burgonya

• 1361'de fransiz john ii burgundy dukaligini oglu cesur philip'e verdi.
  valois-bourgogne cizgisinde philip ve 1419'da oldurulen oglu korkusuz john altinda oldukca genisledi ve franche-comté ve flanders'i topraklarina katti. 100 yil savaslarinda 1435'deki arras baris antlasmasina kadar ingiltere ile birlikte oldu ve buyuk bir rol oynadi.
  
  cesur charles'in 1477'deki olumune dek burgundy kismen fetih kismen evlilikler [royal marriages] ile hollanda'nin cogu ile kuzey dogu fransa'yi kapsiyordu. nancy'de savas alaninda olen charles'in topraklari picardie haric habsburg'lardan maximillian i'in yonetimine girdi. boylece zaten en basinda bir fransiz dukaligi olan burgundy tekrar fransiz tacina geri donmus oldu..
  
  simdi asil sorun tarihi tekrardan yazabilecek miyim?
  (bkz: europa universalis 2)
• fransanın kalbi de denilen doğu fransa bölgesi, ve bu bölgede üretilen şaraplar.
  ingilizlerin burgundy diye adlandırdıkları bu bölgede beaujolais ve chablis şarapları ünlüdür. bu bölge şaraplarının şişeleri bordeaux lardan farklıdır ve düşük omuzludur. ayrıca auxerre de bu bölgededir.
• ayni sene, ayni mahsul hatta ayni ureticiye ait saraplarda bile iki sisenin birbirini tutmama olasiligi vardir. bu acidan bourgogne bordeaux saraplarina gore daha tutarlidir.
  
  bordeaux nun iyisi sahane olmakla birlikte belli bir fiyatin altindaki(diyelim ki 15 euro), gundelik icim icin olan bordeaux saraplari o kadar da iyi tat birakmayabilirler. o fiyat araliginda bourgognelar daha fazla tercih edilebilinir, kahrolsun bordeaux denilebilinir, surata kar maskesi gecirilip bordeaux sarap ureticileri molotof kokteyliyle kundaklanabilinir, "yasasin bourgogne" diye slogan atilinabilinir...
  
  olmayabilir de.
• birçok şarap eksperine göre dünyanın en iyi şarapları bu bölgeden çıkar. kırmızıları, pinot noir'den yapılır, ender olarak gamay kullanılır. beyazları ise chardonnay'dan yapılır.
• (bkz: fete de la vigne)
• (bkz: yuzyil savaslari)
• (bkz: 4 temmuz 1898 la bourgogne gemisinin batması)
• hem cok sevdigim pinot noir'i, hem de sahane beyaz saraplar ureten bolge. saraptan benim gibi cok fazla anlamayanlar icin risksiz secim, ustelik uygun fiyatlilari bile gayet leziz. favorim bu bolgeden bir beyaz sarapla yenen yagli brebis (koyun) peyniri. kesin bununla yenmiyordur ama ben bayiliyorum.
• on numero beyaz şarapları var bu bölgenin. pahalı da değil ha 2-3 euroluk olanları bile canavar.
• pinot noir'ın kalbidir. dünyanın en önemli kırmızı yıldırımlarından romante conti'yle ateşlenen dişi bir akşamüstü...1500'lü yılların, sondan bir önceki çeyreğinden söz ediyorum. beyaz türklerin yeni kabusundan değil. şarap her şeyden önce cehennemlik bir nefesi yastığa üflemek; kovalanan bir kedinin gün düşünde denize girmesidir. cebinde her milyar olan şarap içemez. onlar yudumlarken şarap tasalanır, kalburüstü bir okyanusdur artık, geri geldiğinde seni teslim alacak. 'heritier-guyot içmek şölenle ilişkili. istanbul'da orta'nın üstü bir mekanda bir marimar'ı /pazarlıkla 170 kağıda indirirsin. yemekle birlikte şehir ışıkları seni süzer. eğer hırslı bir orospu çocuğu değilsen; bu senin maaşının altı pasıdır. -mesele şu bugün 'la tache' içen biri/ burada 10000 euro'dan söz ediyoruz. burgonya'yı gülümseyerek ana bilir. roket bilimi mi? ama o insan bahse girerim o şarabı yanlış kişilerle içmiştir. içerken boğazında karıncalar cirit atıyordur. camından güneş sızmayan bir holdingin şeytana sürülen göz farıdır düşüncesi, aşık olmasını bilmez, acı çekmesini bilmez, mutlu olmasını bilmez...şarap meselenin çeyreğidir. mesele mood'dur. mesele cehenneme girip çıkmaktır. mesele her sabah ölüme uyanmaktır. mesele bir şehirden, bir bağdan, bir bölgeden ötedir. o bölgenin sana eğilmesidir. burgonya bu sadelikte akmaz ama, o diyarbakır değil. o sevişmek ister gece boyu-dişlerinin kanamasını ister...bu amacından sapmış satırları yazarken. saat dünyanın bir ucunda kuşları serinletmekte, hani dalgalar vurur ya karaya, bir devlet başkanını; öldürmek için kumandaya uzanır insan. işte öyle bir beyazlık, işte öyle bir gece. öküzgözü iyidir; seni sorar senlere. doğuyu hatırlatır bana. güneş yüzünden insanların ağır hareket ettiği...şarap şişede büyür, yıllanır, sakallanır-bir kurşun gibi seni hedeflemiş terörist.