çağla

• henuz yesil olan badem, ilk baharda cikar. ayrica bir kiz adi.
• genellikle seyyar satıcıların erikle beraber sattığı tuzla yenilen meyva^*.
• (bkz: cagla ablani bana bagla ben koyayim sen agla)
• stil olarak papaz erigi gibi yenilen; ilkbahar sezonu ile beraber ciktigina dua edilen iki meyveden biri. once isirilir, sonra tuz tatbik edilir (bu yuzden o ilk isirik ba$i hafifce koparma amaci guder) daha sonra da sapindan tutularak tamami yok edilir. kap kap yiyip mide bozmaya kadar varabilecek bir keyif.
• tadindan yenmeyen, bagimlilik yaratan meyve..
  (bkz: olsa da yesek)
• önce boylamasına ısırılır ve çekirdeği ayrılır, içinde kurt var mı diye bakılır, sonra ayrılan iki parça yenir kalan sulu çekirdek tatlı niyetine üstüne yenir,işte çağla böyle yiyince güzeldir.
• baharin geldigini mujdeleyen meyvedir. cocuklugu hatirlatan meyveler klasmaninda ilk sirayi can erigiyle paylasir.
• dedem bundan tavşan yapardı.. ya da formata uygunluk açısından dedemin tavşan prototipi yaptığı meyvecik.. evet nasıl ve neden sorularının çok da anlamlı olmadığı bir durumdu.. ama baya eğlenirdim bununla küçükken. demek ki hafif arızalıymışız.
• orta okulda okurken okulumuzun kapısında satılan ve her tenefüs alıp yediğim bi şey güzel bi tadı vardı denemek lazım mutlaka.
• yenebilecek duruma gelmesi ile kartlamasi arasindaki sure kisadir. karin agrisi yapabilecegi icin fazla yenmez. sonra birgun agaca gidildiginde "daha dun yemistim, bi gece de mi kartladiniz" sorusu, "keske daha cok yeseydim" duygusu ve bir agac dolusu kart cagla ile basbasa kalinir.