1787 entry daha
  • boynunda bir yer vardır, ben bilirim
    ne zaman oradan öpsem,
    degişir gözlerinin rengi
    yanar dudakların, terler avuçların
    dökülür kapkara aydınlık gibi
    omuzlarına saçların
    gitgide artar kalbinin vurusları
    bir musiki halinde dünyamı doldurur
    ansızın bütün sesler kesilir
    zaman durur
    bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde
    her gün seninle yeniden var oluruz
    eriyip kayboldugumuz yerde…
    ümit yaşar oğuzcan "her gün seninle"
  • beni bu eylül öldürecek
    bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
    zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
    sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
    eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
    öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
    akşam rüzgarları; tene dokunan bir kamçı kadar şehvetlidir.
    ben her yıl ölümü ve aşkı bu ayda beklerim.....

    ve eylülün çıplak ayakalrına bir yazı bırakırım.
    eylül sabahları; kılıçlar kadar keskin ışıltılarıyla
    tenimi kanatarak uyandırır beni.
    ben eylüle akarım.
    bir hüzün gibi akarım ben eylüle kanayan bir aşk gibi,
    siyah şallara bürünmüş,genç bir ölüm gibi akarım.
    sevişerek,ağlayarak ve ölerek akarım ben eylüle.
    her yıl,hep aynı vakitte,geniş bir ırmak gibi
    bütün hayatı berrak sularında yıkayarak gelir,
    beni ve herşeyi koynuna alarak,
    bir meçhule hüznüyle emzirerek götürür hep.
    kadınları ve hüznü eylülde severim...

    keman konçertolarını,
    akşam saatlerinde bir bir ışık yangını ile kıpkızıl tüten
    yalnız ağaçları,ürkek tebessümleri ve edepsiz kahkahakarı severim.
    lacivert bir deniz benim ellerimde oynaşır.
    sahiller,yaşlı bir kadın gibi kendine terkedilir
    şarkılar,incecik bürümcükten acılar vaad eder her dinleyene
    bitenin başlayana dokunduğu yerdir eylül...

    onun için yanık yanık tütsü kokar,
    onun için değdiği yeri kanatır.
    eylülde aşk,eylülde acı,eylülde yalnızlık zordur,
    eylülde herşey zordur,ben eylülü onun için severim.
    eylül ışıklarında çırılçıplak ruhlar yıkanır
    herkes herşeye kapısını aralar 'bir aşk oluverir aşinalık'.
    ölüm kıvırcık saçlarını hayatın göğsüne dokundurur.
    aşkı ve ölümü ben hep bu ayda beklerim.
    nasıl da mahsun ve nasıl da tehditkardır.
    ben eylülde bütün aşklardan ve ve kadınlardan korkarım...

    ben her yıl eylülün çıplak ayaklarına bir yazı adarım.
    ve ben eylüle akarım
    bir hüzün gibi akarım ben eylüle,
    kanayan bir aşk gibi akarım,
    siyah şallara bürünmüş bir genç ölüm gibi akarım...
6686 entry daha
hesabın var mı? giriş yap