• çocukluğumun vazgeçilmezi. mor ve turuncu olanları her daim evde bulunurdu. iki öksürmeye başladım mı kaşıkla tıkarlardı ağzıma. "calpol, calpol verin bana" diye ortalıkta geziyordum. altımda bezim, mekanım üçlü koltuğun arkası. elimde calpol şisesi ve sadık dostum snoopy. neyse ki müptezel olmadan fark etmiş bizimkiler. biraz daha devam etsem yoksunluk çekmem kaçınılmazdı.
  • hala tadi eskisi kadar güzel mi merak ettigim en populer cocuk şuruplarindan biri.
  • tadını çok sevdiğim şuruptu. hatta bir sabah bütün şişeyi bitirmişliğim vardır.

    küçükken hastalandığımda direk bu şurubu içerdim. tadını çok sevdiğim için tekrar tekrar içmek isterdim ama annem vermezdi.
    bir sabah evin en erken uyananı olarak ben, bu şurubu mutfak masasının üstünde görmüştüm. herkes uyurken ufak bir kaçamak yapalım diyerek şurubu ve kaşığı aldım ve sessiz bir şekilde içmeye başladım. halıya damlattığımda, daha fazla damlatıp belli olmasın diye başka odaya geçiyordum.

    ben şurubu içtikçe halıya damlıyordu. ''en iyisi ben bunu dikeyim'' diyerek yavaş yavaş bitirdim.
    herhalde o an kendimi görsem alkolik sanardım.
    ben şişeyi bitirdikten bir süre sonra annem ve babam uyanmış, şurup şişesini boş görmüşlerdi.*
    içtin mi? derlerken lavoboya koşarak kusmuştum.

    ilk kez o zaman şurubun tadına varabilmiştim.
  • yıllar sonra bir anda tadını hatırladığım efsane.

    keşke yine bir kaşık calpolle her şeyin çözüldüğü günlere dönebilsek.
  • ateş düşürücü ağrı kesici bir ilaçtır
    en nihayetinde ilaçtır
    soğuk uygulama, ılık duş gibi vücut ısısını düşürmeye yönelik gayretlerden sonra ateş 38.3ün üzerinde seyretmeye devam ettiği durumlarda kullanılması gerekir. en ufak ateş veya huzursuzlukta çocuğa dayamamak gerek. ayrıca 4 saatte 1 şeklinde bir uygulaması yok. önerilen doz 8 saatte 1dir.

    vücut ısısının artması yani ateşlenmek vücudun bir savunma mekanizmasıdır. sadece belli değerler üzerine çıktığında havale riski arttığı için o değerlere çıktığında müdehale etmek gerekir. o değerlere çıkmadığı sürece ateşlenmek kötü veya kaygı duyulacak bir şey değildir. sırf bunun için hastaneye başvurmaya, ilaç kullanmaya gerek yok.
  • krese baslama sonucu yerini ilac dolabindan bebek odasina sabitledigim surup, ne ugrasicam.

    genelde gun icinde ve gozlemleyebiliyorsam sarilmiyorum kendisine ama, keyfi yerinde ve oynuyorsa ve cok yuksek degilse vucudun biraz atesle savasmasi da gerek bence. ama uyku oncesi hala varsa ates bu arkadas imdada yetisiyor hemen. kiz da sisesini gorunce agzini saplatiyor, hatirliyorum kucukken ben de severdim be.
  • cocuklugumun kabusudur, bir bu digeri de penisilin.

    her sene iki uc kere hasta olurdum ben. doktorum da her seferinde dayardi bu ikiliyi. evde buzdolabinda meyve suyundan farksizdi benim icin, her actigimda karsimda gorurdum o turuncu kutuyu.

    o degil millet bildigin seviyormus bu naneyi. benim her seferinde midem agzima gelirdi ve her defasinda soylenirdim ulan bilerek mi bu kadar kotu yapiyorlar bu surubu diye. meger adamlar tadi guzel olsun diye oyle yapiyorlarmis. almanya'da cayir cayir satan multivitamin adi altindaki karisik meyve sularinin tadi neredeyse bununla ayni. benim bir kasigina zor tahammul ettigim seyi adamlar siseyle iciyorlar. cok enteresan.
  • dilimiz dönmediği için evde çolpan ilhan dediğimiz bebek şurubu.
  • the guardian da olaya el atmış (long read):

    https://www.theguardian.com/…ead&cmp=longread_email
hesabın var mı? giriş yap