carandiru

• gercek bir olaydan filme aktarilmis, brezilya'da bir hapisaneye baskin yapan polisin ortada hicbir sebep yokken mahkumlari oldurmesi ile sonuclanan olaya ve bunun oncesindeki hapisane yasantisina dair bir film.
• drazio varella tarafından yazılmış carandiru istasyonu adlı kitabın uyarlamasıdır. sao paulo'nun casa de detençao'sunda çalışmış bir doktorun bakış açısından anlatılır.
• kendi memleketi brezilya'dan sonra ilk kez bizde gösterime giriyor.
  bir tanrı kent olamamış tabi ama kaçırmayın derim ben yine de.
• sepultura'nın, manifest adlı parçasında anlattığı olayların geçtiği hapishane.
  
  (bkz: manifest)
• (bkz: eleni karaindrou)
• carandiru hapishanesi'nde 14 yıl boyunca gönüllü olarak çalışan drauzio varella'nın "carandiru istasyonu" adlı kitabından uyarlanan film.brezilya'da 5 milyon kişinin seyrettiği ve seyretmeye devam ettiği film. filmin büyük bir kısmı gerçek carandiru'da çekilmiş, sadece hücrelerin içi ve koridorlar stüdyoda tekrar canlandırılmış. çekimler sırasında hapishanede 6000 mahkum bulunuyormuş. filme gelince, 111 mahkumun öldüğü sahneye gelmek için aralara ufak tefek hikayelerin serpiştirilmesiyle ortaya çıkan bir yapıt.
• hayatın acı gerceklerini seyircinin yuzune carpacam tavrıyla cekilmisi ve bunuda sonuna kadar belli eden,yılmaz guney'in umut filmi gibi olması istenirken, ibrahim tatlıses,mahsun kırmızıgul dizilerindeki gibi,sen daha ekmegin fiyatini bilmiyosundur seyirci,hayatta boyle seylerde oluyo gibisinden bi mesaj verme amacli tat bırakmıs cok yapmacık ve kotu bi film.ozellikle doktorun senin hikayen ne diye tedavi olmaya gelen mahkumlarla muhabbete girmeye calıstıgı bolumler iyice cıldırtıyo.oz'un herhangi bir bolumu izlense daha iyidir.72nci kogus,tatar ramazan buna bes basar,hem de turk hapishanelerini gosteriyo.bi tek afisi karizma ve guzeldir bu filmin,sinemanın onunden gecerken aldanıp girersin.
  ayrica hapishadeki bi isyani elestirmek isterken ,oyle bi mahkum portresi sunmustur ki seyirciye,kardesim bu adamlar disari ciksa milleti bogazlar bunlar uc kurus icin,icerde kalsinlar hep seklinde dusunduruyor.mahkumlarin tarafini tutmak yada tarafsiz olmak bi yana isyan olayinda hayvanlasip disari ciksalardi bunlar daha zararli olurlardi gibisinden bi izlenim yaratmisti bende,inanilmiyacak bi bicimde hapishane yonetiminin tarafini tuttugunu zannediyosun,cunki admlar bi tek isyan sahnesinde gozukuyo,kimdir nedir bi sey bilmiyosun yonetim ya da idare hakkinda.
  ayrica cinselligi isleyiside cok yanlisti,gercek ki bi sinema dili kullaniymi derken,cikip escinsellikten, baska sunacak bi seyi olmayan,ikide bir bunu vurgulayan ve seyirciyi rahatsiz eden bir suru sahne vardi bunda.tamam diyosun yonetmene kardesim ben anladim hapishanelerde bu sekilde yasayan insanlar var,cinsellikte bunlarin problemlerinden biri ama yeter artik baska seyler anlat,yok yok yok yuz kere sunu yazacaksin diye odev verilmis bi ogrenci gibi iki dakikada bi yeni bi travesti yeni bi sevisme sahnesi,illahlah dedirtti.
• filmin kalitesinden yada senaryo yapisinin arkasina bakarsak gorebilcegimiz iki sey var "brezilya turkiyenin yagmur ormanlari versiyonudur",insanlarindan binalar yapilirken kullanilan tuglalarina,hapisanelerinden gece kondularina kadar bire bir turkiye..hani 111 kisinin oldugu katliamdan bahsedio ya film acama "hayata donus operasyonu" nun filmi yapilsa ne kadar deişik olur ki? ismi carandiru yerine bayrampasa yada sincanlar olsa kim anlar ki?
  
  neyse filmde eglenceli yonler vardi tabi..escinsellerin hepsi pek iyi insanlardi..hayatimda ilkkez bir escinselin konusmasindan rahatsiz olmadim..keske butun escinseller olmadi travestiler bu sekilde dolansalar..
  
  filmden carpici bir alinti hemen
  "vidan icin bir tedavi var midir doktor?"
  
  "eer olsaydi herkes isterdi"
• afiş koleksiyonuna nadide bir parça katmak amacıyla ,ankarada sakaryada bir cafenin önünde 'filmin afişine bir ödev için ihtiyaç olunduğu yalan'ı üzerine kurgulanan bir tiyatro oyununun sergilenmesi , ancak başarısız oyunculuk sayesinde muvaffak olunamaması sonucunu doğuran film.
• filmle ilgili ufak bir arastirma yaptiginizda; -kanaatimce son derece ilginc bir sekilde- "fazla uzun", "city of god 'un tirnagi bile degil" yahut "ne yani elin suclusuyla empati kurup,ona acimak mi lazim" elestirilerinin ekseriya amerikan vatandaslarindan, "daginik olmus" , "soundtrack daha iyi olabilirdi" gibi elestirilerin ise dunyanin diger milletlerine mensup sinemaseverlerden gelmis oldugunu gorebilirsiniz.
  daginik,yan hikayelerin takipcisi olmayan bir film olmasi; "bakin burada bunlar oldu" deme amaciyla cekilmesinden kaynaklanmakta ise de ne goruntuler ne de hikayenin pek cok yerinde bu amac kolaya kacmanin bir bahanesi olarak suistimal edilmemistir. doktor herkese hikayesini sormaktadir zira doktor orada "turist" olmaktan oteye gitmesi mumkun olmayan biridir; onlardan degildir, onlara yardim etme arzusundadir ve bu yardim etme arzusuna mahkumlarca verilen iyiniyetli cevap; samimiyetleridir.
  doktor drauzio varella hikayeleri filme cekmeden once oldukca degistirdiklerini;mahkumlarin kendilerini filmde tanimalarina olanak birakmadiklarini soylemistir; amaclari onlari desifre etmek degil,olanlarin anlatilmasi gerektigine duyduklari inanc icin ugrasmaktir.
  nihayetinde 10 uzerinden 10 bir film olmasa da; amaci dusunulerek,kendi kosullarinda elestirilmesi gereken "iyi" bir filmdir en azindan.