• 95 yilinda mezun oldugum, bursa anadolu lisesi'nin mekan olarak üstünde yer alan, arkasindaki ucsuz bucaksiz tarlada güya spor yaptigimiz, rahmetli beden egitimi ögretmeni nurullah bey'le costugumuz, baha'dan tiksindigimiz, sanat müzigi korosunda ritm caldigim, edebiyat ögretmeni yusuf canbolat'i saygiyla andigim, kiz ögrencilerin korkusu rüyasi hamiyet hanimla kanka oldugum sevgili eski okulum..
  • bursa ili, osmangazi ilcesi, cekirge mahallesi sinirlari icerisinde olan; kimyaci ayten hanim, gullesi bol olsun beden egitimci nurullah bey, agresif kutup ayisi baha bey'i sukranla andigim, daha bir suru karizmatik ogretmenlerleri olan, lakin hafizamda yitip giden isimleri icin acipta telefonla dahi sorabilecegim arkadasimin olmadigi okulum.
    (bkz: hey gidi hey)
  • ek binanin merdiven altinda, kapisi direk bahceye acilan siniflarindan birinde okudugum hem sacma kurallari hem de takan hocalariyla cok cektirmis okul. kis ortasinda joleli saclari bahcedeki cesmede yikamak zorunda kalmak, sari bot giydigin icin eve yollanmak gibi enteresan olaylari bizzat tecrube etmistim zamaninda. baha ve bilimum sapkinlari anmak bile istemem ama hocalari içinde bir yilmaz tuncinan vardi, seker gibi adamdi!
  • bir zamanlar, ilginç isimleri olan öğretmenlerin buluştuğu okuldu.

    (bkz: cezayir yazar)

    (bkz: arap duran piri)

    (bkz: neptün girgin)

    ayrıca erkek öğrenciler için baha bilgin, kız öğrenciler için hamiyet pürdel korkulu rüyaydı.
  • vay be, arka taraftaki toprak saha ve sene 2002 deki final maçımıydı yarı finalmiydi , hiç unutamam meşale yakan sınıfımızın serserileri(sözde ben severdim adamlardı) çok teşekkürler. şimdi olsam sakatlansam da çıkmam(sakatlanıp çıkmıştım oyundan), oyuna devam ederdim belki yenilmezdik:-/(çokta iyi oynadığımdan da değil hani yanlış anlaşılmasın)
  • 3 senemin gectiği bursa zübeyde hanım dogumevinin hemen yanıbasında olan ilginç lise mi diyim okul mu diyim bilemedim.
    tuhaf insanlar vardı hocaları da öğrencileri de degişiklerdi.nerde olay var hepsi bcl den cıkardı.
    tuhaftı işte zengini de fakiri de ülkücüsü de hepsi ordaydı.simdi nasıl bilmiyorum.
  • solunda doğum evi sağında başka bir lise vardı , şimdi zannedersem içersindeki eski top sahasına yeni binalar inşa edilmiş ve cumhuriyet lisesinden bağımsız ayrı bir lise yapılmış adıda hasan ali yücel lisesi konmuş. (cumhuriyet içinde cumhuriyet dedikleri bu olsa gerek)

    tarihinin en unutulmaz isimlerinden biride ayfer alper adında bir matemetikçi memuredir. konuşan öğrenciyi tahtaya çağırıır tahta silme zımbırtısıyla heryerine seri halde bir yandan azarlamak suretiyle vurur, ortalığı tebeşir dumanı kaplar ve göz gözü görmezdi , mağdur öğrenci de haliyle un çuvalından çıkmış mumya gibi olurdu. bursa cumhuriyet lisesinde böyle vakalara sık rastlanırdı.

    bir diğer ilginç yanı ise zenginle fakirin buluşma noktasıdır ; dikkaldırım mahallesi ile çekirge semtinin öğrencilerine hizmet eder.

    çekirgede genelde zengin kesim , dikkalırımda ise dar gelirli işçi kesim yaşar. (istisnalar hariç)

    bu maddi ve sosyal açıdan zıt iki kesmin çocukları bu okulda aynı sıraları paylaşır çünkü okul bu iki mahallenin tam ortasındadır. (bkz: mozaik)

    başka okullarda varmıydı bilmiyorum ama cumhuriyet lisesinden karnedeki not ortalamanıza göre bir sınıfa verilirdiniz. şöyleki , sınıflar a'dan u'ya kadardı ve not ortalamalarının en yüksek olanlar a'dan başlamak suretiyle sınıflara vedilirdi. not ortalaması ne kadar düşükse o denli düşük harfli bir sınıfa veriliyordu öğrenci. bu uygulama benim okuduğum dönemlerde 1. sınıfın 2. dönemi kalktı ve tüm sınıflar birbirine karıştırılmıştı.

    doğum evine bitişik olmasından dolayı , cam açıksa ve dışardan tuhaf bir koku geliyorsa öğrenciler arasında " karının biri yine doğum yaptı" espirileri yapılırdı.
  • bugün bir cinayet ile adı anılan okul

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1632300/default.htm
  • zamanında bahçesinde bilardo salonu olan , küçücük sınıflarına 70 kişinin sığabildiği, bursa'nın acemler semtindeki eski okulum.
  • 94-95 sezonunda; müdürümüz gürcan erol'dan her pazartesi içtimasinda bir saat osmanli tarihi nutuklari dinledigimiz, beden egitiminde nurullah hocanin(topragi bol olsun) kuvvetli pazulari ile hasir nesir oldugumuz, cuma namazi vakti derslerin bos geçtigi, nev-i sahsina münhasir bir okuldu cumhuriyet lisesi.. melahat oyma isminde bir fizik ögretmenimiz vardi. kadincagiz genelde anjiyö olmakla vaktini geçirir, arada bir derse gelip herkese sifir verir, tekrar anjiyöye giderdi. hala sag ise kulaklari çinlasin. ve bir de huzuruna ceketi iliklemeyi unutarak çikma gafletinde bulundugum müdür yardimcisi baha bey vardi. yedigim yumruk hala hafizamda kapatilmasi gereken bir açik hesap olarak durur. (bkz: hey gidi günler)
hesabın var mı? giriş yap