• ”bir dilin bütün sözcüklerini kullansam, seni tarif edemeyeceğimi biliyorum.

    ulaşılmaz oldun hep; dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlık payımıza düşen..

    payımıza düşen her şeyi erteledim. ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. su olsan dokunduğumda bozulurdun bozulmayan bir 'şey'din.. uykularımda görülmeyecek bir rüya olsa uyanırdım. beni rüyamdan uyandırmayacak bir ‘şey'din...

    simsiyah saçların olsun istedim, ama bahtın değil.. o gün seni gözlerinden, anafatma'dan, üç ırmağın birleştiği yerinden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. düşün ki yılan dağından aşağı iniyoruz ve dünyada sadece iki kişilik türkü kalmış. onu söylüyoruz öyle bir 'şey'sin sen...

    seni düşündükçe yoruluyorum desem dünyanın en büyük yalanı olur. yalanım yok!

    bugünden yarına ne kalır bilmem, ama sen kalırsın tıpkı bir ırmağın değişmeyen yatağı gibi...

    yaşadıklarımız azdı,zamana sığmadık yaşamak isterken her şeyi. bugün şarkı söylüyorsam, o gün şarkı değil şarkı gibi seni yaşamak isterim...

    halkıma benziyordun, bir yanın göç, bir yanın toprak kokuyordu hep. gezmediğim yerin kalmadı bazen yasakladığın bana, bazen suç gibi boynumda taşıdım seni. yedi telli sazımla bile tam anlatamadım. sen bir uçurum gülüydün, ellerimi her uzattığımda bin kırıkla geri döndüm. yasaların bile tanımlayamadığı bir 'şey'din sen. haritalara sığmazdın, her ülkede başka gülüyordun, uzundun, inceydin, dokunduğumda nereli olduğumu seninle hatırladım. bana hep kendimi hatırlatan bir 'şey'sin sen...

    özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir 'şey'sin sen...

    bugün her şeyi değiştirmek için çabalarken, sen değişmeyen olarak duruyorsun karşımda. kabul ediyorum; dünyaya bu kalsın ama sen bilme. dünyada kaç iklim, kaç ölüm, kaç zulüm var? seni bunların karşısına koymak nasıldır bilemezsin. bilme!

    bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden...

    gecenin en karanlık yerindeyim, bir sigara ateşinin aydınlattığı kadar ışık bile olsan yinede istiyorum seni. sadece beni senin anladığın, kimsenin unutmamak için defterine not düşmediği ama hayatımda hep bir dipnot olarak kalan kendi yaşadıklarım gibi unutmuyorum seni..

    dağları delmiyorum, inmek istiyorum oralardan hepimiz gibi aynada saçlarımı taramak 'günaydın' der gibi sokağa fırlamak ve şarkı söylemek istiyorum sana...

    adına aşk diyorlar, gelecek diyorlar.. bana yetmiyor. bir başka ilden seviyorum. kırmızıdan uzundur.. gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, dört köşe, bucak kim ne derse desin geri dönecek yerim yok.

    bir kentin ortasında çığlık çığlığa bağırarak tek başıma kalsam da yine seviyorum seni...

    bu bir suç duyurusudur, kendimi ihbar ediyorum..”
  • (bkz: arabesk)
  • (bkz: am göt meme)
hesabın var mı? giriş yap