• "doğru bildiğini gizlice yapmak zorunda bırakılan, gizlice örgütlenmeyi öğrenen" miş. aha gördük seninkiler doğru bildiğini açık açık yaptı, milletin evladını vatan kurtarıyoruz diye boğazını keserek öldürdü, kemerle dövdü, kız çocuğuna göz dikti.

    atatürk istedi ki onlar da az biraz insan olsunlar.

    adam ülkede adam akıllı muhalefet aradı, 100 yıl geçti ama bırak atatürk'e muhalefet olmak onu adam akıllı eleştirecek biri bile çıkmadı ülkede.
  • değildir.

    atatürk halk tarafından ciddi ciddi anlaşılamamış bir adamdır. onun nedeniyle ülkede ezan mı sustu? millet dini vecibelerini mi yerine getirmez oldu? tekke ve zaviyeleri, yani dönemin konjonktürüne göre siyaset odaklarını kapattığı için sevilmiyor atatürk. kuran-ı kerim tefsirleri yaptırıp, diyaneti kurmuş, şimdiki dindarların hoşuna gidecek biçimde kimliklerde din hanesi koymuş bir adamdır.

    muhafazakar bir islam toplumunu batı normlarıyla harmanlayıp dünya'da bir güç yaratmaya çalıştığı için mi batıyor bu adam size arkadaşım.

    tepeden inmeci devrimlerinin bugünkü duruma bakıldığında çok da iyi bir ilerleme çizmediği gibi bir yorumda bulunsak yanılmayız sanırım. fakat derdimiz din değil, cemaatleşmekse eğer orada zaten konu başka bir alana, islami siyaset modeline kaymaktadır. din bu ülkede her zaman yerine getirilmiştir ve getirilecektir de. bunu bir mezhepsiz olarak söylüyorum.

    atatürk bulunduğu toplumu biliyor ve tanıyordu, buna yönelik en mantıklı ortadoğu formülünü geliştiren adamlardan biridir ki, türkiye cumhuriyeti 100 yaşına yaklaşmakta hiç bir dış tehdit altında bulunmadan.

    kaldı ki dağılmış bir ümmetçi imparatorluktan türemiş bir ülkeyi din temelinde ilerletse, kronik sorunların ortadan kalkmayacağı bariz bir gerçekti. devrimleri en azından toplumda farklı bir tartışma odağı yaratmıştır. padişahlık ve hilafet sorunları yerini kültür çatışmasına bırakmıştır.

    kendisi en yakın çevresinden bile çok sayıda tepki almış ve yalnız kalmıştır. eğer tüm devlet mantığı o gün kendisiyle paralel hareket edebilseydi, bugün çok daha oturmuş bir sistemle yüzleşiyor olacaktık. en azından denemiştir kendisi, ne dinsizleşmiş ne de kültürsüzleşmiştir. saygı duyulması gerekir.
  • evet tüm islam alemi aya çıktı bir tek laik türk devleti boka batmış durumda. bunun tek sebebi atatürk olabilir.
  • muhafazakar hareketlerin, yaygın kullanımı ile irticai faaliyetlerin tarihi cumhuriyetten yani atatürk'ten öncedir. patrona halil isyanı, kabakçı mustafa isyanı, 31 mart ayaklanması, osmanlı devleti döneminin irticai faaliyetleridir.

    atatürk'ün 16 mart 1923 tarihinde, adana’da yaptığı konuşmasından: "tarihimizi okuyunuz, görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi adı altında küfür ve melanetten gelmiştir. onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar. gerçek şudur ki, elhamdülillah hepimiz müslümanız, hepimiz dindarız. artık bizim dinin gereklerini öğrenmek için şundan, bundan derse ve akıl hocalığına ihtiyacımız yoktur. hangi şey ki akla, mantığa, kamu çıkarına uygundur. biliniz ki, o bizim dinimize de uygundur...’"

    uydurulan din ile afyonlanan insanlar, hanif dine ulaşmaya çabalayanların hep karşısında olmuştur. bu kavgada atatürk, uydurulan dinden nemalananların karşısında olmuştur. onu muhafazakar diktanın müsebbibi sayabilmek için lise seviyesinde tarih bilgisinden dahi yoksun olmak gerekir.
  • atatürk'ün ne yapmak istediğini anlamak istemeyenlerin yeni savı.

    avrupa ve abd dışında kalan her toprak parçasında vahşi insanların yaşadığını sanan dünya güçleri her fırsattsatta bu insanları öldürmeye, köle yapmaya , ülkelerini işgal etmeye çalışıyordu. (ki bugünde durum çok farklı değil. ırak işgali yaşanalı çok olmadı. üfürükten bir bahaneyle, barbar insanlara sözde demokrasi götürmek için ırak'ı işgal ettiler. suriye, libya, tunus, mısır örneklerini de aklınızdan çıkarmayın)

    şimdi hal böyle iken, atatürk samsun'a çıkışından, sonsuzluğa uğurlanışına kadar hem yerel hukuka, hem de uluslararası hukuka uygun haraket ederek o günkü aç kurtlara papuç bırakmadı. (örneğin; erzurum kongresine delege olmadığı için katılmak istemedi. düşün bi amk 7 düvel ülkene sava açmış, osmanlı bitmiş ama adam yinede o zamanın hukukuna uyuyor. erzurum delegesi cevat bey istifa ediyor ve delege olarak atatürk kongreye katılıyor.

    ve yine samsun'da itibaren tüm olup bitenleri dünya'ya bildiriyor. bu mücadelenin neden yapılması gerektiğini, nasıl yapılacağını, neden yapılacağını vs.. ayrıca işgalci devletlerin yalanlarını da bir bir duyuruyor. abd'ye " hani wilson ilkeleri diyordunuz ! gelin de bakın bizden başka kim takıyor sizi" diyor ve abd araştırma yapması için askerler gönderiyor. sonuç; bizim haklılığımız ortaya çıkıyor. ve kanımızla bu ülkeyi işgalden kurtarıyoruz.

    ama iş işgalden kurtarmakla olmuyor. çünü atatürk biliyor ki bu aç kurtlar durmayacak. ta ki bu ülkeyi muhasır medeniyetler seviyesine çıkarana kadar..

    şimdi bir düşünün ortadoğu bataklığını, vietnam'ı, afrika'yı, kore'yi... ve eğer iki gram beyniniz varsa yatın kalkın atatürk'e dua edin.
  • yanlış önerme. adam herhalde bu kadar adam benden sonra 70 senede kendini biraz eğitir de bilime, özgürlüğe, sanata önem verir diye düşündü. haksızmış. vermedik, evrilemedik.

    ülkenin en önemli müzik değeri fazıl say vatan haini ilan edilmiş, heykeller ucube diye sanattan anlamayanlarca yıkılıyor, kuyruklu yıldıza uzay aracı indiren nasa'yla bunlar zaten kuranda yazıyor boş işlerle uğraşmayın diyen hocaların milyonlarca aşığı ağzından çıkacak lafı bekliyor.

    kitap okuyanla, klasik müzik dinleyenle, sanat sergilerine gidenlerle dalga geçiliyor, her şey dine bağlanıyor ülkede. yüz yıllık kin falan hikaye.
  • doğu hep tutucuydu. biz doğudan sayılırız. doğu kralı sever, itaat eder, kral tarafından başı okşanmasını lütuf kabul eder. kral için ölmek şeref, kralın sarayında herhangi bir görevde bulunmak onur, kral için ölmek cennete eşdeğerdir. doğu hep böyledir. ulan o da insan ben de. nedir ki yani demez. hiç de dememiştir. bu yüzden işte bizim millet "almanya'ya gittim, koskoca başbakan bisiklet sürüyordu aaa aaa olacak iş değil, hayret!!" diye şaşırır. ülkemize gelen her türlü yabancıya şaşırır. yabancı devlet adamlarının bazen delik çorapla cami gezmesine şaşırır. (imf başkanıydı yanılmıyorsam). parkta koşu yapmasına şaşırır. sıra bekleyip gazete almasına şaşırır. pek çok şey doğunun aklını çıkarır. saraylarının şaşası en çok fakir doğuluyu sevindirir. kimse ben açım ama neden orda bu kadar şaşa var demez, çok sevinir buna. deli olur sevinirken hem de. büyük sandalyeler, korkuluklar, süslemeler, döşemeler, altınlar... deli eder doğulu fakiri sevinçten. kendisinin olmadığı halde tuhaf bir istekle kutsar zengin sarayı. çünkü kral en yücedir ve onun eli bile tutulmaz, ona bakılmaz, eğer çok ekstrem bir durum varsa, olmaz ama olmuşsa hadi, huzura çıkılmışsa eteği öpülür. bu kadar.

    mısır da böyleydi. hitit de böyleydi. asur da böyleydi. roma biraz farklılık arzettiğini iddia etse de roma'da böyleydi özünde. roma cumhuriyeti ve demokrasisi seçkin zümre içindi halk için değil. bizans daha çok dindardı o biraz farklı. selçuklu da biraz farklı aslında. daha sanatsal. ama osmanlı tam bir kralcıydı. padişahım çok yaşa. bu kadar. osmanlı'yı özetle dersen derim ki padişahım çok yaşa.

    çok yaşasın ki o düşünsün. düşünmek ağır gelir doğu toplumlarına. düşünmek, plan yapmak, karar vermek, uygulamaya geçmek. belki tembellikten, belki risk almak istemediğinden. ama en çok da korkaklıktan. birşey olursa "vebalini" almak istememekten dolayı. oluşabilecek bir kötülükte pay sahibi olmak istemediğinden dolayı. birisi kendisi için plan yapsın, kurgulasın, o da uygulasın. düşünmek zorunda kalmak yok. birey olmayı pek sevmez. risklidir çünkü birey olmak. en nihayetinde sadece kendin için değil, diğer sevdiklerin için, ailen için falan da kararlar vermen gerekir ve mesulsündür bu kararlardan. bu yüzden birisinin senin yerine düşünmesi yapması daha iyidir. sonuçları da "ya herro ya merro" dur zaten. böyle de saçma bir atasözü işte. ya herro ya merro.

    koskoca adamlar milletvekili seçildiler ve soru soranlara ne dediler? "büyüklerimiz daha iyi bilir". valiye soru sorarsın ne der? baştakilere sormak lazım. ortalık yıkılır emniyet müdürleri ne der? "ben açıklama yapamam". kim şaşırır? kimse. çünkü en baştaki yönetmeli herşeyi. tanrı-kral tutkusu içimizde. ıspatlayacağım birazdan.

    arada deli adamlar çıkarlar. olmayacak işler yaparlar, yaptırırlar. urukagina mesela. teee 4500 sene önce nerdeyse kanun nizam koydu. kadın haklarıyla ilgili. vatandaşların mağduriyetleri ile ilgili. (kadın haklarında gerileme oldu aslında, kadının çok eşiliği yasaklandı) ama olsun. kanun kanundu. buna kanun değil de toplumsal düzenlemeler kurallar diyenler de olur. olsun.neticede toplum yaşantısını düzenlemedi mi? düzenledi.

    hamurabi mesela. daha da ince düşünülmüş, daha da reformist. evler, binalar, kamu malları, kişi malları ile ilgili yasalar. çok ilginç. bi 4000 sene de onun var.

    mısır bunlara pek dahil değil çünkü mısır firavunu zaten tanrı. en büyük tanrı. hitit kralları da tanrı evet ama yine de daha çekingenler mısır'a göre. şerden korkarlar. kendilerini tanrıyla takılırken gösterirler. ona üzüm falan verirken mesela. daha yağcı ve tedbirli diyelim.

    grek dünyasında tanrı kral değil. olmadı da. inanış öyle değildi. tanrı ayrı, kral ayrı. ama iskender bu inanışı biraz değiştirdi. evet ben tanrıyım demedi ama kendisine sen tanrısın diyenlere "sen koccamann bir çılgınsın kalp kalp kalp" yaptı bir manada. kendisini tanrı kabul edenler de oldu. ne de olsa makedon. doğululuk var kanında bir ömür bunu istemese de.

    roma kralı tanrının ta kendisiydi. zeus oldu o oldu bu oldu. her bok oldu roma imparatoru. küstahlıkta sınır tanımadı. ağzının dilinin suyu aktı daha sonraki kralların-imparatorların buna. ama artık çok geç, olamazlardı. çünkü artık tek tanrı vardı. gazap eder, ateşlerde yakar, şirki affetmezdi. tekti. hem de tepetek. eşi benzeri emsali ailesi yoktu. yönetici tanrı olabilir miydi? asla. o zaman ne yaptı daha sonraki osmanlı? tanrının yer yüzündeki gölgesi oldu. çok iddialı değil mi? olabileceği en üst seviyeye çıktı. peygamber bile gölgesi değildi ama padişah gölgesiydi. breh breh. halk şikayetçi miydi? yok canım hiç olur mu. ne anlatıyoruz iki saattir. doğu buna alışıktı. doğu bunu severdi zaten. doğu bunu istiyordu ama korkuyordu da. tanrı kral kavramına yakındı her ne kadar kızsa da. kızmış gibi görünse de. çünkü alışmış olduğu geleneği bu ama seçmiş olduğu tek tanrılı dini birbiriyle çelişir içten içe. direkt bu tanrıdır diyemez korkudan ama ne der? "beyefendinin sünneti var" diyorlar mesela. beyefendiye kızmak şirktir gibi şeyler söyleyecek kadar ileri gidiyorlar. tanrı diyecekler nerdeyse ama dil dönmüyor allah bağlayıcıdır çünkü. ama işte bu kadar yaklaştırıyorlar allah'a. huy bu. bu değişmez. "ya bana oy verirsin ya patates dindensindir". erbakan demişti değil mi?

    (he bu arada roma demişken, osmanlı osmanlı evet, ben de takdir ediyorum osmanlı'yı bazı yönlerden ama hiç bir zaman britanya, germanya, kelt, efendim italya şu bu artı kuzey afrika'nın tamamı surye muriye.. hiç osmanlı olmadı ama roma oldu. yani roma'yı aşağılama, azımsama, öyle filmlerde gösterildiği gibi üç tane şişgöbek yatakta yata yata üzüm yiyip aynı anda sıçıyorlar değil yani mesele. okur yazar grek mirası, felsefe derken epey ilerde yani neyse konu roma değil. yani bu işler oluyorsa yönetici de bir zahmet tanrı oluversin canım değil mi?)

    heh. bütün bu mirası harmanlayarak büyüyen, evrilen, binlerce yıl geçiren, düşünce, fikir, sanat hayatı buna göre şekillenen bir toplum var. ve bir deli adam çıkıyor. ve diyor ki: efendiler, sizler tebaa değil bireysiniz. oy verirsiniz, seçersiniz, seçilirsiniz, istediğinizle iş kurabilir, evlenebilir, yasalara bağlı kalmak şartıyla istediğiniz gibi bir hayat sürebilirsiniz. haklara sahipsiniz. kadınlar da öyle. eşini seçebilir, işini seçebilir. siz insansınız. siz bireysiniz. siz bu topraklarda yerleşmiş ve yaşamış binlerce yıllık yüzlerce kadim medeniyetin sahibi, koruyucusu, mirascçsısınız.. millet diyor ki: essah mı? vilyada he mi? adam diyor ki yahu evet. aynen öyle. hatta siz ortaasya'dan da getirdiklerinize sahipsiniz. sizin bir artınız da budur işte. bu yüzden siz damarlarınızdaki asil kana güvenin. millet diyor ki yok yaw öyle mi? allah allah.
    anlatıyor anlatıyor, kızları arkeoloji okumaya gönderiyor. tarihçiler, sanatçılar efendim entelektüel yönden ne kadar kuvvetli iş varsa onu yapacakları seçiyor ve diğer yandan da bilim ihmal edilmiyor. tıp sektörü, mühendislikler falan. millet hala inanamıyor. inanamıyor, inanamaz çünkü maaalesef ve maalesef eziktir. ezik.

    hitit sıçtı, asur sıçtı, mısır sıçtı ağızlarına. gelen vurdu giden vurdu. neydi o deloğaln? theon greyjoy muydu? millet olmuş bir theon greyjoy. sen şöylesin böylesin diye gazlıyor da yok anacım. hamur bu bir yere kadar. binlerce yıldır köteklenmiş, kah tanrı, kah tanrı kral, kah kral için dövülmüş, sürülmüş, çocukları alınıp satılmış, karısı kızı çalınmış, satılmış bir millet var ortada. hatta o kadar aşağılanmış ki kızlarını saraya hatun diye bile kabul etmeyecekler nerdeyse. kimi diyor çirkin,kimi diyor bu halk derileri kat kat çirkin, kimi diyor mürtet, kimi diyor müşrik, kimi diyor bunun dini bile kabul değil.. bin yılın ezikliği. ortaasyadan gelen fakir ama gururlu halk değil ki bu artık? bu halkı döve döve fenerli yapmışlar.

    adam aslında kumaşı tanıyor ama hala ve ısrarla diyor ki hayır efendiler. ben kurdum ama siz yöneteceksiniz. ne derlerse desin aldırmayın. siz böyle iyisiniz. yöneteceksiniz.

    bu gazla iyi kötü gidiyor işte bir süre. sonra? sonrası daha yok. göreceğiz. acaba sanatla harmanlanan, silahla güçlenen, yenilik ve yenicilikle yoğrulan ataların genleri mi baskın çıkacak? yoksa hep bastırılmış, theon greyjoy olmuş ve ne yaparsan yap kendisine güvenemeyen ataların genleri mi? birey olamayan, sadece kendisine güvenemeyen, tek başınayken eziklenen, sonra eline azıcık güç geçince eziklendiğinin götüne sopa sokan adamların genleri mi? kimse olmasa bi boku çözmeye muktedir olamayan ataların genleri mi baskın çıkacak? yoksa öbürleri mi?

    ben köle olmam, köleleşmem diyen ortasyalılar mı yoksa ulan biz hep köleydik, akvaryumda balıktık biz, suyumuzu değiştirmeyin yoksa ölürüz diyenler mi? yaşama iç güdüsüyle hakim güce teslim olanlar mı? yoksa ulan deniz fenerlerini de ben yaptım, o güzel eserleri de ben diktim, köprüleri, tapınakları, resimleri ben yaptım, okullar yollar yaptım, çocuklar okuttum ve ilerledik, yazdım yahu ben diyenler mi yenecek.
    atatürk ikinci gurubun yenmesini istemişti. hep de bunu istemişti. milleti dinsizleştirmek gayesinde değildi. isteseydi bunu zaten yapardı kör tartışmasına da girmek istemem açıkçası. bilemiyorum kestiremiyorum. ama yapmadı işte bir şekilde. ama böyle olmasını hayal etmemişti.
    ortalama zekaya sahip bir ortadoğulu lider olduğunu hiç düşünmedim. çünkü inanamıyorum bazen yaptıklarına. şok edici reformlar. inanılmaz. toplum hayatına düzenleme getirmiş urukagina gibi, mal mülk düzenlemesi getirmiş hamurabi gibi. mevcut toprakları kaybetmeyelim hatta mümkünse artıralım demiş iskender gibi, semboller seçip bayraklar flamalar çizdirmiş sefere çıkan romalı imparatorlar gibi. dil öğrenmiş, yemeyi içmeyi öğrenmiş. büyük bir görgülülükle sofralarda oturmuş, ve hatta en çok içimi acıtan da sevdiği kızla evlenmemiş topluma örnek bir kadın değildir, biraz pasif diye. aşkından da vazgeçmiş. kurduğu cümleleri kurup yazdıklarını yazabilmek kendisinin entelektüel birkiminin, dile hakimiyetinin güzel bir örneğidir. okumayan yazamaz çünkü. yılda bir kaç kere anıtkabir özel defterine yazı yazdıklarında görüyorum sonrakilerin birşeyler yazdıklarını ve cümleler hep komik. ya da ellerindeki metinden yazıyorlar, ya da monitörlerden okuyorlar. prompter midir nedir bilemedim işte o nane bozulunca tavşan gibi kalıyorlar hepsi. öğrenilmiş cümleler, ezberlenmiş kalıplar hakim hepsine.

    eleştirilere konu olan incelmiş özel zevkler, rafine zevkler yani birey olma yolunda atılan en önemli adımlardır ve kişiyi özgünleştirir. şimdikilerden biri resim yaptı, beste yaptı, halı dokudu marangozluk yaptı da yapma mı dediler? tarihe yön vermiş adamların genelde rafine zevkleri ve hobileri vardır. iyi birşeydir hobi sahibi olmak. bestekar sultanlar, marangoz sultanlar, şair yazar imparatorlar,... var yani yok değil. bunlar bencil ya da ihmalkar olduğunu göstermez kişinin. saygı uyandırır. çok yönlülük iyidir.
    hayatı boyunca bencil olmakla falan suçlanıyor herhalde atatürk. demin dediğim gibi dinsizleştirirdi dinsizleştiremezdi ben onu hiç bilemem. ama şu nettir ki elinde din gibi bir koz varken, hem de bu toprakları kaç bin yıldır yönetmeye yarayan, mahfına ya da zenginleşmesine sebep olan, binlerce yıldır binlerce insanı idare ettiren din varken, bununla yönetmeyi tercih etmemiş. pek çok kişi olsa gücün büyüsüne kapılır, dini bir güç yüzüğü gibi görürdü alışılmış olduğu üzere. atatürk bu güç yüzüğünü parmağına takmadı. taksa mıydı? bilemiyorum bunu da hiç bilemiyorum.

    yani dikta mıdır bu olan şeyler tam bilemedim onu da ama bu tuhaflıkların ve kötülüklerin sebebi atatürk değildir. sebebi dediğim şeydir işte. genetik kodun. mirasın. kafa yapın. ezikliğin. zikeni severler seveni zikerler atasözü senin atasözün neticede. her ne boksa. atatürk değil de başkası olsa ve başka şeyler de yapsa farketmezdi. çok harman buralar ve hep karışıklık çıkar. bunu da atatürk'e mal etmemek lazım.
  • öyle bir anlatılıyor ki sanki hep böyle laik devlet anlayışı, işte halkın ezilmesi vs sonucu şu an adamlar böyle davranıyor. ne alakası var olm. elimizdeki halk zaten buydu. hep bunu istiyordu adamlar. malzeme bu yani. sen sanki ilerici devrim yapmasan, bu tipler kendi kendini mi geliştirecekti? medini mi olacaktı?

    atatürk bu tiplerin ortaya çıkmasının tetikleyicisi falan değil, bilakis olayların bu hale gelmesini bir yüzyıl civarı geciktirmiş bir önder.
  • her canlınin bir gerçeği var degistiremezsiniz ,yobazlık baki kalır. bu adamlar asla bin yıl geçse dahi değişmeyecektir o yüzden kendinizi ve ailenizi kurtarmaya bakin.
  • bu başlık altında da tezahür eden zihinsel bölünmüşlükle daha çooook kötü günler yaşarsınız.
    sözlükte belli bir yüzü olmadan kendisi için güvenli ortamda mini deneyler yapan o kadar çok provokatör var ki toplumun sinir uçlarını belirleyip zayıf noktalarını not alan.

    onların minik deney fareleri olmaktan bezmediniz sizi gafiller...

    (bkz: yazık bu ülkeye)
hesabın var mı? giriş yap