• lan bu hayvanseverler harbi mal. kediye köpeğe önce can dediler, hadi anladık, onların da canı var. oğlum birey nedir lan ergen gibi. oldu olacak seçme ve seçilme hakkı da verelim. kendine yetememiş, bi sike derman olamamış, toplumda adam yerine konmamış ne kadar ruh hastası ezik var, hayvansever diye bir sıfat uydurmuş kendine sağa sola çatıyor.
  • karincayi bile bir parca pecetenin uzerine alip camin onune birakirim. kedileri sevmem ama hic bir kediye pist demisligim yoktur. köpeklere sarilirim. sokak kopeklerine karsiyim. güvenli degiller. o nedenle 3 yildir kopegimizi yuruyuse çıkartamıyorum. bir grup sokak kopegi cevirirse korkusu ile. onlari da.cok seviyor ve onlar icin uzuluyorum. yeri geliyor marketten tavuk alip cigee alip sokaklara birakiyorum onlar icin ama bu onlari sokaklarda istemedigim gercegini değiştirmiyor.

    buradaki asil sorun sokak kopeklerinin tureyis noktasi. sokak kopekleri onlara bakamayacak olan insanlarin para ile almasi ve ya salak sevgililerin ya da ebevenylerin hediye olarak aldiklari canlar. bir candan, bir ruhtan hediye olmaz! aptal aptal bakamayacaginiz kopekleri almayin.

    kopekler cok akilli, herseyi bilen, anlayan, hisseden hayvanlar. ınsandan hic bir farki yok mutlu oldugunda ya da uzuldugunde verdigi tepkilerin.

    sokak kopekleri kisirlastirilip, buyuk barinaklarda bir arada yasamalilar. ve gerizekali insanlar daha fazla kopegi sokaga terk etmemeliler.
  • umarım en kısa sürede iyileşir, fobi sahibi olmaz.

    bu arada on kere aynı şeyi yazmayayım diyorum ama kendimi tutamıyorum. kendisine ait olmayan ve üzerinde hiçbir hakkının olmadığı para için hayvanlara harcanmasına haram olsun falan diyen var, inanılmaz komik. vergisini veren insanın geriye kalan parasını (yani kendi parasını) ne yaptığı kimseyi ilgilendirmez. bu arada o vergi de sosyal devletin koşullarının sağlanması için verilir.

    barınaklar tek başına bir işe yaramaz. öncelikle yapılması gereken kısırlaştırmanın zorunlu olması (hayvanları öldürmek gerektiğinden bahseden insanlar, nasıl hastalıklı beyinlere sahiplerse, kısırlaştırmayı doğaya müdahale olarak görüyor!) ve sonrasında da petshoplarda ve internette hayvan satışının engellenmesi, barınaklardan sahiplenenlere de veteriner hizmetlerinde indirim yapılması.

    hayvan sahiplenmek isteyenler barınaklardan sahiplenmelidir. yaşı büyük hayvanlar da en az yavru köpekler kadar iyi eğitim alabilir, hatta yavru köpekle ilgilenmek yetişkin köpeğe göre çok daha yorucudur. melez köpekler, cins köpeklere nazaran genellikle daha sağlıklı, daha akıllıdır.

    kamu spotları ve kitle iletişim araçlarıyla evde hayvan beslemenin olumlu yönleri vurgulanmalıdır. türkiyedeki en garip düşünce, apartmanda köpek beslenmemesi gerektiği; kişi hayvanını ihtiyaçları için gezdiriyorsa, diğer ihtiyaçlarını sağlıyorsa, gezdirirken kurallara uyuyorsa (tasma, kaka poşeti vs) kimsenin söz hakkı olmamalıdır. ama bizde üç bina aşağıda yaşayan teyzelerin ve amcaların, hatta yaşıtlarımın bile ağızları durmadan çalıştığı, kendi hayatları (belki de olmadığı için) yerine başkalarının hayatları üzerinde saatlerce kafa yordukları kültürlerde, yasalar hayvan sahiplerini bu kişilere karşı korumalıdır. apartman yönetmeliklerinde hayvan beslemenin yasaklanması ile ilgili herhangi bir kural olmasının engellenmesi gerekmektedir.

    avrupada sokakta sahipsiz hayvan olmadığından bahsedenler, hayvanların vahşice öldürüldüğünü falan sanıyorlar sanırım. amerikayı bilemem (izlediğim netflix belgeselinde newyork’un en yüksek barınaktan sahiplenme oranına sahip şehir olduğundan bahsediyordu) ama avrupada bir apartmandaki hanelerin yarısından fazlasının köpeği vardır, bazı evlerde bu sayı daha da fazladır. geneli barınaklardan sahiplenilmiş köpeklerdir. toplumda stres azdır, sebebi insanların maddi durumundan ziyade evlerinde yaşadıkları huzurdur, herkes kendi evinden sorumludur, yani komşunuzun evinde pişen yemeğin temizlik oranı sizin sorumluluğunuz değildir ve sahiplenirler yani satın almazlar.

    bir de toplu ulaşım araçlarında hayvanla seyahat konusunda şoförlerin bilgilendirilmesi, uymayanlara ceza verilmesi gerekiyor. avrupada herhangi bir ulaşım aracında hayvanların sahipleriyle nasıl yolculuk ettiğini görebilirsiniz. hatta benim yaşadığım ülkede hayvanınızın tüm sorumluluğunu üzerine aldığınızı belirtirseniz süpermarketlere bile beraber girebiliyorsunuz (türkiye için hayal gibi değil mi?)

    bir hayvanla beraber yaşamak zengin hobisi değildir, hayvan sahiplenmek aynı evlat edinmek gibidir. ihtiyaçlarını karşılarsınız, hastayken uyumaz başında beklersiniz, hatta kendi zamanınız olmadığı için kendi doktorunuzdan kısarsınız ama onun veterinerini ihmal etmezsiniz. doğurmadığı herhangi bir canlıyı evladı gibi sevebilecek potansiyele sahip olmayanlar anlamazlar.
  • hayvan düşmanı değilim fakat hayvanların beton alanlarında bana göre yeri yoktur, hayvanların yeri doğadır.
  • bu konu altında hala hayvan haklarını savunanlar! cidden kafayı yemişsiniz.
    sizden daha duyarlılar var burda, belki kendim dahil.
    konu bu tip hayvan saldırısı gibi durumlara karşı en sorunsuz ve sağlıklı kararları almak, her iki türe de zarar gelmesini önlemekten ibaret.
    paçanızdan kuçular kapsın az biraz empati yapıp olayı nasıl anlayamazsınız amına koyayım.
  • hayvan bakımı ciddi bir sorumluluktur. maalesef ülkemizde besleme odaklı bir bakış oldukça popüler oldu.

    oysa hayvan bakımı: hayvanın sağlığı, çıkardığı dışkının insan ve çocuk sağlığını tehlikeye atmadan bertaraf edilmesi gibi detaylari da içerir. hayvan besleyenlerin çoğu bu sorumluluğu alacak yapıya sahip değildir.

    hayvanlar, konuyu sadece besleme odaklı yaklaştığı için beslendiği bölgeye giren ve kendisini beslemeyen yabancı tehdittir ve saldırır.

    bakımı tamamlanmadan yapılan besleme çılgınlığı hayvan popülasyonunda ciddi artış yapıyor.

    geçen gün parkta 100e yakın kedi birikmişti. temizlik görevlisi yemi sağa sola atan, su kaplarını ortalıkta bırakan hayvanseverlere ana avrat küfretmekle meşguldü.

    özetle hayvanseverlerin ve belediyelerin kendisini sorgulanması gereken olay
  • valla bizim mahalledekiler gayet saygılı, eğitim şart. benim gibi evde kalanlar sağ olsun, en azından bir şeyler öğretmişler hayvanlara.
    her hali ile vahim durum. hayvanlar neden saldırıyor, bunun irdelenmesi lazım.
  • bu aralar nilüfer bölgesinde de çok yaygınlar!
  • sokak köpekleri belediyeler tarafından barınaklara toplanmalı, hayvanseverlerin de yardımıyla orada beslenmelidir.
    ben de hayvansever birisiyim ama biraz düşününce sokakta, kampüste, fakülte önünde köpeklerin gezmesini sakıncalı buluyorum zira köpeklerden korkan, çekinen insanlar var.
    gerçek bir hayvanseverden ziyade şov yapmak için hayvan sevgisinden bahsedenler, ellerindeki ve evlerindeki süs köpekleriyle buraya entry giriyor, kendilerini çok ciciymiş gibi gösteriyor fakat yalan.
hesabın var mı? giriş yap