• sabahları çok pis uyananlardan değilimdir ben. öyle hemencecik uyanırım. genelde de saat falan kurmam açıkçası. ha, uykuya doyuyor muyum? kim doyabildi ki uykuya?

    sonrasında bir bardak su içip afedersiniz tuvalete gidiyorum. duş aldıktan sonra bir bardak çay içip iş yerime doğru yollanıyorum.

    kahvaltılık bir şeyler almak için pastaneye giriyorum. ilk duyduğum kelime "canım" oluyor. yaşlı pastane sahibinden tutun da genç ortağına varana kadar... herkesin ağzındaki sakız: "canım!"

    iş yerime geliyorum sonra. diğer çalışanlarına selam veriyorum. benden küçük olanlar da "saol canım" diyorlar. yine o kelime. o sihirli kelime.

    geçiyorum ortama. e-maillerime bakıyorum. ilk gelenler: "ya canım, selam canım, günaydın canım..." sonrasında bir şeyler soruyorlar. ya da her hangi bir şeyden bahsediyorlar...

    sonra başka başka kimseler geliyor yanıma. yaşları küçük, yaşları büyük farketmeksizin kendilerini karşılarken "buyrun canım" diyorum ben de. ve bir anda kendimden utanıyorum, iğreniyorum. herkesin ağzına sakız olan o sihirli kelime benim ağzıma da sakız olmuş.

    oysa canım kelimesi, gerçekten canın olarak hissettiklerine söylense..? bir zamanlar kendine iyi bak vardı. onu öldürdük tüm insanlık olarak. sırada ise "canım" var. kendisi can çekişiyor. bizler, biraz daha böyle gidersek tez zamanda o da ölür.

    şimdilik, kendinize iyi bakın canlarım; ben kusmaya gidiyorum.
  • bir erkek olarak; evet bir erkek olarak, belli bir hatır ve ikili ilişki olgunluk seviyesine gelinmemiş kişilerce söylendiğinde böyle orlon kazağın yakasını ısırıyormuş ya da sırtımda bir akrep geziniyormuş hissi veren kişisel alan tecavüzcüsü hitap sözü.

    eski bir tanışım olan biri kullanınca da pek bayılmam ama bunu diyecek bir hatır gelişmiştir; denilebilesidir ancak dün bir bugün iki görüştüğüm kişi kullanınca kırmızı kablo kesilmiş demektir. iki günde bunu diyen biriyle devam etmiş bir samimiyetimi hatırlamıyorum.

    bu sözü herkese kullanan kişiyle ilgili kafamda dönen duran şeyler "demek ki hayatında bana gelene kadar 'canım' diyebileceği sabit bir kimsesi yok. herkesi aynı yerde tutuyor. yani birisi onun için daha önemli değil, herkes aynı. yani samimiyetine güvenip sırtımı yaslayamam, sırrımı açamam. benden sonra da başkasına da kolayca 'canım' diyecek." oluyor. herkese aynı yakınlığı gösteren ilgili ve güleryüzlü satış elemanı gibi geliyorlar bana.

    hele daha yeni tanışılan kadına şunu diyen erkeklerle buna inanıp kendini özel hisseden kadınlar var ki tamamen ayrı bir entry konusu.

    canınmış. canın çıksın!
  • samimi olmadığı insanlara bile böyle hitap eden densizler var.

    söyle 180 derece geriye dönüp tokatı suratına yapıştırasım geliyor!

    bu kadar samimiyetsiz, yapmacık ve cıvık bir hitap yoktur! menfaatim icabı samimi görünmeliyim diye bağırıyor!

    yakın bir arkadaştan duyulduğunda belki duymazdan gelinebilir de, yeni tanışılan birinden duyulunca hiç çekilmiyor. kendimi şeftali tutmak zorunda kalmış ya da tebeşirli tahtaya elimi sürmüş gibi hissediyorum!

    kullanmayın şunu amk!
  • valla kolay kolay sinirlenmem, birine kafa göz dalmak istemem çok nadirdir ama bu sözcük yanlış kullanılınca karşımdakine dalasım gelebiliyor. örneğin;

    hiç tanımadığım ve tanışmadığım birisi bana hitap ederken bu sözcüğü zamir olarak kullanıyor, bir de cümleyi emir kipinde kuruyorsa o emir kipini götüne sokasım geliyor. örneğin otobüste orta yaşlı bir teyze "canım sen şöyle geç de ben ineyim" vs.

    yeni tanışılmış bir ortamda kendini ya yaşça ya da sosyal olarak üstün gören birisi size "canım" diye seslenebilir. örneğin senden 5 bilemedim 10 yaş büyük biri "canım sen hangi okuldan mezundun?" veya sizin yaşınız hakkında fikir sahibi olmayan, yeni işe girmiş / yeni evlenmiş / yeni yurt dışına taşınmış, kısacası sosyal bağlamda standart sayılabilecek hedefleri olup bunlardan birini gerçekleştirmiş birisi yaşadığı anlık ego patlamasıyla da sorabilir bunu "canım sen hangi okuldan mezundun?" böyle durumlar diğerinden daha can sıkıcı olabilir, hele henüz mezun olmamışsanız mesela, ya da bilmem kaçıncı üniversitenizi okuyorsanız. o yüzden "hala okuyorum bebeğim ;)" diyebilirsiniz.

    siz bir kıza, mesela sevgilinize, potansiyel sevgilinize veya benzeri birine işte, bir jest yaptığınızda, kızın arkadaşlarının yanınızda sizin hakkınızda "canııım yhaaa" demesi. size noluyo lan?

    bir erkeğin, bir erkeğe söylemesi. homofobik değilim endişelenmeyin, sadece hoş durmuyor, bir erkeğin diğerinin koluna girmesi gibi. geçen gün facebook'tan çok eski bir arkadaşımdan (erkek) 12-13 yıl sonra gelen mesaj aynen şu : "canım kolay gelsin cep numaranı yazsana bi:)" bayaa spam mesaj olduğunu düşündüm. libidoyu ortalamaya çekecek bir mesaj gönderdim "oo abi naber napıosun" falan gibi, gelen cevap yine canımlı cicimli ve "telefonunu yazmayı unutma"lı bir mesaj oldu. akşam arayacakmış, 12 yıl sonra...

    ve son olarak, hizmet sektöründe çalışan kişilere söylenirken, eğer söyleyen kişi mütevazı bir tavra sahipse ve söylediği kişiden yaşça çok büyükse hoş bile durabiliyor ama bu dengeyi iyi oturtmak lazım. kebapçı adabıyla göbeğini masaya yatırıp bacaklarını pergel gibi açan, hayvan gibi gülen, ağzındaki lokma bitmeden elini havaya kaldırıp bilek ve dirsekten yaptığı über itici hareketle "canım iki tabak çiğ köfte daha alalım buraya" diyen adam bu kategoriye pek tabii giremeyecektir.

    bu şartlar haricinde, türkçe'nin en cömert zamiridir.
  • kullanım yerine ve sıklığına göre korkunç, iğrenç olabilecek bir hitap şekliymiş bu. biraz önce sözlükte verilen bir forum sitesini açtım. açmaz olaydım.

    ay canım, tabii canım, canım benim, canım yaa, inşallah canım, viyk viyk, mik mik. iyyy kendimden tiksindim resmen.
  • eskiden bi samimiyeti vardı bunun. hoşlanılan kişi canım deyince içimiz erirdi, moddan moda girerdik. şimdi herkes birbirine canım diyor. yok yok dur, canım da değil; cnm diyorlar :(
  • hissedilerek söylenmediğinden ve alışkanlıktan cümlelerin başına/sonuna eklendiğinden dolayı, duymaktan nefret ettiğim hitap.
  • turkcedeki en guzel hitap kelimesi.
  • debede görünce yazayım dedim. ben de benzer düşünürdüm, gereksiz samimiyetten rahatsız olurum hatta. ta ki geçen sabah sokakta karşılaştığım eli bastonlu beli bükülmüş tanımadığım tatlı teyzeye verdiğim selamı, yumuşacık sesiyle sonuna "canım" ekleyerek almasına kadar. içim ısındı, dünya bir anlığına güzelleşti. anahtar sözcük, samimiyet galiba.
  • canım benim
    canımın çentiği
    canımın ucu
    sensizlik en gücü
    canım benim
    canımın tomurcuğu
    canımın filizi
    canımın kökü
    sensizlik en boku
    canım benim
    canımın yongası
    canımın ılgını
    canımın soluğu
    canım benim
    canımın iri pullu balığı
    canım benim
    canımın has bahçesi
    canımın dikeni
    canımın gülü
    canım benim
    canımın çentiği
    canımın ibiği
    balım
    cennet şuracıkta
    cehennem olalım
    *
hesabın var mı? giriş yap