• of birakin bu isleri, iki uc tane istanbul manzarasi koyup, bi calgi tingirdatip, arkaya da deriiiin derin nejat isler sesi koyunca olmuyor bu isler. icine sictilar gosterdiginiz her seyin, simdi beyoglunun ara sokaklari sirin degil tehlikeli, asmali dediginde hayat, ruh kalmamis, her taraf arap. o guzel bogaz manzarasini gormek icin herhangi bir haftasonu gunu igrenc trafikte saatler gecirmek gerekiyor.
    .
    guzel olan her seyi zehirlediler, kirlettiler, mahvettiler. bu nedenle kotu ve gercekci olmayan bir reklam.

    gordugumde ozledigim tek sey universite yillarim, ve iyi ki gitmisim hissi. rakimi burada da icerim, ama evime aynen de gosterdikleri gibi bisikletle donerken su koseden bir tecavuzcu cikar mi diye endiselenmem en azindan.

    edit: sinirimi alamadim, bakin amme hizmeti, bir dahakine gercekci bir reklam cekmek isterseniz bir yaz gunu kokan insanlarla dolu metrobusu, saatler suren kopru trafigini, gece karanliginda urkek sekilde evine varmaya calisan kadinlari, gece bardan sonra isi dusse polisler tarafindan terslenecek olan gencleri, birbirinden nefret eden toplumun farkli kesimlerini falan koyun. cunku orasi istanbul.

    edit: elbette kotu insan her yerde var, her yerde her sey olabilir, ama nerede yasayacagini secerken olasilik hesabina kaliyor is.
  • türkiye'de özellikle istanbul'da yaşayanların gözlerini, daha çok doldurduğuna inandığım reklam.

    bize bunu yaşatanların, gençliğimizin içine sıçanların, hayallerimizi yok edenlerin iki yakası iki tarafta bir araya gelmemesi dileğiyle..
  • okula gitmek üzere evden çıkacağım. üzerimde sadece boxerım var. o sırada içerden babamın sesini duyuyorum; "bu ne hal oğlum, top tüfek ortada!". cevabım gecikmiyor; "burası istanbul baba!!!".
  • "burası istanbul, tam burası. iki tane badem bıyıklı yüzünden sikildi anası"
  • istanbul'da istanbul'u özleten yeni rakı'nın yeni reklamı.

    barış bıçakçı böyle durumlar için duygulara çoktan tercüman oldu: “hiçbir şey göründüğü, hatta yaşandığı gibi değil! her şey hatırlandığı gibi.”*

    ah be.
  • mavi jeansin serinin 3. reklamı baz alındığında diyalog üretmekte gittikçe zorlandığı görülen reklam serisi. artık baya iğrenç espriye doğru bir yönelme var, şöyle ki;

    anne: o küpelerle mi gideceksin dayının dükkanına
    eleman: anne ya burası istanbul, kim takar küpeyi !?

    serinin bir dahaki reklamında şöyle bir şey bekliyoruz:

    baba: oğlum kotun yırtılmış götün gözüküyor !
    aynı eleman: koy götüne baba ya burası istanbul, ehe.
  • yurtdışında yaşayanları bilmem de istanbul'un göbeğinde yaşayana bile istanbul'a hasret çektiren bir reklam olmuş.
    özellikle gençliği reklamda bahsedilen mekanlarda geçen ve neredeyse her şeyi aynı oradaki gibi yaşamış bir insan olarak geçmişe özlem, yaşayamayanlar ve yaşayamayacaklar adına ise üzüntü duydum.

    her şey herkes için çok farklı olabilirdi. bunu bir rakı reklamı üzerinden söylemek de ayrı acı.
    neyse, geçse de yolumuz bozkırlardan denizlere çıkar sokarlar.*
  • türkiye'yi istanbul'dan ibaret sanmak olayını bir adım daha ileri götürüp, istanbulu cihangirden/taksimden/bebek'ten ibaret sanmak haline getiren dahiyane reklam sloganı

    -bu daracık pantalonla sokağa çıkmıycaksın işalah
    -annee, burası istanbul
    -dostum istanbul demişsin ama burası fatih çarşamba
  • reklam güzel olabilirmiş de "türkiye'yi istanbul'dan ibaret sanmak" konusunda oldukça sıkıntılı. riskli bi iş. bi kere reklam etkili olursa izmir'de mavi jeans satışları acayip düşer çünkü kordon artık kokmuyoa taam mı sdlkfjsdfk. muhtemelen reklamın devamını çekip "burası izmir", "burası ankara" diye diye kıvırırlar. bi de o evli kadına ve godoş kocasına tilt oldum onları çıkarsınlar. adam "karım olduğunu söyleme" diyo karısı da işveli işveli süslenmiş püslenmiş ortama akıyor. çok iticiler böyle evlilik olmaz olsun resmen mantık evlilii.
  • - burası istanbul! istanbul esnafından yumurta mı aldın? kır bak sarısı içinde mi?

    gurbet kuşları*, 1964
hesabın var mı? giriş yap