canlılar
-
-
"her şey en hızlı ve en temiz biçimde halloldu; ona, dönme, beni tanıma, neşesini bozanın kim olduğunu görme, hatta canlılar cehenneminden ölüler cehennemine sınır geçişi yaptığının farkına varma zamanı tanımadım." italo calvino - `bir kış gecesi eğer bir yolcu
[çenesinde gümüş bir kuyu* vardı... isa'ya benziyordu; sözü canlıları, ölüleri diriltmekteydi.] feridüddin attar - mantıku't-tayr
(bkz: regnum/@ibisile) -
-
bugün kimseyi kırıp, canlarını acıtmadan gitmeliyizi düşünüyordum. bir belgesel izledim kahvaltı yaparken, bu pek mümkün değil. böyle canlı olduğumuz için mümkün değil gördüm ki canlılar taş yiyemez ve birbirlerinden bazı çıkarlar elde etmeliler yaşarken. buna mecburuz. bazı canlıların varolması diğerlerinin varolmaması ile doğru orantılı hatta.
doğa böyle kurulmuş en iyi hayatta kalabilen ve üreyebilenlerin nesilleri vardır. bu olurken başka canlar yanacak. belki diğerini yok etmiyorsun lakin diğerini zayıf bırakman gerekebiliyor, diğerini öldürmesen de yenmen gerekebiliyor. bunları başaran yarın için söz sahibi oluyor. başaramayan ya ölüyor ya yarınla bağı kalmıyor. acı gibi başaramayan için başaran için ise gerekeni yapmak gibi, kutlanası değil gibi. zaten yapmalıydı. -
edip cansever'in 1 eylül 1955'te yeditepe dergisi'nde yayımlanan şiiri.
canlılar
canlı deyince bitki hayvan insan
bitki deyince arpa yulaf soğan
hayvan deyince at inek öküz
su kuşu tarla kuşu saksağan
bir de maraş köylüğünde iki kişi
ökkeş’in oğlu durdu
yusuf’un oğlu hasan
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap