• ingilizce breakfast ve lunch kelimelerinin birlesiminden olusan kelime.
  • "ay kapitalizm somurusu", "ay zengin eglencesi", "ay sonradan gorme olayi", "ay para tuzagi", nedir bu zengin dusmanligi diyesim geliyor bunlari okudukca.

    hakikaten alt tarafi kahvalti ve ogle yemegi ogunlerinin, pazar gunlerine mahsus bir sekilde cok gec kalkilmasi nedeniyle birlestirilmesi, ister evde aile ile (al aile boyu pazar kahvaltisi iste sana, al, ne yapacaksan yap!), isterse disarida arkadaslar ile yenmesi durumudur.

    ama isterseniz gidersiniz "brunch! brunch!" diye yirtinan sosyetik mekanlarda yersiniz, ister gider okuzluk eder mc donald's da yersiniz (oha o hakikaten okuzluk olur ya neyse). isterseniz artik solcu malzemesi yapilmaktan boku cikarilmis, nedense ucuz oldugu icin fakir kesme layik gorulmus ve neredeyse parasi olan boyle beslendiginde dayaga maruz kalacakmis gibi bir hava yaratilmis "simit ve cay" ile brunch yaparsiniz.

    isterseniz de hurma ve zeytin ile, iftar sofrasi misali bir bruch yaparsiniz.

    isterseniz de yarrak yiyin kardesim ne olacak? ille de zengin mi olmak gerekiyor brunch yapmak icin? ha, new yorklu yuppieler buna bir isim takmislar, o yuzden kil oluyor olabilirsiniz. veya etiler'de, nisantasi'nda kizlar "aaay brunch yapalaaam, ben gerizekalayaaam ve kukum aciyooo" diye gezinen moronlar yuzunden sinir olabilirsiniz.

    ama ben de simdi misal brunch yapicam, bana da mi sinir olacaksiniz? bana da mi hemen "kapitalizmin vahsi surati, serefsiz adam, iscinin, ciftcinin dusmani!" yakistirmasi yapacaksiniz?

    birak ya... birak...
  • "i have invented a meal between breakfast and brunch!! "

    homer simpson
  • yeni sosyete terimi. bilmem ne sempozyumu programi, 8:30'da brunch... ulan gerizekali brunchi 8:30da yapiyosan sen horozlarla mi yapiyosun kahvaltini. illa guncel sosyetik gigantik olucaz ya abisi...
  • kapitalizmin, mükemmel tuzağı, sömürüsü... "hafta sonları brunch etkinliği"; yani tadına doyulmaz bir aktivite, kusursuz bir birleşim, neşeli gülüşler...

    "hafta içinde eşşek gibi çalışın abi siz, ardından bi tane hafta sonunuz var, sizden bişi istemiyoruz ki biz, geç kalkın, "brunch" diye bişi icat ettik onu tüketin, yani gelin size verdiğimiz paraları burda tekrar bize verin, bi de brunch elit insanların seçimi yaa, ohh..." sömürün...

    nerdee çiçek gibi "aile boyu pazar kahvaltısı"... (bkz: aile boyu pazar kahvaltisini bilmeden yasamak)
  • aslında kahvaltıdır, bildiğin kahvaltı. fazla makyaj yapan kızların hazırlanması uzun sürdüğünden, öğleden önce bir şeyler yenemez. ondan böyle bir isim uydurup paketlemişler, tabi menü fiyatları da bu pakete dahil.
  • alt tarafi insanlar gec kalkip, ogle yemekleri ile kahvaltilarini birlestirip, uzun uzun tatil sohbetleri yapiyorlar, haa bir de evin disinda bunu yapiyorlar diye yerden yere vurulup, politik, sosyolojik her turlu asagilanmaya mazur kalmalarina akil sir erdiremedigim hafta sonunun en keyifli eglencesi.
  • ogle yemegi ile birlestirilebilecek kadar zekice tasarlanmis, yemek, sohbet ve hosbes uzerine kurulu, doyumun maximum'a ulastigi luks eglencelerden biri...
  • gec kahvalti demenin ecnebicesi.
  • cig gibi buyuyup bir mania haline gelen, sosyal, hayattan zevk almasini bilen bir sehirli oldugunuzun tasdiki icin her pazar olmasa da kesinlikle arada bir butunlesmeniz gereken bir tur ogun...bir zorunluluk halini almasi, restoran kuyruklarinda mis bir pazar sabahi 20-30 dakika beklemek zorunda kalmaniz isin aci tarafi tabi, yoksa miskin bir pazar sabahini bir masa basinda, kah muhabbet edip kah yemek yemekle gecirmek pek sevilesi bir aktivite ama...

    ve hatta o kadar buyudu ki bu olay, cinlilerin kendi versiyonlari icin (bkz: dim sum)
hesabın var mı? giriş yap