bu nasıl veda

• hakan adlı yeni bir hafif müsiki san'atçısının nacizane enfes şarkısıdır.
  
  inanmak, inanmak istiyorum sana
  anlatsana her şeyi baştan bir daha
  “çok sevsen de gitmelisin” öyle mi?
  bence sen yalancının birisin
  
  söylesene seda,
  bu nasıl, bu nasıl veda?
  bu nasıl yalan?
  sen kaçıncı yalancı ömrümden çalan?
  
  sende yalan, bende talan oldu her şey birden
  çok safmışım, şüphem yoktu sevginden
  ”çok sevsen de gitmelisin” öyle mi?
  bence sen yalancının birisin
  
  inanmak, inanmak istiyordum sana…
  
  seda adında bir hanımkızımıza yazıldığı ortadadır. seda nın burada yaptığı ayıptır, cahilliktir. seda sen yalancının birisin.
• (bkz: hakan tunçbilek)
• (bkz: bu nasıl vadaaaa)
• ilyas yalçıntaş tarafından da yorumlanmış şarkı.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=uc7w_j6xbiu
• ilyas yalçıntaş nağmeleriyle şarkıyı adeta nirvanaya ulaştırmış.
  
  o nasıl "söylesene sevdam" demektir oğlum !!!
  
  içimdeki duman isimli albüm gerçekten müthiş olmuş.
• klibi çıkmıştır. sanırım en iyi klipleri gökhan türkmen için çekiyorlar.
  klip sanki benim kafamın içindeki tüm senaryoların birleşimi gibi hepsi aynı anda. piknik yapma, üzüm yeme, birden romaya geçiş, roma sokaklarında el kızartmaca oynama, ^* asmalı konak bağ evleri gibi yeşillik alan. çok güzel şarkı duvarlarda konuşmuyor klibi kurgusuyla servis etmişler, klibin renkleri çok güzel ama.
• bugün dinlediğim şarkı.
  
  ps: dün ayrılan bir insanın dinlememesi gerekir. bittim. tükendim. ocağım söndü şu an.
• ilyas yalçıntaş versiyonunu dinledim. 10 numara şarkı.
  
  ama dinlememeniz gereken anlarda dinlerseniz, çok fena koyuyor onu söyleyeyim. gerçi dinlememiz gereken an hangisi, onu da bilmiyorum. zira günler, aylar birbirini kovalasa dahi dinmeyen acılar var. tuz basıyor şarkının her cümlesi de bu yaraya.
• senle kaç zamandır görüşmüyorduk, uzun zamandır da senden haber alamıyordum, uzaktık kabul.
  
  platon senden nefret ediyorum.
  
  adın her aklıma geldiğinde, ortak arkadaşlarımızla her buluşmanızda ortaya dökülen fotoğraflarda, adını sosyal medyada her arattırdığımda, linked.in'de ulan kariyer basamaklarında. ezildim ulan, hep hayal ettim, hep sevdim, hep platondan nefret ettim.
  
  saplantılıyım kabul, malım, salağım ona da kabul, istediğini yaşayıp dünyayı dolaşıp en son durak bana gelsen ona da kabul ulan! gel yeter ki! öyle amansız gitme.
  
  stalklamanın dibine vurdum kaç zaman. baktım onca aydır bir işin yok, koca istanbulda yakın semtte iş bulursun, bir mucize olur, bir tesadüf olur o güzel yüzünü görürüm derken. en ufak ihtimal beni hayata bağlarken.
  
  platon senden nefret ediyorum.
  
  instagramımı açtım, o puşt gibi bekleyen arama ikonunu tıkladım, adın çıktı onu tıkladım.
  
  "mecnun bana ahbap ola dost ola
  dert kimdeymis inan gorsun isterim"
  
  işte bir foto, benden 1000 km uzakta, lanet olası bir şehrin parıltılı yaşantısı ve "bana tr yetti bay" yazılı ölüm fermanı; tek bir karede bu nasıl bir veda!
  
  uyumak için biraz daha içmeliyim.
  
  tanım: veda olmayan vedadır.
• ılyas yalcintas'in bu dingin halini seviyorum..adam aşmiş..dunya yansa sanki eğilip sigarasini yakacak modda..bagirip cagirip dellendigini,etrafa falan saldirdigini hayal edemedigim insanlardan..pek de tatli masaallah..ses muazzam..on numara soylemis..iyi ki ask acisi cekmiyorum,yoksa bu sarkiyi dinleyip dinleyip bileklerimi falan keserdim.muhtemelen yani..