• aryanlarin, harappan kulturuyle bezenmis nadide sumer medeniyetine pence attiginda baslayip gunumuze kadar sundur cekistir bitirilemeyen kavgadir. petrolun son damlasi bitene kadar da bitmeyecektir ...
  • kadim öğretilerde bahsi geçen alametler bir bir gerçekleşmeye başlamışken patlak vermesi an meselesi savaş. son 1 senede orta doğu'da, kuzey afrika'da gerçekleşen toplu ölümler ve israil'de yaşanan son olaylar çerçevesinde irdelendiğinde kaçınılmaz sona yaklaşıyoruz gibime geliyor. maalesef nükleer bir yok oluş çağına doğru giriyoruz. 12 yaşlarında bir çocukken bunları okuduğumda masal gibi gelirdi ancak tek tek alametlere şahit olmak bazı şeylerin masaldan da öte olduğuna insanı ikna ediyor.
  • abd gemisinin yanaşmasıyla bitmiştir. abd'ye höt diyecek ülke yok ortadoğuda. biz dahil.
  • giderek yaklaşmakta olan savaştır.
    israil'in mutlak güvenliği için parçalanmış, kutuplaşmış ve sürekli savaş halinde orta doğu şarttır.
    bunun ilk aşaması orta doğu ülkelerindeki iç savaşlar ve isyanlardı.
    iç savaşla karıştırılıp bölünecek ve zayıflatılabilecek durumdaki ülkelerde bu uygulandı ve başarılı da oldu.
    şimdi ikici aşama ortadoğudaki devletlerin birbiri ile savaşması.
    burada yemen ve suriye konuları kilit önem arz ediyor.
    ve tabi suudilerin prens muhammed bin selman ile aldıkları pozisyon.
    türk iran yakınlaşması tesadüf değil. birleşik arap emirliğinin türkiye allehine pozisyon alması tesadüf değil.
    kudüs'ün başkent olması üzerine alınan pozisyonların hiç biri tesadüf değil.
    ha bu savaş dünya savaşına yol açarmı yoksa proxy war seviyesinde mi kalır derseniz ikinci seçenek daha makul gözüküyor.
  • savaştan kaçınmak mümkün değildir, sadece düşmandan üstün olana kadar erteleriz.

    niccolò machiavelli
  • bugün itibariyle başlangıç süreci bitmeye yakındır; yakında da gelişme süreci başlayacaktır.

    güncel gelişmeleri yazalım, sonrasına beraber karar verelim.

    hamas israil'e saldırdı. israil, anlamsız bir savunmasızlıkla 3.000 kişi ile katledildi. bizim getir kuryeleri gibi hamaslılar sınırdan geçti. israil askerlerinin yanında genç, yaşlı, kadın gözetmeksizin barış festivalindeki insanlarda dahil siviller öldürüldü inandırılmış müslümanlar tarafından. hamas liderlerinin bazılarının israil'de uzun süre esir kaldığı, esir takası ile filistin'e geri gönderildiği biliniyor. büyük ortadoğu savaşı için hamas'ın aparat olarka kullanıldığını düşünen insan sayısı çok fazla.

    sonrasında israil, gazze'ye bomba yağdırdı, hastaneler, camilere, okullara sığınan insanları öldürdü. bir katliam var orada, sadece karşı ırktan oldukları için. ölenlerin birçoğu cocuk, kadın. insanlara su, gıda ve temel ihtiyaçları verilmiyor. bu duruma insan olarak susmak, en az tabirle dilsiz şeytanlıktır.

    abd'ye gelelim. abd uçak gemilerini buraya yolladı. şimdi de israil'e kara savaşı'nda güvenmediği için kendi deniz piyadelerini bekliyor. 2000 tanesi geldi, şimdi diğerlerini bekliyorlar. tam kadro olunca israil kara harakatına başlayacaktır. az önce beyazsaray “savaş içinde olunduğu için sivillerin ölmesi normal dürüst olmak gerekirse” tarzı bir açıklama yaptı. kısacası gerekirse savaşacağız, sizin de sivilleriniz ölür diyor coğrafyadaki diğer ülkelere. biliyorsunuz yunanistan'a ve ypg/pkk'ya çok ciddi silahsal yatırımı yaptılar. biden, türkiye'yi sallamıyor diplomaside zaten, görüşmüyor rte ile. abd, israil'e sonsuz destek veriyor, basit bir çatışma için çok fazla efor harcıyor. büyük ortadoğu projesi'nin hamisi zaten kendisi. hindistan ticaret yolu, doğu akdeniz enerji kaynakları ve bölgedeki petrol rezervleri onların iştahını kabartıyor.

    rusya, zaten ukrayna ile çetin bir mücadele veriyor. ukrayna, abd tarafından nato kisvesiyle destekleniyor ve nato'ya girmek istiyor. rusya ise aynı ırktan olan ukraynalılar'ın nato'ya girmesini istemiyor. savaş hala devam ediyor, en son teknoloji silahlar ile ukrayna topraklarını korumaya devam ediyor. rusya ise kazanılan ukrayna topraklarını bırakmama derdinde. çin ve iran ile kendini bir konumlandırmış durumda. bugün, hamas yetkililerini moskova'ya çağırması çok ciddi bir satranç hamlesi. suriye'nin dağılmasını engelleyen rusya, filistin'e de arka çıkacak mı?

    çin, bugün iran ile alakalı çok ciddi bir açıklama yaptı; iran'ın toprak bütünlüğünü ve onurunu koruyacağız diye. çin de filolarını akdeniz'e yolladı. abd ile çekişmesini, pasifik bölgesi'nin de çok yakın bir zamanda taiwan özelinde patlayacağı biliniyor. ticari ve teknolojik hamleleri, altın rezerv etmeleri gibi hazırlıkları gelecekte dünya liderliği için çin'i ön plana çıkartıyor.

    iran, balistikleri sınıra yığdı. hizbullah üzerinden bölgeyi yönetmeye çalışıyor. hizbullah ile iran'ı birbirinden ayrı düşünemeyiz. iran, israil'in kara harekatı yaptığı anda hizbullah aracılığı ile sahaya inecektir. sonrası zaten abd'nin devreye girmesi, iran'ın balistikleri atması vs.

    mısır, güven vermeyen ama israil karşıtı pozisyon veren bir yerde. filistinli mültecileri alacağı anda savaşa dahil olacağını biliyor ve sanki sonraki hamlelere göre şekil alacağı gözlemleniyor. israil'e karşı ciddi bir kini var ama tek başına birşey başaramayacağını biliyor.

    suudlar, parasında memlekettir. hindistan ticari yolu ile sistemde daha belirgin bir yerde olacak. çatışmalar öncesi, israil ile yaptığı normalleşme adımlarını şimdilik sonlandırmadı, askıya aldı. suudlar'ın parasının yarısından fazlası batı medeniyetlerinin kontrolünde, özellikle bu durum onlara keskin pozisyon almaları konusunda fren yaptırıyor. bölgedeki tüm müslümanlar israil ile savaşırken suud'lar ne yapacak izleyeceğiz.

    suriye'de 3-4 hafta önce yaşanan askeri mezuniyet töreni drone saldırısının israil'den bağımsız olduğu düşünülemez. belki de ilk kıvılcım oydu. rusya'nın uydusu pozisyonunda ama kuzeyde bulunan petrol alanlarını geri istiyor. abd yapımı ışıd ile güçsüzleştirildi zaten. piyon olacaktır olası savaşta.

    bae, katar, kuveyt gibi para merkezleri için büyük sınav olacak. batı medeniyeti odaklı ilerlemeleri çok olası ama halkını konsolide etmeleri çok zor gözüküyor.

    yemen, ürdün, lübnan gibi ülkeler savaş pozisyonunda kamikaze dalacaklar zaten israil'e. etkileri ne olur bilinmez ama fazladan cephe oluşturmaları israil'in işine gelmeyecek.

    gelelim türkiye'ye. türkiye'yi iki açıdan değerlendireceğim. geçmiş yazılarımı okursanız akp'nin bu ülkeyi istikrarlı olarak zayıflattığını düşündüğümü, bunun nedenlerini hep anlatmışımdır. bu sebeple akp'yi ayrı, türkiye'yi ayrı değerlendireceğim. türkiye'nin yakın tarihteki tüm yaşadıklarını ön plana koyunca akp'ye güvenmiyorum. akp'nin yaşattığı kozmik oda, ergenekon, milli fabrikaların satılması, fetö, sözde barış dönemi, mülteciler, ekonomik kriz ve tutarsız dış politika beni hep sinirlendirdi. bu sebeple türk devlet aklını akp'den ayrı tutuyorum.

    türkiye, bahçeli'nin 24 saat çıkışıyla beraber net pozisyon almaya karar verdi. açıkça, israil'in gazze'ye kara operasyonu yapması durumunda gerekirse askeri müdahalede bulunacağını açıkladı. bu durumun 28 ekim'de atatürk havalimanı'nda yapılacak filistin mitinginin altlığı olduğunu düşünüyorum. rte, 28 ekim'de mikrofonla özellikle araplara karşı mükemmel bir ümmet bilinciyle yaklaşacağını düşünüyorum. türkiye o bölgede çıkacak bir savaşta tüm müslümanların hamiliğini almaya çalışacaktır. bu rte'nin düşüncesidir, doğrudur/yanlıştır şimdilik erken, sonuçları beraber göreceğiz ama türk devlet aklı ypg/pkk'yı engellemenin baş koşulu israil'i durdurmak olduğunu biliyor. bu sebeple de rte'yi kullanıyor. o bölgeye hitap eden ikinci bir türk yok. türkiye şunun farkında. büyük ortadoğu projesi'nde kazançlı taraf olmayacak, toprak kaybı yaşayacak. diyarbakır'ı korumak için gazze'nin korunmasını şart koşuyor olmak, şu andaki en doğru savunma. akp'nin hala yüzde yüz yerli olduğunu düşünmemekle beraber halka ulaşma hızınının çok yüksek olduğunu düşünüyorum. şu ana kadar yapılan birçok hamlede ya kandırıldı ya da tutarsızlıklar yaptı. hepimiz biliyoruz ki; büyük para toplayan tafya kendine yurtdışında yaşam alanı yarattı. o yüzden her duyduğunuza inanmamalısınız bu süreçte. içimizde milli gözüken mükemmel hainler var. türk devlet sistemi'ne güvenmek hepimiz için yeterli olacaktır. bir kere doğduk, bir kere öleceğiz. amaç sınırlarımızı korumaksa hepimiz o kamuflajı giyeceğiz.

    dünya iki kutuba ayrıldı. bir tarafta abd, ingiltere, fransa'nın başını çektiği kutup. bu kutubun özgeçmişi sağlam. ilk iki dünya savaşı'nda beraber savaşmışlar ve müttefik olmuşlar. background var, diğer ülkelere güven verdiği için daha fazla katılım alacaktır.

    diğer tarafta da çin, rusya, iran. bu ülkelerin tarihte beraber dahil olduğu bir savaş yok. bu ülkeleri sadece ve sadece abd karşıtlığı bir araya getiriyor. dünya genelinde katılım daha az olacaktır. kuzey kore, pakistan, ırak gibi ülkeler bu kutuba dahil olacaktır.

    finale gelirsek, ilk paragrafta belirttiğim gibi giriş sürecinin son aşamalarındayız. hakan fidan'ın dediği gibi; ya kalıcı bir barış ya da büyük bir savaş ortaya çıkacak.

    tüm bu gelişmeleri beraber yorumlarsak ise; karşımızda teolojik altyapı ortaya koyan saçma bir israil var. beykoz'da türbesi bulunan hz. yuşa'ya atıf yaparak yaşeha kehaneti ile halkını konsolide etmeye çalışıyor. kardeş olan israiloğulları ve arapların bu çatışması dünyayı bir felakete itebilir, büyük ihtimal finali de nükleer olur. bu sefer nükleer silahlar tek kutupta değil. kore'de, ortadoğu'da, ukrayna'da, iran'da patlama olasılığı çok yüksek.

    atatürk'ün sözü ile bitirelim.

    yurtta sulh, cihanda sulh.

    arap çöllerine, türk askeri'nin gitmesi en yanlış çıkarımdır, geçmiş ortadadır. doğru teknolojik hamleler ve sihalarla farklı destek sağlanabilir.

    ps: savaşa hayır ama savaş kaçınılmazsa dişimiz bulana kadar o kanı arar.
  • 'emre bostancının romanı 'bos'. kitap 3 bölümden olusuyor giriş gelişme sonuç hesabı giriş bölümü oldukça sıkıcı savaş ikinci bölümde başlıyor ve tek solukta okunuyor ve hepimizin hayal edebileceği gibi sonuçlanıyor. irana savaş açılmasına rağmen buradan pek söz edilmemesi kitabın alelacele bitirilmiş olması olayların sadece yüzeysel ve duygusal gelişmesi olumsuzluklar ama bizim başkanın tek tuşla özgürlük anısını yok etmesi vay anasını be türkiyem dedirtiyor. (bkz: cehennemden çıkan çılgın türk)
  • "uu büyük resmi gördün"cüler birazdan damlarlar tabi ama, amerika balta olmak üzere batı dünyasının tutumu dikkate değer.

    abd doğu akdeniz'e neden 2 uçak gemisi görev grubu gönderir ki? filistin'in uçak gemisi gerektirecek ne gibi bir gücü var?

    yunanistan'da b-52 konuşlandırmaya uygun hava üssü bakıyorlarmış şimdi de.

    üstüne ingiltere doğu akdeniz'de ki statik uçak gemisi güney kıbrıs'a ek jeyler kaydırıyor.

    almanya bile özel birliklerini göndermiş kıbrıs'a ki, orda daha şimididen abd ve ingiltere özel birlikleri konuşlanmış durumda.

    yani yapıp yapabileceği tek şey su borusundan bozma roket atmak ve motorsikletlerle sivillere saldıran hamas için fazla değil mi bunca hazırlık. sivrisinek avlamak için balyoz mu kullanılır.

    demek ki demir iyice tava geldi orta doğu'da.
  • ilk girdiyi giren arkadaşın yanıldığı birşey var.
    ülkenin başındaki zatın zihinsel engelli olduğunu bilmiyor.
    yazar arkadasın cbaskanından daha zeki oldugunu dusunuyorum.
  • emre bostanoğlu kitabıdır. henüz okumadım inşallah okuyup buraya edit yapacağım.
hesabın var mı? giriş yap