• gün geçtikçe artan orospu çocuğu dilenci görünümlü tinerci/değnekçi çingeneler yüzünden rezalet bir hal almaya başlayan yer.
    ulan kendimi bilmesem, kendime sövücem de. genelde (hele çocuksa) böyle selpak satan insanları geri çevirmem. hatta çocuksa ve o an müsaitsem en yakın bakkala sokar çikileta, kola vs. alırım.

    ama bu caddebostan'dakiler ciddi anlamda dayaklık. bi' tanesi bi' gün elimde kalacak, hayatım da pisi pisine bok yoluna sapacak, ondan korkuyorum.
    yıllar şımartmış resmen. pis pis laflar, hakaretler vs. insanlar da (haklı olarak) çekiniyor bunlardan, malum bi' ıslıkla 2 araba çingene basar orayı diye. normalde caddebostan'daki o yeşillik kısmı sevmem, çok sıkıcı gelir bana. açıkhava kütüphanesi gibi, kalabalığın içinde garip bi' sessizlik var. en son geçen yazdan beri gitmedim, gidelim dedik burnumdan geldi. 4-5 tane çocuk görünümlü çakalmilleti taciz ediyor.
    "selpak alsana lan" dedi çocuk herife ya. eleman da "sağol yok" dedikçe, bu çakal üstüne gitti. yanındaki kızlara laf atıyor, "niye almıyorsun alsana" diye diretiyor çocuğa. milletin yediklerine içtiklerine göz koyuyor vs.
    benim olduğum tarafa geldiler, aynı muhabbet. "selpak alsana" derken ayağıyla ayağıma vurdu resmen; hani filmlerde yerde yatan insanın ölüp ölmediğini ayakla kontrol etme hareketi vardır ya, öyle bi' hareket yaptı. kan beynime sıçradı, tuttum gırtlağından "siktir git lan elimde kalmadan" dedim. millet de bakıyor, ama o an resmen hayvanlaştım, baya baya sıktım boğazını ama dışarıdan şiddeti anlaşılmıyor tabi.
    sabahtan beri ona buna küfür eden, kadınları taciz eden, erkekleri utandıracak laflar eden piçler bir anda "çocuk" moduna girdi. yemezler orospu çocukları yemezler. bu gözler çocuk da gördü, bunlar gibi fırsatçı piçleri de.. ki benim gözümde 15-16 yaşındaki çocuk, çocuk değildir.
    ulan beşiktaş'ta da var çok böyle ama, sınırlarını biliyorlar en azından, bu kadar "buralar bizim ulan" havasında değiller.

    siz siz olun, bu itlere fırsat tanımayın. gündüz bunu yapan aynı çakallar, gece 3te abileriyle(!) sizi ve kız arkadaşınızı taciz de eder, darp da eder.
  • istanbul anadolu yakasinin ve hatta istanbulun en luks ve guzel semtlerinden biri. burada yasayan bir insan; adalar manzarali sahile inebilir, orada piknik yapabilir, rahatca bisiklete binebilir, sinema dibindedir, kitapci, restoran, bar gibi keyif mekanlari yuruyus mesafesindedir... istanbulun merkezi yerlerine otobus veya dolmusla rahatca ulasabilir insan buradan. ve hayir maalesef bu semtte oturmuyorum...
  • her sabah buradaki sokak köpeklerine "hiçbir boka yaramayan" "hiçbir besleyiciliği olmayan" tonlarca kemiği atıp tüm sahili; sinekle, kurtlarla, pislikle dolduran herkesin allah bin belasını versin.

    sokak köpeği mi beslemek istiyorsun?
    git al mamanı besle. çiğ kemik atmak nedir? leş gibi her yer. 50 metre içinde onlarca kemik. köpeğe bir faydası, bir artısı olsa alsın atsın diyeceğim. kendi gönlünü hoş tutuyor yalnızca. köpeği dişini kaşımaktan başka bir boka yaradığı yok.

    gerçekten çıldıracağım.
    biz pislikten zor yürüyoruz,
    köpeğimizi de kemikle dolu yerde 100 metre zor yürütüyoruz.
  • bir zamanlar uzunca bir sure ikamet ettigim , isiklarindaki gazete bayiisiyle , marti marketiyle , kazikci 24 saat tekelleriyle , herkesin gotgote oturmasiyla, gece saat 12den sonra arzu ettginiz hayvanlikta hiz yapabileceginiz , sadece orada yasayanlarin anlayabildigi sokaklariyla pek ozledigim semt. (daha sonra deniz kenarinda bir eve tasinmis olmamiza ragmen hep aklim caddebostanda kalmistir. deniz kenari tabii denizden baska atraksiyon olmayan bir yer.)
    gazete bayii -bilen bilir- gazete bayii demeye bin sahitin de yetmeyecegi , dergi cennetidir. dunyanin her yerinden dergi bulabileceginiz bu mekan 24 saat acik olmasiyla tam bir hayvandir. (us weekly bile var. hem de weekly...)
    marti market dunyanin en sirin marketidir. manavi da hala aklimdadir. hayatimda bu kadar isini severek yapan bir insan gormemistim. begenmedigi meyveyi satmazdi inatla, "birak abi ben yerim onu yaa allaalla" dememe ragmen defalarca (adam ne bilsin alamancilar ne beyaz karpuzlara ne yesil seftalilere alisik tabii).
    kazikci 24 saat tekeller doga sarkuterinin en buyuk rakibidir kazikcilik konusunda...

    sanirim ki benim bu caddebostan askimin altinda, caddebostanin mahalle anlayisinda bir numara olusu yatiyor. eski istanbulun alaturka medeniliginin korunabildigi az semtten biri caddebostan... bunda da -yine saniyorum ki- azinlik nufusunun coklugunun payi buyuk.
  • yazıda kışıda güzel olan semt. baharda yeşillenen bahçeler, nezih, yazlıktaymışsın havası veren,seçkin yer. suadiye'deki gibi tikilerin olmadığı, mütevazi, olgun insanların günaydın ve iyi günler karşılama sözleriyle mahalle havasını doyasıya yaşayabileceğiniz yer.

    kısa sürede sahile inebildiğim, sahil boyu bisiklet sürme ve koşma keyifini yaşadığım müthiş istanbul semti.
  • onsekizinci yüzyıl'ın ikinci yarısından önce göztepe , erenkoy , suadiye'nin denize yakın yerleri sebze bahçeleri kaplı imiş.. rivayete göre de burada kötü kişiler barınırmış..bu nedenle bu yerlere cadi bostani denirmiş.. 1750 yılından sonra bostanlar yavaş yavaş satılmaya, yerlerine evler yapılmaya başlanmış..

    1930'lara gelindiğinde buraları büyümüş ve ayrı bir mahalle olmuş..

    adı da değiştirilerek cadi bostanı yerine caddebostan olmuş..
  • sahilinden bahsedeyim.
    birileri daha yazmış. izmire benziyor yahu... izmirli biri olarak büyük keyif aldım bugün gittiğimde. manzara olarak izmir hafiften. çimler bimler de cabası ama insanları izmirli değil. izmir propagandası yapan bi adam değilim, yapandan da tiksinirim zaten. neden değil bak, anlatayım...

    yandaki arkadaşlarda 2 gitar var. bıraktılar çalmıyolar. istedik birini. diplerindeyiz hemen. istedik, arkadaş vermedi. olmaz falan dedi. yanındaki kızlar oha nasıl vermezsin oldular... ama adam yine de vermedi abi. çok şaşırdım. öyle bir cevap ciddi ciddi beklemiyordum çünkü. gitarı kaliteliydi denebilir belki [sanmıyorum ya...] de, ne bileyim. çok ilginç geldi ya... benim de gitarım var ama ben kesin verirdim abi. nedir ki yani.
    neyse demem o ki, manzara güzeldir, izmirdir amma velakin insanları izmirli değildir. unutmayın. onun dışında eğlenceli mekan. bol köpekli bu arada. izmiri özleyenle gitmeye hazırım.

    not : şimdi okuyorum da... amma duygusal yaklaşmışım ahah... vermiyosa da vermiyo nedir ki.
    *
  • son yerel seçimlerde;

    akp'nin 1.710, chp'nin 12.375 adet oy aldığı semttir.
  • güneşten korunmak için ağaç gölgelerine sığınan üniversite gençliği, arabadan algida şemsiyesi ve rejisör sandalyeleriyle inen parmak arası abiler, takındığı tavırlarla elitizmin doruklarına ulaşmayı hedefleyen plaza insanlarına inat tavuk mangal yapma telaşesesindeki karpuz göbekli amcalar, geri geri paten kayan mini şortlu kızlara uzaydan gelmişçesine bakıp türlü hayallere dalan ak saçlı kurtlar... bir nevi, beyaz şahin porcshe chayenne buluşması...

    bostancı istikametine doğru az biraz ilerleyin. solda çiçekçi ablalar, kağıt toplayan abilerin istirahatgahını göreceksiniz. çingeneler söz birliği etmişcesine o alanı parsellemiştir. çiçekli etekler giyinmiş "1 milyon 1 milyon" teyzeleri, arkası açık kamyonetlerde üst başlarını değiştirmekte, anadan üryan gezen çocuklarını ise ağaç diplerine işetmekte bir beis görmemektedirler.

    caddebostan'ın bir de plajı vardır ki, uyyyyy! nerede dostoyevski okumamış cahil var gelmiş denize girmiş. lanet olası pis fakirler sizi!* hele o kadınların, o erkeklerin bir tiplerini görün. göbeği ile gurur duyan bikinili kadınlar, selülitleriyle barışık avam kızlar, kumsalda uzananları zoomlayan abazan yurdum erkekleri, zevksizler!

    caddebostan sandalyesi. geçen gördüm bu başlığı sol frame'de de fena güldüm. caddebostan sandalyesi. ahahahah!
  • sahilinde yürüyüş yapmanın yanı sıra rüzgar sörfü yapanları izlemenin keyifli olduğu semt. ayrıca fotoğraf çekmek için en güzel sahillerden biri.
hesabın var mı? giriş yap