• ınanmadığım olay. madem büyü gerçekten var niye önemli insanlara yapılmıyor. atıyorum kenan evren'e neden yapılmadı adam neredeyse 100 yaşına kadar yaşadı. ya da tayyip erdoğan'a veya emre belezoğlu'na neden yapılmıyor bu büyü? örnekleri çoğaltabilirsiniz veya değiştirebilirsiniz. tayyip yerine bahçeli, kılıçdaroğlu'nu koyun mesele o değil.

    belki saçma ifade ettim kendimi ama demek istediğim şey bu büyü niye bağcılarda oturan ayşe teyzeye yapılıyor. yukarıda örnek verdiğim kişilerin sevmeyeni çok bunlara büyü yapılmasını engelleyen veya büyüden koruyan şey ne?
  • uyudun da "büyü"sün nenniyi aklima getirdi.
  • gerçekliğine inanmaya başladığım..
  • sallamasyon oldugunu düşünürüdüm...
    evimde 3 haftadır bakıcı krizleri yaşanıyor.biri geliyor öteki gidiyor.anlatsam roman olur.ama bu yabancı bakıcıların çoğu kalleş ve 20 dolar için sabahın köründe basar gider.
    neyse alt katta bunlara ait kendi tuvaleti olan bir oda var.biz pek girmeyiz ve orada da normal olarak kamera yok.gürcü bakıcı da kadıköy de garson olmak için gittiğinde(angut bizde çok rahattı,kocası aklına girdi) evi temizlemek için başka bakıcı ayarladık.oda bakıcı odasını temizlerken tuvalet dolabının içinde,dipte ve saklanmış olarak, tuvalet kağıdına sarılı bir adet yumurta buldu.bize gösterdi aksam.eve gelen giden çok oluyor.güzndüzleri 2 numaram ve arkadaşları oynarken bakıcılarıda geliyor.onlar mı koydu başkası mı koydu bilmiyorum ama internetten arattıgımda yumurta büyüsü karı-kocayı ayırmak için yapılan en yaygın olanıymış.
    biraz korktuk tabi.çevremizde bizim kötülüğümüzü isteyenlerin olma olasılığı korkuttu.
    ertesi gün yumurtayı denize attım.
    bizimkini kıskandırıyorum.senin arkadaşlarından tekinin gözü var bende diye.
    ama kafdamda deli sorular.
    başına böyle bir olay gelen var mı?yoksa boş yere mi kafayı takıyorum?
  • doğru maddenin yakınında, doğru kelimeleri, doğru duyguyu hissederek söylemenin sonucu oluşan etkilerdir. fizik, kimya, biyoloji gibi gerçek bilimlerle açıklanamaz.

    bunların geçtiği bazı kitaplara fantastik kitap denilip, sadece okunur. bazılarına tapılır. aralarındaki ayrımı henüz çözebilmiş değilim.
  • islam dinine göre var olan ve yapılması kesinlikle haram olan büyük günahlardan biri.
  • genelde şehirde yaşayan insanların pek iplemediği , ama köy hayatı yaşayan insanların sonuna kadar inandığı şey .
  • her zaman, her yerde olabilir. öyledir de.

    büyü dediğimiz şeyin modern dönemle birlikte "gerçekdışı" veya "hayal ürünü" gibi bir statü kazanmasının tek bir nedeni var. yeni büyücülerin kendilerini görünmez kılma isteği. tıpkı şeytanın varolmadığına inandırması gibi.

    en azından şöyle düşünün, büyü yüzyıllar boyunca insanlık için gerçek bir olguydu. insanlık tarihini bir ağacın gövdesi gibi katmanlar halinde düşünürseniz, modern dönem, yani büyü diye birşeyin varolmadığına inandığımız, dahası var olduğunu unuttuğumuz dönem incecik bir tabaka sadece. yani insanın kollektif bilinçdışında büyü olgusu her zaman var olmaya devam edecek.

    büyü aslında o kadar sıradan bir olgu ki.. günümüz dünyası için bile. onu doğaüstü, gizemli ve bilinmez bir şey olarak kabul etmemiz kocaman bir şaka gibi. en basitinden teknoloji bir büyüdür. internet, televizyon, reklamlar, markalar, moda.. ve tabii ki eğitim, siyaset, hepsi birer büyüdür. büyünün gerçekliğini görmek için öyle mistik gizemler arayıp durmanıza hiç gerek yok.

    hepsi burnumuzun dibinde.

    (bkz: insanın doğaüstü güçlere duyduğu ilginin nedeni)
    (bkz: insanlığın aslında gelişmemesi/#61478758)
    (bkz: her bilgiye inanılan dönem/#61719455)
  • sözleri can temiz'e ait, rauf soundtrack'i için yapılmış, fatma turgut tarafından seslendirilmiş model şarkısı.

    filmin görüntülerini içeren ve fatma'nın ruhunu kattığı klibi de şöyle:
    https://www.youtube.com/watch?v=cqkzf9rocvq
  • bu gece eve garip bir kadın geldi başsağlığına. hepimizde büyü olduğunu, sirkeyle yıkanmamız gerektiğini söyledi. ("niye, biz salata mıyız" dedim, kızdı.) hatta detay verdi. rahmetli babamın ilk arabasının camına domuz yağı sürülmüş, ondan sonra maddi sıkıntılar yaşamışız. breh breh!

    ha bir de ben çocukken bana cinler uğramış. (tam olarak ne demek bilmiyorum.) ama şimdi yokmuşlar, korkmayaymışım. (ateistim, cine periye inanmam ben dedim, ona da kahkaha attı.)

    kadının gariplikleri tüm gece devam etti. bir ara anneme "evde yeşil bir örtü var, iki yeri defolu, onu at" dedi. örtüde de büyü varmış. her yerde büyü var kadına göre. büyüden geçilmiyor ortalık... sonra bir anda bana dönüp "ankara'dan bir haber gelecek sana, resmi kurumdan, 72 gün içinde işlerin yoluna girecek" dedi. (küsüratlı rakam vereyim de salladığım anlaşılmasın hesabı.)

    kadın gerçekten hezeyan yaşıyordu. sürekli gelecekten bahsedip bize neler yaşayacağımızı (yani ona göre) anlattı durdu. arada konuyu değiştiriyor, sonra yine hoop "şu vakte kadar bu olacak" diyor.

    gecenin finalinde yine her birimizin sirkeyle yıkanmamız gerektiğini söyleyip gitti. kadın bence manik atak falan geçiriyor ama çevresindekiler onu falcı sanıyor. ya da farklı bir durum, ama kesinlikle doktorluk.

    neyse, asıl konuya döneyim. bir ara bu ilginç kadın şizofreni diye bir hastalığın olmadığını, cinlerin uğraması olduğunu iddia etti. ortak bir tanıdığımızı kastederek "onu en başta bana getirseler iyileştirirdim, artık çok geç" dedi. sabrımın sınırında olduğumdan "yahu saçmalama, şizofreni nasıl iyileştireceksin sen" dediğimde de öfkeyle "hastalık değil o, cinler uğradı kızcağıza" dedi. açıkçası daha fazla iddialaşmaya da götüm yemedi. ne tür bir sorunu var bilmiyorum, kadını en son çocukken görmüşüm, neme lazım dedim bulaşmadım.

    bu gece evde bir psikiyatr olsaydı kesin tanıyı koymuştu. kadın sürekli hareket halinde, eşiyle olan en mahrem şeyleri bile kimse sormadığı halde anlatıyor, kahkahaları abartılı, doğaüstü güçleri olduğuna inanıyor ve kendinden emin şekilde bunları söylüyor. ağır bir manik atak gibi geldi bana. çevresindeki kimse de bunu garip bulmuyor, herkes sıraya geçmiş bu kadına fal baktırmak için. ve herkes de falların %100 doğru olduğuna inanıyor. çünkü (bkz: barnum etkisi)

    sonuç: hezeyan yaşayan bir insanı doktora götürmek yerine ona fal baktıran insanların ülkesi, yalnız ve büyülü ülkem...

    cinlere not: gelirken dondurma getirin. vişneli ve limonlu!
hesabın var mı? giriş yap