• yaklaşık 24 saat önce septum deviasyonu ve rhinoplastiyi birlikte oldum. ameliyata ve doktora 1 yıl kadar araştırarak karar verdim ama şuan allah belamı vermiş olabilir, acım ağrım yok ama lanet olası tamponlar yüzünden nefes alamıyorum. gecenin şu saatinde doktoru aramak bile geçti aklımdan ya da diyorum ki kendim çekip çıkarayım. resmen utanmasam ağlıycam. çok lanet bir hal içindeyim.
    youtube'da neden insanlar 5-6 gün sonraki resimlerini paylaşıyorlar diye düşünmüştüm ama sebebini daha şimdi anladım. şu halde youtube video çeksem youtube benden para ister üstüne de alnımı karışlar. korkutmak istemem kimseyi ama benim düşündüğüm kadar basit değilmiş.
    2.gün editi: lanet olsun demeye devam ediyorum. çok basit ameliyat yazanlara teker teker sövüyorum. huzursuzluktan ve nefes alamamaktam uyuyamıyorum. yeter artık.
    tampon editi: yok efendim tamponlar artık eskisi gibi değilmiş de neymiş delikliymiş plastikmiş nefes alınıyomuş. elinin körü nefes alınıyor. rica minnet çıkarttırdım erkenden yine nefes alamıyorum. nefes alıyım diye ameliyat oluyorsun yine nefes alamıyosun. bu yeni tamponlar bu kadar iyiyse eskiden insanın burnuna napıyorlarmış tahmin dahi edemiyorum.
    4.gün editi: daha iyiyim en azından artık öfke nöbetleri geçirip küfürler savurmuyorum. plastik tamponlarin çıkmasıyla ve doktorun burnumu vakumla temizlemesiyle nefes alabiliyorum. doktorum burnum açılsın diye bir sprey verdi. spreyde yeni ameliyat olanlar kullanmasın diyor ama zerre umrumda değil. mucize gibi bir sprey. nefes alırken dünyada oksijeni bitircem diye korkuyorum o derece efsane.
    10.gün editi: 7.günde alçı çıktı yerine bant takıldı. bugün bantı çıkardım, dikişleri aldırtmaya gidicem. ödem ve şişlik yüzünden burnum hagrid'in burnu gibi. 6 aya kadar geçcekmiş de zaten 6 aya kadar geçmeyen hiçbir meret yok bu dünyada. umarım hemen iner diye her saniye dua ediyorum. ımana geldim.
    6.hafta editi: şişlikler gözle görülür halde indi ama hala tabii ki ucunda hala şişlik var. nefes almam gayet rahat. burnumun ucundaki dikiş izi gitgide kayboluyor. iyi ki yaptırmışım diyorum, ilk iki gün hariç. dikiş izleri için silikon krem ve burnumun içini nemlendirmek için nasal krem kullanıyorum.
    3.ay editi: doktor kontrolüne gittiğimde burnumun ucunda bir fronkul çıktığını öğrendim. 3 kutu antibiyotik kullanmama rağmen bana mısın demedi. sadece küçüldü ama asla yok olmadı. alternatif tıptan ve anneannemin engin bilgilerinden yararlanarak, burnumun ucuna lokum sarmış bulunuyorum. hadi hayırlısı. eğer geçmezse ufak bir ameliyat olmam gerekliymiş sanırım. bu arada, fronkülün türkçesi çıban. bildiğiniz çıban.
    4.ay editi: ameliyat sonrası komplikasyon sebebiyle ufak bir operasyon geçirdim. artık doktor görmekten acayip şekilde sıkılmış durumdayım. burnumun ust kısımlarındaki şişlik indi ancak uc bölgesi tekrar açıldığı için hala şiş halde.
    her zaman için edit: ameliyat sonrasında morali iyi tutmak önemli çünkü moral bozan çok aşama var.
  • genetik olarak burnumuzda kikirdak ya da kemik buyumesi oldugu ve nefes alimini engelledigi icin butun sulalemin yaptirdigi, benim ise henuz cesaret edemedigim ameliyat. burunlarinin goruntusunde fark olmadi kimsenin, gozleri de sismedi ameliyat sonrasi, ama gordugum kadariyla yeme icme fasli en cok zorlandiklari surecti.

    okul biter de eve donebilirsem ilk firsatta yaptirmayi dusunuyorum. nefes almak onemli cunku. kalp buyumesine kadar giden ciddi sorunlar yaratabiliyormus bu burun tikanikligi, o yuzden benzer sorunlar yasayan ya da her iki burun deliginden de esit derece nefes alamadigini hisseden suserlara doktora gitmelerini tavsiye ediyorum.

    sigortaniz varsa gidin yaptirin.
  • artık günümüz teknolojisiyle çok kısa ve basit geçen ameliyat olsada , narkozu öyle yada böyle veriyorlar. işte olayda burda başlıyor. sorun basitliğinden öte o narkozu almakta o yüzden tıkalı olan burnum için halen tereddütlerim var. sonuçta narkozu yedikten sonra isterlerse kalp ameliyatı yapsınlar ben duymayacağım
  • ciddi manada cesaret gerektiren, sonrasında hiç olmadığı kadar özenle yaşamanız gereken ameliyat.

    geçtiğimiz günlerde eşimin başına septorinoplasti şeklinde geldi. öncesi, sırası ve sonrası için işimizi kolaylaştırmak adına çeşitli araştırmalar yaptım. aynı durumda olanlar için kendisinin 3 günlük hikayesini paylaşıyorum.

    cumartesi:

    10:00 - ameliyat başlangıcı.

    13:30 - ameliyatın sonlanarak odasına getirilmesi. uyku halinde, yüzünde deformasyon gözlenmiyor. yarı uyanık halde üşüdüğünü ve acil tuvalet ihtiyacı olduğunu söylüyor.

    14:30 - tuvalet ihtiyacı ve üşüme yanında yoğun titreme gözlemleniyor. buz kompresine karşı çok hassas derecede tepkiler veriyor. susamış durumda.

    15:30 - üşüme sonlandı, gözlerini açarak etrafı gözlemliyor, acı şikayeti henüz başlamış durumda. gözlerinin altında ilk morarma belirtileri ortaya çıktı. az baş ağrısına, az mide bulantısı eşlik ediyor. susamış durumda.

    16:00 - çok susadığı için oldukça fazla su içiyor. acıktığını ifade ediyor. tansiyonu çok düşük durumda.

    16:30 - morarma kısa sürede tüm göz altını kaplamış durumda, baş ağrısı şikayete devam etmekle beraber tam uyanmış durumda; espiri yapıyor; isteklerini açıkca ifade edebiliyor. karnının çok acıktığını ifade ediyor.

    17:00 - hiçbir şekilde birşey çiğnemek istemediğini söyleyere birkaç yudum çorba ve birkaç lokma yoğurt yiyor. tansiyonu çok düşük durumda.

    18:00 - çıkış işlemleri için ayağa kalkıyor, başının döndüğünden; bayılacak gibi olduğundan şikayetçi.

    19:00 - çorba yiyebiliyor. dikiş bölgelerinden ve içten lokal kan sızıntıları başlamış durumda.

    23:00 - burun temizliği için verilen solüsyon ve enjektörü kullanırken oldukça tedirgin, birkaç başarısız deneme ardından ancak yapabiliyor.

    gece: baş ağrısı artıyor fakat ağrı kesicinin işe yaradığını belirtiyor. tüm gece burun kanaması devam ediyor. bu kanamalar sızıntı şeklinde ve silinmesi mümkün. sık sık tuvalete çıkmaktan ve uykusuzluktan şikayetçi durumda. kendini ifade edebiliyor. morarmalar hızla devam etmekle beraber göz altları ve kapakları ertesi sabaha kadar maksimum şişliğe ulaşmış durumda.

    pazar:

    10:00 - gece boyunca yaşadığı kan akıntısı ve tuvalet ihtiyacı nedeniyle yaşadığı uykusuzluktan çok şikayetçi. iştahı oldukça kapalı. gözlerinde şişlikler moralini bozmuş durumda.

    14:00 - buz kompresi uygulanmaya çalışılıyor fakat pek fayda verdiği söylenemez. baş ağrısı düşük seviyede. tv izlemeyi tercih ediyor. burun kanaması devam etmekte ve öksürüğüne kan eşlik ediyor. ödemlerini indirmesi için ananas yemeye başladı. çiğnemek istemediğinden ezerek verilen ananası afiyet ile yedi. bu, yeniden iştahının açılması ve enerji ihtiyacına karşı artık hamle yapmaya başlayacağının ilk belirtisi.

    17:00 - gözaltı ve üstü şişliklerde gerileme olmadığı gibi renk koyulaşması sözkonusu, iştahı açılmış durumda; karnının aç olduğunu söyleyebiliyor. dik yatmaktan şikayetçi. ateşi yok. mide bulantısı yok. saat itibariyle sık sık bölünmüş şekilde 2 - 3 saat uyumuş durumda fakat kendini uykusuz hissediyor. burundaki kanaması oldukça azalmış durumda. yarım saatte belki bir rahatsızlık duyuyor.

    20:00 - burun kanaması oldukça azalmış durumda, öksürüğüne kan ilave oluyor sık sık. boğaz gıcığından şikayetçi.

    22:00 - ilaçlarını yutmakta hala zorlanıyor. bol su içerek ve sık sık öksürerek ancak yutabiliyor.

    23:00 - ayağa kalktığı sırada başı dönüyor ve bayılma öncesi histen şikayetçi. tansiyonu düşük. burun kanaması arada bir olsada neredeyse durmuş durumda. dudak kuruluğundan şikayetçi. susadığını sık sık söylüyor.

    gece: ameliyat gecesine oranla daha iyi ve daha az kanamalı bir uyku geçiriyor. yine uykusu defalarca tuvalet ve kanama nedeniyle bölünsede. burnunda kaşıntılar başlağını belirtiyor.

    pazartesi:

    09:00 - morali yüksek, ses tonu ve konuşması hiç olmadığı kadar akıcı anlaşılır. ödemin rengi koyu, çok az miktarda şişliğin indiği gözlemleniyor. silikon tamponlar çıkarıldığında ilk kez bu kadar güzel nefes almanın tadı ile sinirleri bozularak gözlerinden yaşlar akıyor. çok mutlu oluyor.

    14:00 - önceki geceden gelen uykusuzluk devam etmekte, daha rahat konuşabiliyor. yardım almadan pipetsiz su içebiliyor. burundan kan sızıntısı nadiren devam etmekte. burunda kaşıntıdan şikayetçi. iştahı açık.

    18:00 - ameliyat sonrasında hiç olmadığı kadar uzun ve güzel bir uyku uyuyor. yine defalarca bölünmüş olsada. dik uyumaya alışmış olduğu gözlemleniyor.

    20:00 - daha hızlı adımlarla yardımsız bir şekilde ayağa kalkarak dolabiliyor. morali yüksek. kendisine yapılan operasyonu yorumluyor. en önemlisi şişliklerde tamponun alınması ile başlayan inme, ilk geceye kıyasla oldukça farkedilebilir durumda. bu kendisini keyiflendiriyor.

    gece: misafir ağırlayarak tek başına küçük işleri yapabiliyor. morarma rengi koyulaşmış durumda fakat şişlik oldukça inmiş. konuşması rahat akıcı ve morali yüksek. her uykusu bir öncekinden daha iyi ve kaliteli hale gelmiş durumda. uykudan önce burnunda zonklama şeklinde bir kan akışı hissettiğini söyledi. aşırı rahatsızlık verdiği söylenemezdi çünkü buna rağmen uyuyabildi.

    kolaylaştıran gereçler:

    ameliyat sonrası özellikle büyük sıkıntılar çekebileceğimizi tahmin ederek, bazı gereçler temin ettik. bunlardan bazıları şöyle;

    - sert 2 adet daha yastık: dik durarak uyumak noktasında tam ortopedik bu yastıklar ile gece belinden sırtından kaymadan, kendisini toparlama gereği duymadan uyuyabilmesini sağladı. toplamda 3 yastık ile uyuyordu.

    - pipetli suluk: ameliyat sonrası su içerken zorlanabileceği için aldık. 2. gün sonuna kadar aktif olarak kullandı, kesinlikle zekiceydi.

    - boyunluk yastık: genelde otobüs yolcuğunda görmeye alışık olduğumuz bu yastığı, ameliyat sonrası sırtüstü dik uyuyamama endişesine karşı evde bulunduğu yerden çıkarttım. marjinal faydası en yüksek gereç oldu. kesinlikle asıl kullanım amacının burun ameliyatı sonrası olduğuna inandım.

    - minik çöp kutusu: zaten odamızda bulunan çöp kutusu, ameliyatın ilk iki günü sık kanamalar ve kanlı tükürükler için harcanan rulolarca peçetenin evi oldu. alırken ve yerine koyarken böyle işe yarayacağını düşünemezdik.

    - ödem indiren gıdalar: ameliyat dönüşü doktorumuzunda tavsiyesi ile ananas aldık. çok sık yemesede ben faydası olduğu kanaatindeyim.

    dikkat ettiklerimiz:

    - gözlemlediğim kadarıyla hasta, özellikle şişlikler arttıkça; kendine aynada daha uzun süre bakarak duygusal anlamda yıpranıyor. daha da duygusallaşıyor, hassaslaşıyor. moralinin bozulmaması için ameliyat sonrası fotoğraflarını sosyal medyadan ve whatsapp tan arkadaşları ile akrabarıyla paylaşmasını engelledim. tabi bunu neden yaptığımı ona söylemedim. ne kadar haklı olduğumu ve doğru bir karar uyguladığımı eve gelen iğnecinin: "ne hale getirmişler seni yaaa" dediği an hastanın gözlerinin dolması ile anlamış bulundum.

    - iştahın kapalı olması ameliyat sonrası günlerde mümkün, bunu öğrendik. birde kronik düşük tansiyon sorunu varsa hastanın; yaşamış olduğu kan kaybının etkisi ile düşebilir bayılabilir. ne zaman ayağa kalksa ona eşlik ettim; 2. gün notlarımda da belirttiğim gibi ciddi bir bayılma tehlikesi atlattık. neyse ki yanındaydım.

    - hastanın duygusal yaklaşımlarının zirve yaptığından bahsetmiştik. ameliyat sonrası yorucu olmayan motive edici kısa ziyaretler hastamızın moralini oldukça yükseltti. ona karşı yapılan iltifatlar ve yeni burnunun güzelliği ile ilgili duydukları, ameliyat sonrası yaşaması muhtemel bir pişmanlığın önüne geçmiş oldu.

    - doktor tercihinde şüphesiz referanslar ciddi önemde. fakat bunun yanında tavsiyem odur ki; ameliyat ve sonrasında yaşanacaklar hakkında detaylı bilgi veren, ameliyat sonrasında da her an whatsapp'ta hazır ve nazır olan bir tercihin yapılması. doktorumuz; a'dan z'ye yaptığı ameliyatın her aşamasını ve sonrasını hastayla paylaştı; yine hastanın sorularına cevap vermeye ve tavsiyelerde bulunmaya hala devam ediyor.

    işini keyifle yapan bir uzmana burnu emanet etmekte yine aldığımız güzel kararlardandı. bunun bir sonucu olarak; olağandan az acı, ağrı ve ödem ile karşılaştık.
  • burun kemiği ve kıkırdakların şekillendirilmesidir. başlıca amaçlar hastanın nefes alışının rahatlatılması ve estetik açıdan yüze uyumlu bir buruna sahip olmasıdır.
    14 gün önce ameliyattan çıktım. merak edenler için deneyimlemelerim şunlar;
    - ameliyat öncesi kan testi, röntgen ve elektrokardiyografi (ekg) isteniyor. bunları tamamladığınızda anesteziyoloji ile görüşüyorsunuz. benim septum deviasyonu rahatsızlığım olduğu için estetik kısmına para ödemedim, rapor çıkartıldı. ama sadece estetik isteyenler için devlet hastanesinde 1280 tl ücreti varmış.
    - ameliyat öncesi damar yolunu açıyorlar. anestezi uzmanları genellikle el üzerinden işlem yaparlar. eliniz olmasa bile elinize yakın bir yerden olması olasıdır. ameliyat önlüğü ve bonenizi de takar takmaz sizi alıp götürüyorlar. merak edenler için cevaplayayım çırılçıplak olacaksınız, bana takılmadı ama sonda takılma ihtimali olabilir, temiz gelmeniz yararınıza olur. sedyeyle ameliyathaneye giriyorsunuz. gerçekten de soğuk oluyor. ben birkaç dakika sonra tir tir titremeye başladım. biraz konuşturuyorlar, herşey hazır olunca da bir güzel uykuya dalıyorsunuz.
    - gözümü açtığım an burnum dehşet ağrıyordu. hemşireye haber verdik, ilk ağrı kesiciden itibaren burnum bir daha hiç ağrımadı. anestezi yan etkisi yaşamadım. nefes almaya çalışsanız da burnunuz epey işlevsiz, %10 açık. silikon tamponum olmasına rağmen bu hep böyle devam etti. gözlere sürekli buz tutuyorsunuz. doktorumun önerisi üzerine 15 dakika bir gözüme 15 dakika diğerine uyguladım. bu arada eldivende buz yerine jel buzlardan 2 adet temin ederseniz daha rahat olur.
    - yumuşak yiyecekler yemeye başlıyorsunuz, çok sıcak tüketmemeye dikkat edin. başınız hep yukarıda kalmalı, sırtüstü yatmak zorunlu. tam bir işkence gibi, ilk gece müthiş zor geçiyor.
    - ikinci gün bir bakıyorsunuz başka biri var aynada. gözler mor, yüzünüz şiş. biraz bünyeye bağlı ama önüne geçilemiyor. alnımda ceviz büyüklüğünde şişlik vardı, biraz can sıkıyor, acıtıyor. ağız kuruluğu başlıyor. aynı zamanda taburcu oluyorsunuz. arnica jeli kesin alın, bir haftada tüm morluklarım geçti. antibiyotik, pomad ve deniz suyu alıyorsunuz.
    - ilk 3 gün epey zorlu, sürekli sırtüstü ve yüksek yatmak zorundasınız. saat başı sprey sıkıyorsunuz. sürekli buz değiştiriyorsunuz. 4. günden itibaren daha rahatlıyorsunuz, şişlikler kısmen inmeye başlıyor, morluklar azalıyor.
    - tamponum 8 gün sonra çıktı. öncesinde dar olan burun deliğimden bir dikiş alındı. ilk nefesiniz gerçekten paha biçilemez. alçı da çıkınca fırsatı iyi kullanın ve aynaya bakın. yoksa bir hafta daha göremezsiniz. tekrar bant yapıştırılıyor, bunu kendimiz çıkarıyoruz. tamponlar şişliği önlüyordu, bu günden itibaren burun içinde şişlikleriniz olacak. şu an sol delik %50, sağ delik %80 çalışıyor diyebilirim. bir ay sonra da kontrol var.
    - 14. gün itibariyle burnumun içinde emilir dikişler var. günde 6-7 sefer sprey sıkıyorum. ağır bir ameliyat olduğunu söylemem gerek. yine de benim gibi nefes probleminiz varsa yaptırmanızı ısrarla öneririm.
  • bu ayın sonunda tam 1 yılı doldurucam. doktorlarıma hala ne kadar teşekkür etsem az sayelerinde nefes alıyorum ve ameliyat olduğum belli bile değil.
  • en kisa sürede yaptirmayi düşündüğüm ameliyat. biliyorum zor olacak ama cok istiyorum.
  • septum devüasyonu başlığına 11 eylülde yazmıştım. bugün ameliyat olacağım, akşam editlerim süreci demiştim. bugün 14'ü ve daha yeni kendime gelebildim. yani umduğum gibi olmadı. biliyorum, benim gibi çoğu insan sağlıkla ilgili bi işe kalkışmadan başka deneyimleri okumak istiyor. ben de defalarca bu başlığı okumuştum. sonunda da kendim yazıyorum. süreç şöyle oldu:

    bir sabah uyandım ve burnum her zamanki gibi tıkalı. otrrivine arıyorum evde yok. eczane uzak. sinir yaptım tabi ve eehh yeteer diyerek doktorun yolunu tuttum. film çektirdim ve inceledi, ameliyat gerekli dedi. septumla birlikte etlerin küçültülmesi ve burun kemiğine biraz törpü. 4000 tl de anlaştık. 3 gün sonrasına randevu verdi ve pazartesi ameliyat olmaya gittim. ameliyat öncesi öyle enteresan ki, sanıyorsunuz o narkoz sizi uyutmayacak. ondan sonra gözlerin kararmasıyla, uyandırılmak bir oluyor. sanki her şey 5 dakikada bitiyor. odaya geldiğinizde yavaştan kendinize geliyorsunuz ve her şey bundan sonra başlıyor. burundaki kan mideye gittiği için öyle acı bi mide bulantısı oluyor ki, kusmak için dua ediyorsunuz. en son hemşireyi çağırıp boğazımı parlamak istiyorum dedim, o da olmaz zorla kusmak daha kötü yapar dedi. 10 dakika sonra kendiliğimden kustum ve biraz rahatladım. ilk gece uyku uyuyamadım. burun tamamen tıkalı, tampon işkencesi var ve ağız hep açık. uyuyan olduysa başka bilmiyorum ama ben hiç uykuya dalamadım. ağrı kesiciler burun sızısını dindirdi hep ve uykusuz bi şekilde eve geçiş yaptım ertesi gün. bu seferde feci baş ağrısı. sanki alın zonkluyor. sürekli buz koyuyorum, ilaç alıyorum ama nafile. uyuyabilmek tek çözüm. bugün tamponu çıkardık, yerine pamuk geldi. bi rahatlama oldu. pazartesi de alçılar çıkacak ve süreç bitmiş olacak. şimdilik sonucu göremediğim için süreç güzel oldu her şeye değdi diyemiyorum ama sancılı bir süreç olduğunu üzülerek söylemeliyim. sanki burun deliklerim genişledi gibi hissediyorum umarım böyle bi şey olmamıştır. 2 gün sonra daha detaylı yazabilirim.

    allah kolaylık versin her ameliyat olacak olana.
  • (bkz: süleyman taş) pişman olmazsınız
  • deviasyon için yapılanının , burun şeklini % 0.1 bile değiştirmeyeceğine emin olmadan yaptırmaya karar veremeyeceğim ameliyattır.

    yoksa burnum burun değil , kapı duvar. yılda 5 defa sinüzit geçiriyorum burun tıkanıklığı yüzünden. 5 senedir , tek bir gece bile otrivine kullanmadan uyuyamadım.
hesabın var mı? giriş yap