sebep olmuş ingiliz zırvasıdır.

    bir anlaşma sağlayıp sağlayamayacaklarını çok merak ediyorum. bence sağlayamayacaklar ve no-deal brexit ile devam etmek zorunda kalacaklar. ab yerine birden dünya ticaret örgütü uygulanmaya başlayınca ingiliz ekonomisi asıl darbeyi hissedecektir. david cameron bunların olacağını öngördüğünden istifa etti, brexit'in doğurduğu sorunlarla yüzleşmek theresa may'e kaldı. parlamento'nun uzlaşmamaya yönelik inatçı tavrı hem ingiliz limanlarında hem de irlanda sınırında sıkıntılara yol açacaktır. ab'den ayrılacağız derken eldeki kuzey irlanda'yı da kaybedebilirler. dünyanın alay konusu olurlar muhtemelen.

    ne olacağı pek belli değil, ama görünüşe göre merkel ve tayfasının acımaya niyetleri yok, anlaşma için ek süre tanımayacaklar. 29 mart'ta birleşik krallıkları ab'den atacaklar gibi duruyor. muhtemelen theresa may de 29 mart'ta istifa eder. onun yerini kim devralacak göreceğiz. ama brexit'in yıkımıyla uğraşmak söz konusu olunca, başbakanlık koltuğunu isteyen pek insan yok gibi duruyor. may'den sonra görevi kim devralacaksa da bunu istemeyerek yapacaktır herhalde.

    beter olun ingilizler, yiyin birbirinizi. yıllarca bütün dünyayı sömürdünüz, şimdi kendi kendinizi boğuyorsunuz.* şaka maka koskoca ingiliz imparatorluğunun yıkılışını izlemiş efsane nesil olabiliriz yakında. irlanda ve iskoçya ab'yi uk'ye tercih ettikten sonra geriye birleşik krallık denilebilecek bir şey kalıyor mu ki? bir de londra şöyle hong kong gibi şehir-devlet kafası ab üyeliğine devam etse, tadından yenmezdi.**
  • muhtemelen tam ingiltere’de bir okula gitme planlari yaparken gerceklesip beni can evimden vuracaktir. kaderin cilvesinden cokca sıkılmıs biri olarak da yorumsuz kalacagim durumdur.
    genelde neye niyetlensem ya prosedürü degismis ya da bazi seylerin hesaplanmasi degiserek kaybetmis, istisnasiz ama gelip beni bulan değişikliklere sahne oldu elimi attigim ne varsa, ve böylece tamamen kaderimin degismesine ve dunyamin tamamen ekseninin kaymasina seyirci kalmis biri olarak, icime dogan bu olayin da vuku bulmasi seneye bulacaktir. *
  • halkın gelin çıkalım şu birlikten, biz ingiliziz, bu fransızlarla almanlarla aynı statüye sahip olmaya katlanabiliyor musunuz, yakında türkiye falan da gelecek hepten yarrağı yiyeceğiz tarzı kalitesiz propagandalarla kararlaştırdığı, birleşik krallık'ın ab'den çıkma süreci.

    kendilerine o kadar güveniyorlardı ki ab'nin ne isterlerse vereceğini, anlaşmaları kendilerinin istediği gibi belirleyeceğine falan da inandılar

    vasıfsız yöneticileri may'in beceriksizlikleri bir yandan, avrupa birliği'nin taviz vermeden süreci ilerletmesi bir yandan 2. dünya savaşının çoktan başlayıp bittiğini ve artık üzerinde güneş batmayan imparatorluk oldukları dönemlerin tarih kitaplarında kaldığını acı şekilde deneyimliyorlar şimdi.

    milletleri tarihlerine göre yargılayan takıntılılardan değilim, fakat brexit'in popülist sebeplerinden ötürü bile sürecin daha da zora girmesi çok hoşuma gidiyor.

    may'in yaptığı anlaşma reddedildi, şimdi süreci uzatmak istiyorlar ama en büyük isteğim merkel ve ekibinin geri adım atmaması ve birleşik krallık'ı ab'den çıkarsa üçüncü dünya ülkesi statüsünde bırakacak olmaları
  • devamı gelir, avrupa birliği dağılır 3 seneye
  • madem cayacaktınız, madem çıkarmayacaktınız, neden referandum yaptınız?

    biraz yüzeysel yorum oldu, evet.
  • şuradan devam edelim: (bkz: #87736994)

    birleşik krallık parlamentosu, başbakan theresa may'in avrupa birliği ile müzakare ettiği anlaşmayı iki kere reddetti. bunun üzerine 29 mart'ta anlaşmasız brexit ihtimali arttı. ancak parlamento bir başka oylamayla no-deal'ı da reddetti ve çıkış tarihi olan 29 mart'ı ertelemek için yapılan oylamada erteleme lehine bir sonuç çıktı.

    ertelemeyi cebine koyan theresa may'in ab yetkilileriyle brexit tarihi üzerine müzakere edeceği ve bu sırada reddedilen anlaşmayı tekrar parlamento onayına sunacağı konuşuluyordu. anlaşmaya ret oyu veren bir çok brexitçi vekilin de yaşanan kaos ve no-deal brexit ihtimalini düşünerek üçüncü oylamada fikir değiştirebilecekleri konuşuluyordu.

    ancak parlamento başkanı john bercow dün yaptığı açıklamada "eğer anlaşmanın içeriğinde anlamlı bir değişiklik olmazsa üçüncü bir oylamanın olamayacağını" parlamentoya bildirdi. bu şu anlama geliyor: parlamentoda kartlar yeniden dağıtılacak*.

    bercow'un bu açıklaması sonucu, may'in önündeki opsiyonlar da haliyle azaldı. spekülasyonlara göre, may brexit tarihini erteleme konusunu halihazırda var olan ve reddedilen anlaşmaya ekleyerek anlaşmanın içeriğini değişmiş gösterip bercow'un kararını bypass etmeyi deneyebilir. ya da "kardeşim çocuk mu kandırıyorsun sen?" gibi tepkilerle karşılaşabilir.

    bir başka ihtimal ise ab yetkilileri ile anlaşma üzerine tekrar müzakere. bu durumda may uzun vadeli bir erteleme üzerine müzakere edebilir. lakin uzun vadeli erteleme demek mayıs ayında yapılacak avrupa parlamentosu seçimlerine brileşik krallık'ın da iştirak etmesi anlamına gelecektir. çıkacakları bir organizasyonun seçimlerine katılıp, bu seçimlere çok kısa bir sürede hazırlanmak ve büyük paralar harcamak büyük tartışmaları da beraberinde getirecektir.

    bir de brexit tartışmalarının yapıldığı mevcut parlamento oturumun erken bitirilmesi ve yeni bir oturuma başlanarak anlaşmanın aynı haliyle oylatılması ihtimali var. çünkü bercow'un gündeme getirdiği kurala göre "aynı önerge bir parlamento oturumunda ikinci kez tartışılamaz." buradaki sorun ise, mevut oturumda oylanan ve karara bağlanan diğer bazı hususların da yeni oturumda tekrar tartışılacak olması. bunlardan en önemlisi ve may hükümeti için tehlike teşkil edeni ise brexit görüşmelerini kimin yürüteceği ile ilgili. geçtiğimiz hafta mevcut oturum içerisinde yapılan bir oylamada, bu görüşmeleri hükümetin devam ettirmesi lehine bir karar çıktı ancak, sadece 2 oy farkla. yani bu oylama yenilenirse, hükümet bu oylamayı kaybedebilir ve görüşmeleri yürütme yetkisi parlamentoya geçebilir. may bu riski alabilir mi bilinmez.

    uzun bir entry oldu, lakin mesele de arap saçına döndü. her yeni oylama üzerine düşünülmesi gereken yeni meseleleri beraberinde getiriyor ve aynı zamanda zaman daralıyor. burada takdir edilmesi gereken ise ucunda bir kıyamet senaryosu da olsa mecliste babalar gibi siyaset yapılması ve hukukun, kanunun üstünlüğüne gösterilen büyük saygı.
  • hedge fund şirketlerinin anket firmalarından exit poll sonuçlarını önceden edinmesi ve nigel farage'nin kamuoyunu yanıltan açıklamaları sayesinde aynı gün içinde yüzlerce milyon dolar kazanmalarıyla sonuçlanan referandum.
hesabın var mı? giriş yap