• ekşi yazarlarından @memrek 'in twiti ile öğrenmiş olduğumuz gerçek.

    twit >> https://mobile.twitter.com/…tus/1016934176505913344

    gazete kupürüne `:http://i.hizliresim.com/yqnjna.jpg`göre atatürk'e hakaretten duruşmaya çıkmış. sonra da ilk adı "osman" ı atmış ve "uygun" olan soyadı "taslaman" yapmış. çok kişiyi hadis karşıtı yapan bu insan kediciklerin efendisi adnan hoca'nın tornasından çıkmış. buna da metafizik bir açıklama yapar her halde

    bizim gibi saf herkesi iyi sanan insanlara arşivdeki bilgileri sunanarak bizi ayıltan @memrek 'e bir teşekkür edelim en azından.
  • kesin delilleri bilemem ama caner taslaman ile harun yahya'nın (yani adnan oktar) bilimsel soslu dini safsatalar tarzı birbirine çok benziyordu zaten. eğer gerçek çıkarsa şaşırmam.
  • bence şu anda öyle olmasa bile eskiden böyle bir durum olduğu konusunda şüpheye mahal yok. adam o geçmişle alakası kalmasın diye adını bile değiştirmiş.. öyle de bakabiliriz.
  • israiliyat nedir, nasıl yapılır, sorusunun yanıtı olandır.
  • paylaşılan küpür yeni bir görsel değildir. ilgili gazete küpürü caner taslaman popülerleştiğinden beri sosyal medyada sağda solda paylaşılır durur. caner taslaman’ın konu hakkında ima yoluyla ya da dolaysız bir şeyler açıklayabileceği kanaatindeyim.
  • uzun zamandır bilinen bir hakikat.

    zaten kitaplarının yapısı ve dili de gayet benzerdir.

    ek: şurada da geçiyor adı.
  • (bkz: günaydın)
  • bundan 3 sene önce adnan oktar ın en bilinen müritlerinden olan oktar babuna nın bir tv programında söylemesiyle öğrendiğim gerçek.

    caner taslaman ın evrimle ilgili sözleri ve bilimi dinle ilişkilendirmesinde kullandığı yöntem birebir adnan oktar, oktar babuna nın yöntemleri ile birebir aynı.

    kullandığı üslup nedeniyle adnan hoca ekolünden geldiğini çok açık belli ediyordu, ama oktar babuna nın da bunu bir tv de teyit etmesi düşüncemi ispatlamıştı.

    bu da yazdığım yazı. (bkz: #48918289)

    --- spoiler ---

    o zaman kullandığı üslup, ve konuları ele alış biçimi özellikle dikkatimi çekmişti. bu tarzın adnan hoca ile aynı olduğunu farkettim. youtube da evrim ile ilgili videoları izlerken adnan hoca ekibinden oktar babuna bir videosuna denk geldim. burada caner taslaman ın adnan hocanın ekibinde iken daha sonra ayrıldığını ve evrimci anlayışı savunmaya başladığını söyledi oktar babuna. eğer silinmedi ise hala bu video bulunabilir. her konuyu nihai olarak dine bağlama gayretinde. bir de şiddetli bir şekilde evrenin nasıl bu kadar matematiğe uyduğu iddiası var. oysa sürekli gittikçe düzensizliği artan bir evren var karşımızda. matematik ise bu evreni anlamak için kullandığımız bir araç. eğer matematik bu kadar evrene uyan birşey olsaydı newton un fizik yasaları ışığa yakın hızlarda çökmezdi. biz evreni daha iyi anlamak ve modellemek için matematiği kullanıyoruz ve modelleme yapıyoruz.
    --- spoiler ---
  • kaynak

    internetteki kimi paylaşımlar üzerine takipçilerimin merak ettiği hususlar oldu. fikirleri tartışmak yerine bu saçmalıkları cevaplamak gereksiz ama madem merak edip soranlar var, kısaca cevap vereyim.

    1- hayatımda hiçbir tarikata intisap etmedim, hiç kimsenin müridi olmadım, hiç kimseden el almadım, klasik lise-üniversite-yüksek akademik eğitim dışında kimsenin önünde diz çöküp geleneksel sistemde ders almadım. (bunlar iyidir veya kötüdür demiyorum, sadece kendi durumumu anlatıyorum.)

    2- fakat dini konularla ilgilenmeye başladığım yıllarda seküler bir çevrenin içindeydim. dini konular zemininde bir şeyler paylaşabileceğim dostlarım olsun, islami kesimleri tanıyayım diye “takıldığım” cemaatler oluştu. (bunlarla spekülasyon olmasın diye isimlerine girmiyorum.) bu takılmalarımda iyi-kötü çok tecrübe edindim, cemaatlerin sosyolojik, psikolojik yapısını tanıma imkânı buldum.

    3- 1990 yılında, boğaziçi üniversitesinde öğrenciyken aldığım kararla, cemaat yapılarının bana uygun olmadığını, bireysel bakışımla cemaat yapılanmalarıyla uyuşamayacağımı anladım ve bir daha hiçbir cemaate takılmama kararı aldım. 27 yıldır takıldığım tek bir cemaat bile yoktur; bu yapıların sundukları kimi güzelliklerinle beraber, insanların düşünmesini engelleyen, kişilerin gereksiz yüceltilmelerine zemin hazırlayan çok zararlı yönlerini de tespit ettim. bunları sürekli yaptığım tv programlarımda paylaştım.

    4- benim için çok önemli bir dönüm noktası, boğaziçi üniversitesini bitirdikten sonra, dini konulara ilgimi akademik alana taşımak ve yüksek lisans, doktora, doçentlik, ikinci doktora, post-doktora, profesörlük, misafir akademisyenlik çalışmalarımı hep dini konular üzerine yapmakla ilgili kararım oldu. bugün bu kararı zamanında almış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. bugünkü sahip olduğum birikimin % 90’a yakınının, bu kararımın neticesi ve akademik süreçlerin meyvesi olduğunu söyleyebilirim.

    5- kısacası en başta, kısa bir dönem sayılabilecek süreçte: geleneksel din anlayışını benimseyen, cemaatlere takılan, yüzeysel okumalar yapan biriyken; üniversite yıllarından itibaren zamanla kuran merkezli anlayışı olan, bireysel, akademik okumalar yapan birine dönüştüm. çok uzun zamandır bu geldiğim noktada derinleşmeye çalışıyorum.

    6- soyadım taslaman, bosna-mostardaki müslüman bir aileden gelmektedir. anne tarafımın soyadıdır. türkiye'de tek erkek “taslaman” olan dedemin soyadını devam ettirecek hiç kimse olmamasından kaynaklı isteği üzerine, anne tarafımın soyadını aldım.

    7- dini konularla ilgilendiğim yıllar içinde gerek ateistlerle, gerek dinsizlerle, gerek din sömürücüleriyle tartışmaktan hiç geri durmadım. bunu tecrübemin, eğitimimin bir zekatı olarak ve kendi cihad yöntemim olarak gördüm. inşallah bundan sonra da aynı mücadelem devam edecek. tahmin edeceğiniz gibi bu faaliyetler birçok iftiraya ve hakarete uğramama sebep oldu. ama iftiraya ve hakarete müthiş bir bağışıklığım oluştuğunu söyleyebilirim. kibarcık değilim hakaretlere anlayacakları lisandan cevap veririm. fakat dini hassasiyetlerim, iftira atanlara bile, iftira atmaktan veya başkalarının iftiralarını tekrarlamaktan beni alıkoymuştur.

    8- ilk olarak televizyona 2003 yılında çıktım, ilk kitabımın çıkış tarihi de 2003’tür. 2009’dan itibaren ise çok yoğun olarak televizyon programlarına çıkıyorum ve birçok kitabım basıldı. bu uzun süre zarfında tek bir programımda, tek bir kitabımda, tek bir konferansımda bile insanları bir kişiye, bir kuruluşa, bir cemaata, bir tarikata…. yönlendirmedim. kitaplarımın ücretsiz pdf lerine sitemden, programlarıma youtube dan erişebilirsiniz; hepsi ortada. hep kuran'a yönelmeyi ve bireysel olarak aklı çalıştırmayı ön plana çıkardım. ne yaptığı, ne savunduğu bu kadar açık ortada olan çok az kişi varken, insanların hayali gizemler arayıp komplo teorileri üretmelerini tebessümle karşılıyorum.
hesabın var mı? giriş yap