• tehdit aldığından dolayı devletimiz kendisine 2011 yılında iki tane polis koruması tahsis etmişmiş. son birkaç yıldır da bir polis tarafından korunuyormuşmuş. şahsi aracında da tepe lambası varmışmış.

    tekerine çomak sokmadık mafya, çete, tarikat vs. bırakmadığından, böyle bir yiğidin tehdit edilmemesi mümkün değildi elbette.

    sahibi olduğu kafa dergisi ve yotube’daki kafatv kanalı ile ülkedeki haksızlıkların, yolsuzlukların ve bilimum haramzadenin üzerine korkusuzca giden bu cesur basın emekçisinin 11 yıldır benim vergilerimle korunmasından dolayı kıvanç duyuyorum.

    bunca yıldır bir tane bile polis koruması alamayan timur soykan, murat ağırel, barış pehlivan, barış terkoğlu vs. magazincilerin de kendisine bakıp feyz almalarını temenni ediyorum.
  • karslı olduğu halde karslı olmaktan utanan ve kendisini "ben istanbulluyum" diye tanıtmak için çaba gösteren, ama aynı zamanda medya ve siyasette karslı lobisi kurmak için ter döken; fethullah gülen'in artık bir terörizm odağı, fethullahçılığın ise fetö kısaltması ile tedhiş örgütü olarak kabul edilmesi sonrası eski twitlerinin tamamını jet hızıyla silerek post gülen doneminde şimdilik süleyman soylu'nun halkla ilişkiler görevlisi pozisyonunda kalmayı tercih ederek kendini unutturmak ve şirin göstermek için spor, edebiyat, magazin gibi güvenli sularda da kulaç atmayı ihmal etmeyen sağcı gazeteci.
  • sergen yalçın ile yaptığı programda o kadar kendini zorlaya zorlaya anlamsız şekilde cıvık hallere bürünmüştür ki sergen bile birkaç seferinde adamın neye güldüğünü anlamadı nedir komik olan diye sordu. evet sergen her zaman fırlama biri olmuştur ve komik bir yönü vardır bu bir gerçek, ama kardeşim adamın alakalı alakasız her dediğine de pişmiş kelle gibi gülünmez ya anlamsız şekilde. ha bir de bu da yeni moda oldu loş stüdyo, dekor yok hiçbir şey yok, tek bir masa ve sandalye tribi sanırım insanı duayen gazeteci moduna sokuyor çözemedim henüz o işi.
  • inanılmaz itici bir herif. hayatımda en sevmediğim insan tipi. sürekli kendini öven aşağılık kompleksi olan birisi.
  • şu adam geldiği konumu hak ettiği için, ne yaptı birileri bana anlatabilir mi?

    2000’li yıllarda radyo dünyasına girdi.

    bu kadar.

    adamın tüm geçmişi radyoda program yapmak...

    sonra,

    gazete köşe yazarlığı geldi. ve çeşitli tv programı (izlenmeyen, adı sanı hatırlanmayan programlar)

    sonra 3 ayrı üniversiteden en iyi siyaset yazarı ödülü...

    bak sen, ne yazmışsın da almışsın bu ödülleri... new york times’ın baş yazarı bile böyle bir ödüle layık görülmemişken, sevgili ışık ne yazmış da, bu ödülleri almış? bana bir tane gösterir misiniz?

    sonra beşiktaşlılar buna yılın gazetecisi ödülünü veriyor.

    bir bakıyorsun hoop beşiktaş kulübünde afilli görevler. ne özelliği var? bu adamdan daha uzmanını, daha beşiktaşlısını ben sözlükten bulurum.

    sonra bir bakmışsın kafa dergisinin yayıncısı veya sahibi her neyse...

    ne entellektüelliği var?

    ne yazarlığı var?

    ne yazmış?

    bu havalar, yaşar kemal’de olmadı bu ülkede...

    özetle; sade bir radyo programcısını başımıza, dünyanın en iyi siyaset yazarı, dünyanın en iyi gazetecisi, dünyanın en iyi beşiktaşlısı ve dünyanın en büyük edebiyatçısı olarak servis ettiler.

    sonra neymiş türk medyasının, basının hali bıdı bıdı...

    az ediyorlar bize az.
  • kendisinin gazeteciliği ile ilgili şunu söyleyebilirim ki; eğer bir bakan olsam ve kamuoyu üzerime geliyor olsa, ekrana çıkmak için ilk tercihim candaş tolga ışık'ın programı olur.

    özhaseki ile yaptığı program efsane. bir iddiaya göre siyanür havuzunun altındaki fay hattı ortadan kaldırılmış haritalarda, bakan ve gazeteci arasındaki diyalog şu:

    ctı: sayın bakan, maden kuzey anadolu fay hattının üzerinde mi?

    bakan: ilk defa duyuyorum. bakayım, bir araştırayım.

    ctı: bize de sonucu haber verirseniz memnun oluruz.

    nefis...

    https://twitter.com/…us/1760954962073325974/video/1
  • türkiye'de maalesef yetki, çevre ve imkan böyle insanların elinde.

    gibi ekibini ağırladığı bölümü izledim. ömrümde konuya bu kadar hakim olmayan bir program sahibi görmedim. kendisinin ne derece yetkin olmadığından başka bir şey de düşünemedim program boyunca. özellikle karşısında işini çok iyi yapan dört insan oturduğu için daha da gözüme battı bu durum.

    son yılların, hatta türk dizi tarihinin en acayip komedilerinden birini yapmış insanları bir küsür saat ağırlayıp; bir tane düzgün soru sormamak, sohbeti az biraz bile entelektüel bir yere çekmemek hatta sohbet bile açamamak, başka bir yerde duymadığımız birkaç bilgi alamamak gerçekten büyük bir başarı ya. muhtemelen kafa'daki maddi ilişkiler sebebiyle kendisini kıramayıp gelen ekiple kendini eğlendirdi, bir gözü sürekli bilgisayarındaydı, anlamsız şeylere bile kıkır kıkır güldü...

    ya yerin dibine sokulan "youtuber" ilker canikligil; siyasetçilerle bile bir metne bağlı gitmeden takır takır muhabbet edip, hepimizin aklındakini çekinmeden sorabiliyor. benim de çok gömdüğüm "oyuncu eskisi" caner özyurtlu tamamen emprovize şekilde kendi istediği sınırlarda müthiş bir muhabbet edip özgün söyleşiler ortaya koyuyor. ya ne bileyim "boomer" diyeceğin armağan çağlayan bile garip sorularla şaşırtıcı derecede zorluyor konuklarını ama candaş tolga gibi bir "gazeteci" karşısında bir cevher varken onu sömürecek bir muhabbet açmak yerine, düz adam gibi "yılmaz sokak röportajında ne söyledi" diyor.
  • abi sezene ben destek çıkıyorum zaten
    bizim sezen
    abi sezene ben söyledim
    sezen benim arkadaşım bu arada abi
    sezenle konuştuk abi
    abi sezen

    ya ne mıymıy ne cringe bir adamsın yazarken tüylerim diken diken olduu
  • gırtlağına "pretty wise" yazdıracak kadar kendinden bihaber kişi. bu ukalalık da değil, başka bir boyut. pretty de değil wise da değil, pretty wise hiç değil, mal ama bildiğiniz gibi türkiye şartları mallara torpil geçer.

    metin akpınar için izledim, sürekli telefonuna bakıp "burada öyle şeyler var ki" deyip duruyor. ne var yahu? bir tanesini oku madem o kadar etkili şeyler yazılmış.
    yine konuk konuşurken sürekli telefonuna bakıyor, ara sıra da kafasını sallıyor, sen anlat ben dinliyorum anlamında. başka birisi baksa sosyal medyaya da gelen önemli orada okunsa güzel olabilecek şeyleri önündeki ekrana yansıtsa olmaz mı?
    metin akpınar'ın tıpla ilgisini ben bile biliyorum, "iyi ki yapmışım" belgeselini izleyen herkes bilir, nereden geldiğini de bilir, onu bile seyretmeden çıkmış programa. seyrettiyse bile anlamamış çünkü pretty wise.
  • böyle gergin, hızlı, agresif konuşup fatih altaylı’yı taklit eden bir grup var. bu candaş tolga ışık olsun, oğuzhan uğur olsun...

    kardeşim fatih’te yine biraz entelektüel kumaş var. sizde bu her şeyi ben biliyorum tripleri o kadar saçma duruyor ki.

    bir de bu candaş’ın siyasetten edebiyata el atmadığı dal yok, kimin torpillisi bilmiyorum ama birinin torpillisi olduğu kesin.

    senelerdir bir tane dişe dokunur yazısı yok.
    ayrıca 2013’te ekşi sözlükten entry çalıp gazete köşesinde yayınlama rezilliği de vardır.
    kısaca boş adam.
hesabın var mı? giriş yap