bridgerton

• ismini çok sık görmeye başlayınca 'nedir bu kadar tantana?' diye merakıma dayanamayıp açtığım dizidir. popüler kültürün köpeği olmuşum haberim yok gerçekten.
  
  bu aralar ağır içerikler yerine daha çerezlik, baş ağrıtmayanları tercih ediyorum. merakım isabet olmuş, bu da onlardan biri oldu.
  
  dizideki erkekler birbirine aşırı benzemiyor mu? ilk iki bölüm tüm erkekleri birbiriyle karıştırdım. biri hariç. simon. kendimi sadece sarışın sever zannederdim. neyse. daphne de sevmiyormuş. zaten sultan süleyman'ın kucağına bayılan hürrem numarasını yiyen prensle evlenseydi diziyi kapatırdım.
  
  dönem dizisi içeriklerini falan geçtim, gossip girl havasını özlemişim. lady whistledown kimmiş diyerek diziyi iki akşamda bitirdim. içten içe tahmin etsek de insan alenen görmek istiyor.
• niye bu kadar kotu yorum yapilmis anlamadim bence izlemesi gayet keyifliydi. bir haftasonunda oturup izleniyor. kitaplari uzerine guzel yorumlar birakilmis bir haftasonu da ilk kitabi okumak keyifli olabilir.
• netflix te ilk sayfama düşüp durduğu için merakımdan başladığım, daha önce izlediğim eski dönem ingilteresi filmlerinin kalitesini bulamadığım dizi. ancak keyifliydi su gibi akıp gitti, kafa karıştırmak yok, zeka yormak yok hoşuma gitti.
  özellikle simon'ın gamzeleri bir beni mi benden aldı merak etmiyor da değilim ??