• jose saramago'nun ilk cinayeti işleyen kabil'i anlattığı ve hayatını kaybetmeden önce yayınlanmış son romanı.
  • chuck palahniuk'un resmi sitesinde eleştirisi yayınlanmıştır. hayal kırıklığı diyorlar üstadın son kitabı için, umarım abartmışlardır, yanılıyorlardır.
  • kabil adıyla idefix üzerinden önsatışa çıkmıştır.
  • kısa ve hayli eğlenceli son saramago romanı. belki dini böyle yerle bir etmek için saramago olmaya gerek yok, ancak milyonların binlerce yıldır inandığı bir hikayeyi 3-5 kelimeyle yerle bir ederken zarifliğiyle yine de farkını gösteriyor. ayrıca çizdiği insandan biraz daha kuvvetli, aslında yetersiz, göründüğü kadar güçlü olmayan ve bunu gizleme telaşıyla sürekli öfkeli dolaşan tanrı (efendi) karakteri kayda değerdir. saramago'nun dine olan öfkesinden, romanın iki-üç yerinde tek cümleyle eleştirilen yahudiler de nasibini almış, bu yüzden romana 'kötü' demenin daha kolay olacağını düşünüyorum.

    ayrıca (bkz: sesli güldüm piç)
  • eylül 2011'de ilk baskısını yapan, jose saramago kitabıdır. kırmızı kedi yayınları tarafından tab' edilmiştir.
  • 1998'de nobel edebiyat ödülü vermişler jose saramago'ya. nefis kitabını ışık ergüden çevirmiş, kırmızı kedi yayınları basmış.
    jose amca (nur içinde yatsın, geçen sene toprak olmuş) portekizliymiş. ama tabi özellikle din hakkındaki görüşleri yüzünden portekiz hükümetince sürekli sansürlenmiş. jose amca yılar mı, asla. basmış gitmiş portekiz'den sonra yaşanacak en güzel yere, kanarya adaları'na, ölene kadar orada yaşamış.

    kitabın orjinal adı caim. ilk yayımlandığı yıllarda, hangi ülkede basılsa küçük çaplı bir kıyamet yaşatmış ki tam da kabil'e yakışır şekilde. son derece net, nefis ironilerle dolu, hayran olunası sıçrayış ve bağlayışlarla bezeli bir eser.

    nobel verilmiş çok az yazarı bu kadar beğeni ve hayranlıkla okumuş, çok azının hakikaten ödülü haketmiş olduğunu düşünen bu ukala kariyi nefis bir salvoyla ters köşeye yatırmıştır. okuyunuz, okutunuz.
  • --- spoiler ---
    *
    " (...) oysa burada, dışardan hiçbir sesin sızmadığı bu bekleme odasında, lilith ve kabil ölümüne bir düello için kılıçlarını bileyen iki eskrimciye benzemekteler. lilith oradan ayrıldı bile, odasına girdi ve kapısını kapattı, kabil etrafına bakındı ve kendisine ayrılmış sıradan başka sığınacak bir yer bulamadı. gidip oraya oturdu; gelecek günlerin getirecekleri aniden onu ürkütmüştü. kendini esir gibi hissetti, lilith de söylemişti, burada gündüz ve gece kalacaksın, yalnızca şunu eklememişti, ben karar verdiğimde boğa olup beni aşacaksın; bu hem kaba kaçacak, hem de söz konusu durumda yersiz kalacaktı, çünkü genel olarak aşmak dört ayaklı hayvanlar için kullanılır, insanlar için değil, yine de sonuçta çok uygundu çünkü insanlar da vaktiyle onlar gibi dört ayaklıydı, hepimiz biliyoruz ki bugün kollar ve bacaklar diye adlandırdıklarımız çok uzun süre boyunca yalnızca bacaktı, ta ki birisi müstakbel insanlara, ayağa kalkın, vakti geldi, demeyi aklına getirene dek. kabil de kendi kendine, çok geç olmadan oradan kaçma vaktinin gelip gelmeyeceğini sordu, ama soru gereksizdir, kaçamayacağını çok iyi bilmektedir, bu konutta ona darbe üstüne darbe indirmekten zevk alıyor gözüken bir kadın vardır, ama önümüzdeki günlerden birinde ona, gir diyecektir, ve o da girecektir, ve bunu yaparken bir hapishaneden diğerine geçecektir. ben bunun için dünyaya gelmedim, diye düşündü kabil. öz kardeşini öldürmek için de gelmemişti dünyaya ama yine de onu gözleri ve ağzı sineklerle kaplı, tarlanın ortasında, kadavraya dönüşürken bırakmıştı, onu, habil'i; habil de bunun için dünyaya gelmemişti. kabil kafasının içinde yaşamını evirip çevirdi ve bu yaşama hiçbir açıklama bulamadı; şu kadına iyi bakın, arzu hastası olsa da -ki bunu anlamak zor değildir- teslim olma anını geciktirmekten zevk alıyor; teslim olma kelimesi aslında ona hiç uygun değil, çünkü lilith, nihayet içine almak için bacaklarını ayırdığında bile teslim olmayacaktı, o daha ziyade, gir diyeceği adamı yiyip yutmaya çalışacaktı."

    --- spoiler ---
  • jose saramago'nun son cümlesiyle ölümünün yaklaştığını, daha fazla kitap yazmayacağını ilan ettiği ve efendiyle hesaplaştığı kitabı. ölümünden önce bu kitabı okuyabilseydim keşke ya da ölüm senin için sonsuza kadar yok olsaydı be jose.
  • --- spoiler ---
    hikaye bitti, anlatacak başka bir şey olmayacak.
    --- spoiler ---

    bir yazar ölümü nasıl karşılayabilir sorusunun en güzel cevabıdır.
  • kısa süreli bir tufan gibi. katıp karıştırıyor. kendi düzenini veriyor. bırakıyor. ama zaten vermek istediği düzende iseniz bu tufanın, alaycı dili yine de sarsabilir --sarsıyor. ilk katil-insan kabil'in tanrı ile olan diyalogları, "zalimin muktedir olanla konuşması"ndan çok "mecbur-zalimin zalimle olan diyalogları" olarak okunuyor. ve lilith, ve ibrahim, ve nuh geçiyor, gidiyor. geçmiş yok, gelecek de, kitap sonsuz bir şimdide, bir eşeğin sırtında ilerliyor. ve saramago "anlatacak başka bir şey yok," diyerek, tanrı'nın kabil'i günahı (habil'i öldürmesi) nedeniyle alnından mühürlediği gibi, okuyucusunu mühürlüyor.

    edit: imla.
hesabın var mı? giriş yap