• avustralya da bir kasaba. bizi ilgilendiren tarafiysa, 1 ocak 1915 yilinda türk bayragi tasiyan 2 afgan'in padisahin cihad ilan ettigi için yilbasi dolayisiyla piknige giden bir trene pusu kurarak avustralya'ya savas açmalari. masum insanlar ölmüstür.
  • can dündar'ın yazısından çalıp çırparak broken hill savaşının ayrıntılarını veriecek olursak. ki savaşlığı oldukça tartışmalı bir olaydır:

    türkler avustralyalıları, avustralyalılar da türkleri ilk kez 20'nci yüzyılın başında tanıdı. 1914 kasım'ında ingiltere ve müttefikleri, osmanlı'ya savaş açtı. britanya imparatorluğu, avustralya ve yeni zelanda'nın anzak birliklerini de savaşa çağırdı. 1914 sonunda on binlerce anzak askeri gemilere doluşup yola koyuldu.
    işte o günlerde sultan reşat, imparatorluğa savaş açan düşmana karşı dünya müslümanlarına cihat çağrısı yaptı. halifenin çağrısı okyanuslar aşarak avustralya'ya, kıtanın ortasında yaşayan iki müslümana kadar ulaştı ve feci bir katliama yol açtı.
    bilinenin aksine osmanlı ile avustralya arasındaki sıcak savaş, 1915 nisan'ında gelibolu'da değil, ondan dört ay önce kıtanın ortasındaki broken hill kasabasında başladı.

    abdullah ile muhammed
    1915 yılının ilk günü bir cumaydı.
    o gün afgan kökenli iki müslüman, avustralya'ya cihat kararı aldı.
    40 yaşlarındaki gül badsha muhammet ile 60 yaşındaki molla abdullah, avustralya'ya ingiliz hindistanı'nın kuzeybatısından yani bugünkü pakistan'dan göçmüşlerdi. abdullah "helal et" satan bir kasap dükkanı açmış, muhammet ise dondurma satıcılığına soyunmuştu.
    renkleri, giyim kuşamları, yaşam tarzları nedeniyle dışlanmışlardı. ingiltere osmanlı'ya savaş açtığında, bu dışlanmışlığın öfkesini de yaşıyorlardı.
    genç avustralyalıların yola çıktığı günlerde onlar da savaş hazırlığına giriştiler.
    snider ve martini henry marka iki tüfek, biraz cephane, bir tabanca ve iki bıçak kuşandılar. gül'ün dondurma tezgahının kırmızı kumaşından ay-yıldızlı bir osmanlı bayrağı hazırladılar. fişekliklerini ve tüfeklerini boyunlarına asıp, bir dua kitapçığını göğüslerine yerleştirdiler ve broken hill kasabasının dört kilometre dışında, savaşa sevk edilen askerleri taşıyan trenin geçeceği yola pusu kurdular.

    ilk kurşunlar: 5 ölü 7 yaralı
    tren sabah saat 10.00'da ufukta belirdi.
    biraz sonra da trendekilerin üzerine domdom kurşunu yağmaya başladı.
    bunlar, i. dünya savaşı'nın avustralya'daki ilk kurşunlarıydı.
    ilk ateşte 18 yaşındaki alma cowie öldü. hemen ardından william shaw adlı yolcu can verdi. shaw'un 15 yaşındaki kızı lucy de bacağından yaralandı. trenin arkasında bisiklet süren alf millard kafasından ağır yara aldı.
    birkaç dakika içinde iki sivil ölmüş, toplam yedi kişi de yaralanmıştı. üstelik bu insanların hiçbiri savaşa giden askerler değildi. tren, yeni yıl kutlaması için silverton'a pikniğe giden 1200 sivili taşıyordu.

    3 saatlik çatışma
    saldırganlar kaçmıştı. az sonra tren yaralılarla yoluna devam ederken, olay yerine gelen polis ekipleri iki saldırgan için sürek avı başlattı. bir süre sonra iki afgan, kasabanın batısındaki alçak tepelikte kuşatıldı.
    gül muhammet ve molla abdullah ateşe devam ediyordu. 3 saat süren çatışma sırasında da 69 yaşındaki jim craig isabet alarak öldü.
    saat 13.00'te molla abdullah bir sivilin tüfeğinden ateşlenen kurşunla can verdi. yaralanan gül muhammet ise kaldırıldığı broken hill hastanesinde öldü.

    son mesajlarda ne yazıyordu?
    olay yerinde yapılan incelemede iki saldırganın orada karalayıp bıraktıkları iki not bulundu. urduca kaleme alınmış bu notlarda muhammet ve abdullah saldırılarının nedenini açıklıyorlardı.
    muhammet "bunu yaptık çünkü halkınız benim ülkemle savaşıyor" diye yazmıştı.
    abdullah ise "kasaplar birliğine üye olmadığı halde özel arazide koyun kestiği için birkaç gün önce mahkeme celbi gelmesinden çok endişelendiğini" yazmış, "beni affetmelerini istedim ama dinlemediler" demişti.

    "türklerin katliamı" olarak kaldı
    muhammet'in üzerinden osmanlı ordusuna katılmak üzere istanbul'a yazdığı başvuru kağıdı da çıkmıştı. "allah ve sultan adına savaşmak istediğini" belirten bu başvurusu üzerine orduya davet edilmişti. ancak geride bıraktığı, bu itiraf-vasiyet karışımı notta muhammet, "imparatorluğunu dört kez ziyaret ettim" dediği sultan reşat'ın adını "abdülhamid" diye yazmıştı.
    daha sonra evinde yapılan aramada haşhaş bulunacaktı.
    bu tuhaf saldırı, 90 yıl sonraki 11 eylül'ün öncülüydü adeta....
    saldırı gecesi öfkeli kalabalık, intikam için saldıracak yer bulamayınca savaşta osmanlı'nın müttefiki olan almanların kasabadaki kulübünü basıp milliyetçi marşlar eşliğinde ateşe verdi.
    saldırganlar türk bayrağı taşıdığı için olay, ertesi günkü gazetelerin manşetine "iki türk'ün katliam ateşi" başlığıyla yerleşti.
    bölgedeki müslümanlar öyle korku içindeydi ki, iki dindaşlarının cenazesini kaldırmaya yanaşmadılar. cesetler çevrede belirsiz bir yere gömüldü.
    olaydan sonra yükselen milliyetçi duygular, çok sayıda gencin savaşmak üzere orduya katılmasına neden oldu.
    bugün, broken hill kasabasının bir tepesinde gül muhammet'in dondurma arabasının bir benzeri duruyor. hemen altında ertesi gün "savaş" başlığıyla çıkan gazetelerden örnekler var.
    gül muhammet ve molla abdullah'ın ünlü ayyıldızlı bayrağı, tüfekleri, fişeklikleri ve göğüslerinden çıkan dua kitabı ise halen sidney'deki polis müzesi'nde sergileniyor.
    avustralya kıtasında yaşanan ilk ve tek savaşın kötü anıları olarak...

    kaynak: http://www.milliyet.com.tr/…5/03/01/pazar/apaz.html
  • avustralya'nin new south wales eyaleti'nde bulunan ve dunyanin en buyuk kursun-cinko cevherine ev sahipligi yapan sehir. madencilik devi bhp'nin (simdinin bhp-billiton'u) adi da buradan gelir (broken-hill proprietary).
  • sazlı sözlü film. imdb sağolsun, dört nokta dokuz vermiş: http://www.imdb.com/title/tt1212909/

    müzik varsa ve değişikse o kadar da klişe olamaz...
  • birileri tarafindan kirik tepe catismasi ufak gelir diye karli daglar savasina cevrilmistir. internette dolasmaktadir. olu yarali sayisi az gelmis olmali ki arada 8 karakol basilmistir butun askerler oldurulmustur.

    "ilginç ve gurur verici bir olay..
    -
    yıl 1912, ingilizler hindistan’ı işgal eder, hindistan kralı osmanlı’dan yardım ister. yıllardır savaş içinde olan osmanlı bu yardımı karşılıksız bırakmamakla birlikte 350 kişilik bir askeri birliği gemiyle hindistan’a gönderir. 350 kişilik birlikten 20 kadarı hastalıktan yolda şehit olur, kalan 330 osmanlı askeri hindistan’a çıkarlar ve ingilizlerle savaşmaya başlarlar.

    mühimmat açısından kısıtlı olan osmanlı askerleri birkaç günlük mücadeleden sonra teknolojik donanıma sahip ingiliz askerleri karşısında yenik düşerler ve 40 kadarı esir alınır, diğerleri de savaşta şehit olurlar. savaş bittikten sonra bu 40 osmanlı esir askerini, ingilizler gemilerde çalıştırmaya başlarlar. bir ingiliz gemisi avustralya’ya geldiğinde, esir iki osmanlı askeri gemiden bir yolunu bulup kaçarlar.

    bir sure sonra, adı karadeniz diyarından mentesoğlu abdullah olan, baba mesleği dondurmacılığa, karahisar diyarından tarakçıoğlu mehmet de baba mesleği kasaplığa başlar.

    1915'de avustralya çanakkale’ye asker çıkarır ve bizim iki osmanlı askeri olayı duyarlar ve hemen buluşur, durum değerlendirmesi yaparlar.

    biz osmanlı askeriyiz ve avustralya’da yaşıyoruz. avustralya devleti osmanlıya savaş açmış ve bizim ülkemizi işgale gitmiş, bundan dolayı biz de avustralya devletine savaş açalım derler.

    alırlar kağıdı, kalemi ve yazarlar:

    sayın avustralya başkanı, ekselans hazretleri..:

    biz iki osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz. duyduk ki, devletimiz osmanlıya avustralya devleti olarak savaş açmış ve çanakkale’ye asker göndermişsiniz. bundan dolayı iki osmanlı askeri olarak biz de avustralya devletine savaş açmış bulunmaktayız.

    bu bir “osmanlı savaş fermanı “dır. ekselanslarının bilgilerine duyurulur.

    karahisar diyarından tarakçıoğlu mehmet, karadeniz diyarından mentesoğlu abdullah iki osmanlı askeri, sidney’ in 250 km uzağında karlıdağlar denilen bölgede önce virajlarda tren raylarını sökerek 3 tren devirirler. üçüncü trende askeri mühimmat bularak silahlanırlar. aynı bölgede 8 karakol basar ve karakollardaki askerlerin tamamını vururlar.

    ne olduğunu bir turlu çözemeyen avustralya devletının sonunda iki osmanlı askerinin yazmış olduğu mektup akıllarına gelir ve bölgeye 250 kadar asker gönderirler ve iki osmanlı askeri araştırılmaya başlanır. birkaç günlük araştırmadan sonra sıcak çatışma olur

    ve iki osmanlı askeri bu karlı dağlarda şehit edilir.

    iki askerin şu an mezarı sidney’e 250 km uzakta karlıdaglar’da ve mezarlarında fotoğraf çekmek yasak. avustralyalılar iki osmanlı askeriyle savaştık demek zorlarına gittiği için bu askerlerimize hindistan asıllı diyorlar. oysa hindistan’da ne karahisar diyarı, ne de karadeniz diyarı diye bir bölge yok"
  • tgrt haberin broken hill olayını iyi tahlil edememesi dolayısı ile bir kahramanlık hikayesi gibi verdiği ilgili videosu alkislarlayasiyorum.com 'dan gelen tepkiler üzerine 15 dk da kaldırılan olaydır. sanırım bu siteyi ne kadar eleştirsek de bu tarz hamleler ile tekrar gönüllerdeki yerini alacak.
  • osmanlı devleti birinci dunya savası sırasında elindeki son koz olan cihadı kullanarak ingiliz sömürgelerindeki müslümanları ayaklandirmaya çalıştı. bu hareketin en ilginc sonucu da broken hill savası olmuştur. iki afgan bir sekilde avusturalya'ya gelir, ya osmanlı'nın hindistan'a gönderdiği askeri birlikten arta kalıp esir düşerek ve daha sonra kaçarak ya da göçmen olarak gelip avustralya'ya yerleşirler. çanakkale savası icin düzenlenen askere alma kampanyaları başlayıp da avustralya osmanlı'ya savaş açınca bu iki asker de osmanlı'nın cihat çağrısına uyarak dunyanın bir ucundaki bu ülkenin tarihindeki teror saldırısı girişimlerinin ilkini başlatmış olurlar.

    bu saldırının buyuk devletlerce, avustralya halkını galeyana getirip türklere birlikler göndermesini tetikleyen bir komplo olarak tezgahlanmış olabileceğini iddia edenler olsa da bu gerçekçi değildir. cunku olayın oluş tarihinden bir yıl once askere alımlar başlamış ve avustralya savaş ilan etmiş, olaydan 4 ay sonra da çanakkale savası başlamıştır. 4 aysa internetin olmadıgı bir zamanda kitleleri harekete geçirmek icin gereken zamandan oldukça kisadir.

    turk medyasında olayı gerçekleştirenlerin kahraman olarak sunulması da, batı tarafından olayın tipik bir islamı cihat ornegi olarak verilmesi de yanlıştır, gerçeklikle örtüşmez. cunku o dönemdeki cihat anlayışı vatanın müdafaası demekti ve "küresel düzeyde ses getirecek eylem" henüz bu literatüre girmemişti, o halde olayı fitilleyen şeyde belki cihat çağrısının rolü olsa da olayın kendisinin çıkış sebepleri hala bilinmezligini koruyor.
hesabın var mı? giriş yap