• "ya tamam iyi güzel söylüyosun da, hayatın da gerçekleri var" kafasından bezenlere, en azından bir nefeslik mola aldıran -mutlu- bir film.

    * ayrıca, 10 yaş altı favori film karakterlerim diye bir liste yapıp, zaja'yı zirveye oturtmamı sağlamış film.
  • annelerinin cenazesinde dans edip şarkı söyleyebilecek yetişkinlikte, o güçte yetişmiş çocuklar... aynı zamanda bilge bir baba ve tüm genel geçerliliklere bilgi ile kafa tutacak özgüvende bir aile...insanı hem özendiren hem kendisini sorgulamaya götüren dokunaklı bir film. bu ideal hayatı neden kendimiz ve çocuklarımız için yapamıyoruz sorusu.aynı çelişkiyi filmde de yaşayan ve içinde bizi de sürükleyen, tekrar izlemekten ziyade üstünde tekrar tekrar düşünülesi film...
  • arada sırada birilerinin fuck the system diye bağırmasına feci ihtiyaç duyuyorum. özellikle bir takım estetik kaygılarla fuck the system diye bağırılmasına bitiyorum. captain fantastic de böyle bir eser. biraz yoğrulsa vıcık vıcık olabilecek kritik bir konu muhteşem sadelikle işlenmiş. esaslı bir şekilde fuck the system diyebilecek birinin kafasından çıkmış muhteşem bir film. abartıdan uzak muhteşem oyunculuklar, muhteşem resimler, film anlatmak istediğini çok makul bir şekilde anlatıyor. görüntüler de müthiş, bana terrence malick'in çekimlerini anımsattı.

    tek sorun uzun süre boyunca filmin adından dolayı filmi marvel, dc karakteri sanmış olmam ve geç izlemem
  • şehrin kaos ortamının yavaş yavaş kendini gösterdiği şu sıralar, muhakkak izlenmesi gereken bir film. böyle bir filmin, bu denli az bilinmesinin de bana göre iki sebebi olabilir.

    1. korkunç derecedeki kötü ismi.
    2. kendi sistem eleştirisini de yaparak realizmin doruğuna çıkması.

    sonuçta kimse kendi ütopyasında bu kadar gerçeklik barındırmak istemez.

    --- spoiler ---

    sonu itibariyle aklıma william james sidis'in hayatını getirdi. belki de böylesi bir potansiyelin kullanılamaması, son anda teslim olması beni hayal kırıklığına uğrattı. film dahi olsa insani bir umuttu ve son bir dakikada elimden alındı. evet, kızgınlığımın tek sebebi de sanırım bu. olağanüstü bir potansiyelin sisteme yenik düşmesi.
    --- spoiler ---
  • hatalı ve ciddiyetsiz isme sahip müthiş bir sistem eleştirisi, harekete geçmenizi öğütleyen yapım. filmde geçen bir kaç diyaloğu buraya taşımak istedim.

    "yüzüm benim, ellerim benim, ağzım benim ama ben değilim. ben seninim"

    "bize söyleneni yapmak zorundayız. kazanılamayacak bazı kavgalar var. güçsüzlerin hayatını kontrol eden güçlüler var. dünya böyle işliyor. adaletsiz ve sevimsiz. ancak bu olabildiğince kötü. çenemizi kapatıp kabullenmek zorundayız."

    "her zaman doğruyu söyle. her zaman zor yolu seç. her gününü son gününmüş gibi yaşa. zamanı iç. maceracı ol, sert ol ancak tadını çıkar. hayat hızlı geçiyor, sakın ölme."
  • müzik çok fazla kullanılmış.
  • --- spoiler ---

    modern düzene karşı gelen babanın evlatlarını kaybetmemek için en sonunda düzene istemeyerek de olsa boyun eğdiğini gösteren film. en çok sevdiğim nokta babanın, her bir çocuğuna okuttuğu kitapları takip etmesi ve programlı bir şekilde yeni kitaplar okumasını sağlaması oldu.
    --- spoiler ---
  • izlenmesi gereken belgesel tadında bir film.

    noam chomsky adının bir filmde sürekli geçiyor olması filmin kalitesi hakkında biraz da olsa bilgi veriyor olmalı.
  • aileyle bile izlenebilecek,bir kaç kısım dışında, elitist bir film. okulda eğitimi eleştirmiş . bana kalırsa son zamanların en iyilerinden. öğretileri eksik olmasına rağmen oldukça dolu bir yapıt.
  • into the wild'ı tersten anlatmaya çalışmış ama vermek istediği mesaj kimine göre doğru kimine göre yanlış...objektif bir tarafı var ama günümüz dünyasına realistik bir bakış açısı ile yaklaşmamış değişen dünyaya uyum sağlama konusunda sınıfta kalır bence...sinemasal olarak başarılı,oyunculuklar göz doldurucu...inanç konusu ise nesnel onun için yorum yok...
hesabın var mı? giriş yap