• q: how did you come to compose "the microsoft sound"?

    a: the idea came up at the time when i was completely bereft of ideas. i'd been working on my own music for a while and was quite lost, actually. and i really appreciated someone coming along and saying, "here's a specific problem -- solve it."

    the thing from the agency said, "we want a piece of music that is inspiring, universal, blah-blah, da-da-da, optimistic, futuristic, sentimental, emotional," this whole list of adjectives, and then at the bottom it said "and it must be 3 1/4 seconds long."

    i thought this was so funny and an amazing thought to actually try to make a little piece of music. it's like making a tiny little jewel.
    in fact, i made 84 pieces. i got completely into this world of tiny, tiny little pieces of music. i was so sensitive to microseconds at the end of this that it really broke a logjam in my own work. then when i'd finished that and i went back to working with pieces that were like three minutes long, it seemed like oceans of time.
  • kendisi olmadan modern popüler müziğin halini merak ettiğim insan. mesela bir daniel lanois, ya da bir rick rubin, butch vig falan stüdyoda insanların omuzlarına havlu atıp terlerini silen insanlar olarak görünürken; bu insaniyet benim için tamamen bir paradigm shift yaratan insandır nedense.

    ambient işlerini ayrı ayrı sever ve değer veririm. hatta ne ambient'ı lan another green world, here comes the warm jets, takin tiger mountain (by strategy), before and after science, bayıldığım albümleridir ambient işlerinin ötesinde.

    bir müzisyeni çok mu seviyorsunuz. altını kazıyın bu herif kesin çıkacaktır. cluster'la da, iggy pop'la da, u2'yla da talking heads'le de hemen herkesle ilgisi vardır.
  • kebapçıdan karışık mp3 cd'si falan alan bir sanatçıdır kendisi.

    brian bir gün londra'da yürürken bir kebapçının önünden geçer ve içeride çalan müziğe kulak verir. belkıs akkale'nin sesindeki ahenge bayılıp kebapçıya 50 pound vererek şarkının içinde olduğu karışık mp3 cd'sini alır. favori şarkılarından birisi olmuş.
  • bu "hersey" insaninin yaptigi isler arasinda windows 95'i acarken duyulan 3 saniye uzunlugundaki microsoft sound'u bestelemis olmasi da vardir. bu sound, windows 98'den itibaren degismisse de, telif haklarindan iyi bir vole vurmus olabilecegini tahmin etmek zor degil..
  • kendisi birkaç saat önce bbc'de john peel konuşmalarının* 2015 yılı konuğu olarak bir saate yakın bir konuşma yaptı. sanatın günümüzde eskisinden çok daha kritik bir konumda olduğundan bahsederek başlıyor, sanatın ekolojik bir sistem içinde birbirine kritik şekilde bağlı organizmalardan (sanatçılar ve onların çevresindeki bütün canlılar) aynı anda beslendiğinden bahsediyor, bütün bu sistem içerisinde günümüzde sanatın neden eskisine göre daha önemli olduğunu anlatıyor. kişisel hikayeleriyle karışık çok güzel ve tekrar tekrar dinlenebilecek ilginçlikte bir konuşma. önümüzdeki 30 gün boyunca http://www.bbc.co.uk/programmes/b06dcmxl adresinden dinlenebilir.
  • evde sürekli spotify’dan brian eno albümleri çalıyorum. kesinlikle faydası dokunuyor. dinlendiriyor, rahatlatıyor. konsantrasyon gerektiren işlerde bu tür vokalsiz ambient müziklerin çok işe yaradığını düşünüyorum. en azından benim için öyle. herkesin ağzının (ya da kulağının) tadı farklı.

    aynısını ameliyathanede de yapmayı denedim. ben hariç herkes nefret etti. ilk başlarda benim hatrıma biraz katlandılar ama sonra kendimizi her zamanki iğrenç türkçe pop şarkıları dünlerken bulduk. mutlaka zevksizin biri ortama sızıp kral fm falan açıyor. müzik giderek çekilmez bir hal alıyor, ortamı sakinleştireceğine gürültüyü arttırıyor ve kapatılıyor. sonuç hüsran.
  • belkıs akkale- ötüşün kuşlar- brian eno söz öbeklerinin aynı cümlede yer almasıyla şu dünyada hiçbirşeyin imkansız olmayışı aynı şey.
  • büyük sanatçı, fazla söze gerek yok.

    dostlarına yolladığı malum mektup için ise: gaza and the loss of civilization
  • fransız numero homme dergisinde yer alan roportajında şu aralar favori şarkısı sorulduğunda, tek bir cevap veremeyeceğini, balık havuzu kazdığını ve dolayısıyla da ipod'unu dinlediğini söylemiş brian eno bey. ipod'unu da bir şarkıya programlamış; şimdiye kadar duyduğum en erotik ses dediği ancak ismini belirtmediği bir belkıs akkaleşarkısymış bu bahsettiği. aynen aktarıyorum: " it absolutely drives me mad and my heart leaps with joy when she sings"
    bunun dışında david bowie ile yaptığı "we prick you" ve me'shell n'dege'ocello'dan loyalty'i eklemiştir.
  • small craft on a milk sea'den sonra arayı fazla açmamış ve drums between the bells adlı yeni albümü ile kulaklarımızın pasını silmeye devam etmektedir.
hesabın var mı? giriş yap