buruşuk
-
kadikoy anadolu lisesi'nin tipi meslegine uygun tarih ogretmeninin lakabi.
-
(bkz: buruşmak)
-
... (bkz: büzük)
-
(bkz: buruşturmak)
-
– iki çivi çaktın, çok para isteyorsun, vermem.
– ben o iki çivileri çakmak için yaşadım bugünedek ve yaşayorum gene onun için.
senden istediğim iki çivi parası değil!..
çakışımla sana kazandırdığım kullanma süresinin, bana kattığı buruşukun bedeli.
özdemir asaf
yuvarlağın köşeleri -
(bkz: yoda)
-
bazi yorelerin argosunda testisleri ifade etmek icin kullanilan kelime.
-
bazı yörelerin argosunda iktidardan yoksun penisi ifade etmek için de kullanılan kelime.
-
hep yenilenir allıklar,
sanılar doğurgandır..
sonra:
renklerin altındaki buruşuk.
saç, güzel bir buluş,
gözleri oyalasın diyedir..
neden:
kıvrımları tel-tel buruşuk?
ah, o öpülesi ellerin;
an’ları var saldırgan, kaçamak..
şimdi:
ölesiye buruşuk
sevip de saklar mısın?
ben ütülü bir kuşağım..
artık:
sen sarındıkça buruşuk.
durgun suyun yüzüsün,
ben içinde bir balık..
niçin:
uyanınca sen buruşuk?
yuvarlaklar üstünesin,
çeliğin de mayası var..
ama:
yoğurdukça buruşuk.
hiç düşündün mü taş,
anılarda kırıldıkça yapışır?
çünkü:
hep yeniden buruşuk.
özdemir asaf -
civrişik, gevrek.
(bkz: kırış kırış), buruş buruş
(bkz: kırış buruş)
(bkz: gurukaz)
(bkz: kapçık/@ibisile)
(bkz: kavruk/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap