• kısaca sigmund freud'un talebesi olan psikiyatrist mesleğinde zamanında borusunu çok öttürmüş bir abimizdi.

    bazı sözleri;

    korkun neredeyse, görevin oradadır.

    bizi başkaları hakkında rahatsız eden her şey, bizi kendimizi anlamaya yol açabilir.
  • '' kendi içine çekiliş, dünyadan kesir bir el etek çekme değildir, dinginlik arayışıdır; sadece bu dinginlik içinde toplumsal hayata kendi katkısını sunması mümkündür. ''
  • “kişi ışık figürleri hayal ederek değil, karanlığı bilinçli hale getirerek aydınlanır.”
  • lanetlenmek başlığından sonra buraya geldim.

    kendisi ruh sağlığı alanında çok önemli biridir. psikanaliz için getirdiği yenilikler, metafizik konulara eğilimi, birey ve onun çevresini kültürü de katarak ele alması vs ile bazen tartışılmış bazen de katkıları ile takdir edilmiştir

    ama kendisini hurafelerle alkışlamaya çalışmanın manası yoktur, jung'un da buna ihtiyacı yoktur. kendisinin öyle şizofreni hastalarını birkaç saatte tedavi etmesi gibi bir durum da söz konusu değildir.

    jung'un kendisi hayatını böyle hurafelerle değil metafizik olan ve bilimsel olanı nerede ne kadar bir araya getirebileceği üzerine sistematik çalışmalarla geçirmiştir. adamı mezarında ters döndürmeyi

    ya allahınız aşkına şizofrenin şimdiki tanımı ve kriteleri jung zamanında yoktu bile, şimdiyle o zamanı neye göre skkskd aman neyse safsataya mantıkla karşılık verilmez. ama jung iyidir
  • "görüşünüz ancak yüreğinize baktığınızda berraklaşır… dışa bakan düş görür. içe bakan uyanır."
  • carl gustav jung'un gustavsız hali.
  • carl jung'dan öğrendiğin her şeyi özetle sun deselerdi kendi kendine konuşmanın önemi derdim. meditasyonun gizemi de derdim. bu adam kendiyle kavga ederek, tartışarak tümevarım yöntemine aşık. kendiyle olmaya ve kalmaya aşık. kendiyle (dişiliyle) bu derece gizemli bir birliktelik içine girince insanın dehası açığa çıkıyor demek ki. üçüncü bir şahıs (hatta ikinci) yokmuşçasına kendinle derine dalmak. odaklanma ve zihne hakimiyet.

    (bkz: the red book)
  • ruh kavramının üç bölümden oluştuğunu dile getirmiştir. bunlar; kolektif bilinçdışı, kişinin kendi egosu ve bilinçaltıdır. kolektif bilinçdışı da tıpkı içgüdüler gibi benliğimizde mevcuttur. jung ayrıca, arketiplerin sayıca daha fazla olabileceğini, doğrudan gözlemleme şansımız olmadığı için rüyalar, edebiyat eserleri ve sembollerle keşfedebileceğimizi de belirtmiştir.
  • kökleri cehenneme kadar uzanmayan bir ağacın dalları cennete yükselemez.
hesabın var mı? giriş yap