• kariyerin bir aşamasında takılıp kalma korkusu.
    daha çok aile şirketinde çalışan, aileden olmayan kişilerde görünür.
    kariyerinizde hızla ükselirsiniz, şirketin üst düzeylerine kadar gelirsiniz, ama bir üst aşamaya geçemezsiniz. ne halt ederseniz edin o aşamada takılır kalırsınız. ortada net bir sebep de göremezsiniz. işte kariyerinizin önündeki engel cam tavandır. bu genelde sizin amiriniz olan patronun sevgilisi ya da sizin kadar .başarılı olmasa da şirkette sizden daha kıdemli olduğu için geçemediğiniz bir başka eleman olabilir.
    bir gün, iki gün, üç ay, 1 yıl derken bir bakarsınız ki o noktada takılıp kalmışsınız. "ağa bu şirkette daha fazla ilerlenmez." der ve kapıyı çarpıp çıkarsanız genelde bir başka şirkette tekrar sıfırdan başlamanız gerekebilir. genel eğilim kariyerin cam tavanına çarpıp orada durmaya yöneliktir. bir gün önünüzü kapatan kişyinin gideceğini, camın çatlayacağını beklersiniz. ama tecrübeyle sabittir. daha çok beklersiniz.
  • ''bir seyin imkânsiz olduguna inanirsaniz, akliniz bunun neden imkânsiz
    oldugunu size ispatlamak üzere çalismaya baslar.
    ama bir seyi yapabileceginize inandiginizda, gerçekten inandiginizda,
    akliniz yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardim etmek için
    çalismaya baslar"

    dr. david j. schwartz
  • kişisel gelişim kitaplarında (aslansın, koçsun, yaparsın sen kitapları) sıklıkla anlatılan bir deneyin sonucudur:

    bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiğini görür. birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. metal zemin ısıtılır. sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama kafalarını tavandaki cama çarparak düşerler. zemin sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda zeminden 30 cm den fazla zıplamamayı öğrenir.
    deneyin ikinci aşamasında cam tavan kaldırılır. zemin tekrar ısıtılır ve gözleme devam edilir: tüm pireler eşit yüseklikte, 30 cm zıplamaktadır!..
  • bir çin atasözü derki;

    sınırlarınızı bilin ama sınırlarınıza esir olmayın...
  • kişinin zaman içinde belli bir kademeye geldikten sonra kariyerinde yükselemeyeceğini düşünmesidir.

    özellikle kadınlar üzerinde daha fazla görülen bir durum. bu sendrom genellikle kişinin kendi kafasında yarattığı bir problemdir. yani engel zihindedir. dış etmenlerden ziyade kişinin kendi büyüttüğü problemler vardır artık. insanlar neyi başaramayacaklarını öğrendiğini gösterir. bir nevi öğrenilmiş çaresizlik gibidir. özellikle kadınların hamilelik gibi kariyerinde yaşadığı duraklamaları, iş hayatında inkar edilemeyecek cinsiyet ayrımcılığı gibi sebeplerden dolayı çok daha fazla hissettiği bir gerçektir.

    insanın gelebildiği en üst nokta cam tavanı olarak sayılabilir. ne kadar hayalleriniz yüksekse cam tavanın yüksekliği de o kadardır. bu noktadan sonra sendrom başlar işte.

    bu noktada sınırsız düşünme durumu devreye giriyor. yapabileceklerimizi, başarılarımızı belli bir şekilde çerçevelendirip, sınırlandırdığımız için devreye öğrenilmiş çaresizlik giriyor. artık daha fazla ne yapabiliriz ki diye düşünüp bu büyük başarılara ulaşmanın bir hayli zor olduğuna odaklanıyoruz. aslında nasıl bu büyük başarıya ulaşabileceğimize yoğunlaşsaydık böyle bir sendrom da ortada kalmazdı.

    o zaman konuya uygun bir biçimde kapanış yaparak çekilebilim:

    "ağaca çıkmak istiyorsan yıldızları hedefle."
  • sözlük camiasında çaylaklarda görülenn sendromdur.
    şöyle ki; çaylak 10 entry girdikten sonra moderasyon tarafından yazarlığa kabul edilinceye kadar entry girememektedir. 10 entry sonrası ilk dönemlerde çaylak kişisi "umut fakirin ekmeğidir" söyleminden hareketle yeni entry girmek için girişimlerde bulunur, ama her seferinde çaylak olduğu için 10. entryden başka entry giremeyeceği acı gerçeğiyle yüzleşir. bir süre sonra artık yeni entry girme teşebbüsünde bulunmaz.
    aradan zaman geçer ve çaylaklıktan yazarlığa terfi eder. ancak bu durumdan haberi olmadığı ve çaylaklık döneminde başarısız entry girme teşebbüslerinin bünyede yarattığı psikolojik tahribat sonucu yazar olarak entry girmeye çalışmaz.
    ey sözlük ahalisi, işte budur cam tavan sendromu.
  • 'bir şeyin imkânsiz olduğuna inanirsaniz, aklınız bunun neden imkânsiz olduğunu size ispatlamak üzere çalismaya baslar. ama bir şeyi yapabileceğinize inandığinizda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardim etmek için çalışmaya başlar'

    dr. (bkz: david j. schwartz)

    bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.

    metal zemin ısıtılır. sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. zemin de sicak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engelledigini anlamakta zorluk çekerler. defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. zemin tekrar ısıtılır. tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânlari vardır ama buna hiç cesaret edemezler.

    kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı 'hayat dersi'ne sadık halde yaşarlar. pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar. çünkü engel artık zihinlerindedir. onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30cm'den fazla ziplanamaz inanci) varlığinı sürdürmektedir. bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir.

    bu pirelerin yaşadıklarına 'cam tavan sendromu' denir. bir insanin gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir.

    insan inandığına denktir.
    yapabileceğini düşündügü kadardır.
  • her kademeden tüm memurlarda daha ilk günden beri var olan doğal sendrom.

    ne yaparsanız yapın, yükselmek için karşınıza o doğal engel, kendi cam tavanınız her daim çıkar durur:

    (bkz: torpil)
    (bkz: adam kayırmaca)
  • cam tavan 1970’li yıllarda abd de ortaya çıkan bir kavramdır.(glass ceilling) cam tavan adından da anlaşılacağı gibi görünmez bir engeli tanımlamaktadır. örgütsel önyargılar ve kalıplar tarafından yaratılan, engel olarak kadınların üst düzey yönetim pozisyonlarına gelmelerini engelleyen görünmez, yapay engeller olarak tanımlanmıştır. cam tavan terimi ile anlatılmak istenen, karşılaşılan sorunların belirsizliğidir.
    cam tavan sendromu, genel olarak kadınların iş hayatında yükselmemesinin görünmez nedenleri olarak kabul edilse de aslında cam tavan sendromu kişinin kendinden veya çevresel faktörler nedeniyle başkaları tarafından öğrenilen veya öğretilen çaresizlik sonucu da doğurur.
    hepimizin bir cam tavanı var. cam tavanımız, yükseklere tırmanmaya çalışırken karşılaştığımız engeller, acı tecrübeler ve başarısızlıklardan öğrendiğimiz, bize neyi yapamayacağımızı gösteren tavan limitlerimizdir. bu tavan limitlerini öğrenirken ne kadar acı çekmişsek, o limitlere o kadar sadık kalırız. hayatta gelebileceğimizi sandığımız en yüksek yer bizlerin cam tavanıdır.
    bizim iç üst limitimizdir.
hesabın var mı? giriş yap