• şüphesiz ki parçadaki e bow ve perdesiz gitar üstad erkan oğur'un tarafından inletilmektedir (parça bilgilerinde yazmıyor bu lakin o tınıları çıkartacak başka bir insan evladı yoktur yerkürede) mavi duvar'ın gölgesinde kalmış bir parçadır, dinleyip de etkilenmeyene rastlanılmamıştır.
  • haramiler'in alın yazısı albümünden harika bir parça:

    gece soğuk ve karanlık
    yalnızsın üşüyorsun
    sımsıcak dostun sesini
    arayıp bulamazsın
    hani dertlerin bir çığ olur peşinden
    koşar da kaçamazsın
    tutmak istersin gökyüzünü
    kanatlanıp uçamazsın
    yakarım kederleri umarsız birer birer
    ama elin kolun bağlıdır bu seni tutsak eder
    tükettik acılarla koca bir ömrü
    çağır beni anılara bir akşamüstü
  • sevda kuşun kanadında tadı olan şarkı.
  • iranlı şair sohrab sepehri'nin şiiri. sözleri şu şekilde:
    çağır beni
    senin sesin iyidir
    senin sesin hüznün samimiyetinin sonunda yeşeren
    o tuhaf bitkinin yeşilliğidir.

    bu suskun çağın boyutlarında
    sokağı algılama metnindeki sokak şarkısının tadından daha yalnızım
    gel yalnızlığımın büyüklüğünü anlatayım sana
    ve benim yalnızlığım senin hacminin gece baskınını öngörmezdi
    ve aşkın özelliğidir bu
    kimseler yoktur
    gel yaşamı çalalım öyleyse
    paylaşalım iki görüşme arasında
    gel birlikte taşın halinden bir şeyler anlayalım
    gel şeyleri bir an önce görelim
    bak
    fıskiyelerin ibreleri
    havuzun saat safhasında
    zamanı bir toza dönüştürmekte
    gel suskun satırımdaki bir sözcük gibi eriyip su ol
    gel aşkın ışıltılı zerresini avuçlarımda erit
    ısıt beni

    ve birinde kaşan çölü’nde hava bulutlandı
    ve yoğun bir sağanak bastırdı
    ve ben üşüdüm
    işte o zaman bir taşın arkasında
    bir gelinciğin sobası ısıttı beni
    bu karanlık sokaklarda
    ben kuşku ve kibritin çarpımından korkuyorum
    ben yüzyılın beton yüzünden korkuyorum!
    gel ki ben kara toprağı vinçlerin otlağı olan şehirlerden korkmayayım
    çeliğin bu miraç çağında beni armut çöpünün yüzüne bir kapıyı açar gibi aç
    beni metallerin sürtünmesi gecesinden uzak bir dalın altında uyut
    sabah madeninin kaşifi gelirse beni çağır
    ben senin parmaklarının arasındaki bir yasemin çiçeğinin doğuşunda uyanacağım
    ve işte o zaman bana
    ben uyurken düşen bombaların öyküsünü anlat
    ben uyurken ıslanan yanakları anlat
    kaç martının denizden havalandığını söyle
    bir zırhlının bir çocuğun rüyaları üzerinden geçtiği zamanki kargaşada
    kanaryalar hangi dinginlik duygusunun ayağına kendi şarkılarının sarı sapını bağladı
    söyle limanlarda hangi masum metalar yoldan yetişti
    hangi bilim barutun kokusunun müspet müziğini anladı
    ekmeğin bilinmez tadı hangi belleme risaletinin damağında yayıldı?
    ve işte o zaman, ben ekvator ışımasından sıcak bir inanç gibi
    seni bir bahçenin başlangıcına oturtacağım!

    ey şair.. ben de yüzyılın beton yüzünden korkuyorum..
  • erkan oğur'un en güzel icaatlarından birini duyabileceğimiz şahane parçadır, bu adam perdesiz gitarı hakikaten ağlatıyor. ayhan yener'in sesini zaten tartışmaya gerek yok.
  • sohrab sepehri'nin mükemmel şiiridir.
    eser gökay yorumu ile daha da mükemmel olur.
    senin sesin güzeldir, iyidir

    "...
    bu karanlık sokaklarda
    ben kuşku ve kibritin çarpımından korkuyorum
    ben yüzyılın beton yüzünden korkuyorum!
    gel ki ben kara toprağı vinçlerin otlağı olan şehirlerden korkuyorum
    çeliğin bu miraç çağında beni armut çöpünün yüzüne bir kapıyı açar gibi aç
    beni metallerin sürtünmesi gecesinden uzak bir dalın altında uyut
    sabah madeninin kaşifi gelirse beni çağır
    ben senin parmaklarının arasındaki bir yasemin çiçeğinin doğuşunda uyanacağım
    ve işte o zaman bana
    ben uyurken düşen bombaların öyküsünü anlat
    ben uyurken ıslanan yanakları anlat
    ..."
  • akrep nalan'ın 1992 dağ çiçeği albümünde hançer sesle dillendirdiği acı şarkı.
  • suradan dinleyebileceginiz harika sarki.
  • (bkz: cagirma beni)
  • murat cekem' in bir baska grubu extra' yla birlikte yaptigi mukemmel sarki..
hesabın var mı? giriş yap