• hakkında şöyle ilginç bir haber yapıldı geçenlerde:

    başbakan erdoğan tgb'nin yeni genel başkanı hakkında neler söyledi

    son dönemde yaptıkları eylemlerle adını duyuran türkiye gençlik birliği’nde (tgb) bayrak değişimi gerçekleşti. ilker yücel’in aydınlık gazetesi genel yayın yönetmenliği koltuğuna oturmasıyla, tgb’nin yeni genel başkanı çağdaş cengiz oldu.

    1987 doğumlu tgb genel başkanı çağdaş cengiz’i, türkiye bundan 8 sene önce günlerce tartışmıştı. hatta başbakan erdoğan bile kendisiyle ilgili bir demeç vermiş; meclis’te adını dahi anmıştı.

    nasıl mı?

    tarih: 25 mayıs 2005.

    yer: muğla

    milas anadolu lisesi’nde bir şiir günü düzenlendi. dönemin kaymakamı hulusi doğan, ilçe milli eğitim müdürü arslan ersoy, anadolu lisesi müdürü ibrahim durmaz ile yaklaşık 200 kişi dinletiyi izledi. sunuculuk görevini ise, daha önce milas tiyatro şenliği'nde 'en iyi oyuncu' ödülünü alan son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki bir genç üstlenmişti.

    o genç öğrenci, bugün tgb’nin genel başkanı çağdaş cengiz’di.

    okulda arkadaşlarını anonsla sahneye davet eden cengiz, bu organizasyonun öğrenciler tarafından hazırlanmasına karşın kendi istedikleri şiirleri okuyamadıklarını söyledi. cengiz, "bizim şiirlerimiz bu kadar değil, susturulduk. ama yine de size bir tane okuyacağım" dedikten sonra, nâzım hikmet'in 'vatan haini' adlı şiirini okudu. bu sırada seyircilerin arasında birkaç kişi, öğrenciyi ayakta alkışladı. okul müdürü durmaz, şiirin programda olmadığını söyleyerek tepki gösterdi. şiirin bitmesini bekleyen kaymakam doğan ise salonu terk etmek üzereyken korumalarına, polis çağrılması ve lise öğrencisi çağdaş cengiz’in emniyet müdürlüğü'nde ifadesinin alınması talimatını verdi. çağdaş cengiz davetlilerin gözü önünde apar topar milas emniyet müdürlüğü'ne götürüldü.

    liseli çağdaş cengiz üç saat sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı.

    bu olay türkiye’de günlerce tartışıldı.

    başbakan: “ben de onun gibi şiir okudum”

    o günlerde…

    başbakan recep tayyip erdoğan, kazakistan ziyaretinde gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtladı.

    17 yaşındaki çağdaş cengiz’in nazım hikmet'in bir şiirini okuduğu tören sonrasında gözaltına alındığı anımsatılarak yöneltilen, “siz de şiir okumuştunuz. bu ne kadar sürecek?” sorusu üzerine erdoğan, “inşallah fazla sürmez. alışacaklar herhalde. sürdürmemeye alışacaklar” dedi.

    aynı gazetecinin, “nazım hikmet'in şiirlerine nasıl bakmak gerekir”, sorusunu da erdoğan, şöyle cevaplandırdı:

    “siz benim şiirime nasıl baktıysanız, ona da öyle bakın işte. ben, sadece, aynen o genç gibi şiiri okuyandım. bu tür şeyleri doğru bulmamız mümkün değil. kaldı ki kopenhag siyasi kriterleriyle bu işler artık ortadan kalktı. bu konularda daha da ileri şeyler söylüyoruz. fakat bazen, bazı şeyler, nedense adamına göre oluyor, bu da bizi üzmektedir”

    evet…

    nazım hikmet şiiri okuduğu için lise yıllarında gözaltına alınan ve başbakan erdoğan’ın hakkında demeç verdiği o genç, bugün tgb’nin yeni genel başkanı oldu.

    odatv.com

    kaynak: http://www.odatv.com/…inda-neler-soyledi-1203131200
  • an itibari ile ulusal kanala çıkarak gezi olayları hakkında konuşacak olan türkiye gençlik birliği başkanıdır. yaşı genç, başarılı ve kararlı bir arkadaştır. türkiye'de onun gibi örnek, vatansever, devrimci gençlere ihtiyaç vardır.
  • habervaktim.com sitesi hakkında zehir zemberek açıklamalarda bulunan, ironi yönü kuvvetli gençtir.

    http://tgb.gen.tr/…/9731-yandas-basina-cevabimizdir
  • gözaltına alındı.

    korktukları herkesi böyle gözaltına alacaklarsa, daha çok işleri var demektir.
  • gözaltına alınırken kelepçeli ellerini kaldırarak "senin zorbalığın bize sökmez" diyen tgb başkanı.
  • tarihe not dusmek lazim:

    eger basina bisey gelmez ise, onumuzdeki 10 sene icinde cok farkli yerlere gelecegini dusundugum saglam duran genc.
  • (bkz: atarli ergen)
  • şakirtvari bi' yorumda bulunacağım için özür dilerim ama gözaltına alınırken kameralara bu denli oynamak olarak tasvir edebileceğim şey yüzünden bi' kez daha kendi kendimi düşünmeye sevk ediyorum. ya arkadaş, biz nasıl bi' kumpasın içine düştük biri bi aydınlatıversin. nedir yani buradaki olay? bu adamla tek ortak noktam, iktidar perspektifindeki muhalif yönümüz, azıcık da atatürk sevgimiz. ama bu çocukların yaptıklarını tartışmak şöyle dursun, bu adamlarla birlikte bir de türk solu bu direnç gücünü nereden alıyor? dışarı çıkarken ki o pozlar, karizmatik tavır, gençlerin sevgi seliyle birlikte ekip otosuna bindirilmesi, arabaya gençlerin müdahalesi, polisin tek bi' kılını kıpırdatmaması filan; cidden nasıl bi' film izliyoruz biz?

    hani nerde diyene, aha burada.
  • deniz gezmiş' i hatırlatıyor bana. erkan baş' ın mahir çayan'ı, ilker yücel' in ibrahim kaypakkaya' yı hatırlattığı gibi.. ahmet şık' ın, soner yalçın' ın doğan avcıoğlu' nu, levent kırca' nın mihri belli' yi hatırlattığı gibi..
hesabın var mı? giriş yap