• celal hocanın çok talihsiz açıklamalarından biridir. millete cahil derken kendi cahillik yapmıştır. akademik camiaya bu kadar katkı yapmış birisine boş demek sana yakışmadı hoca.
  • carl sagan, arthur c. clarke, stephen hawking, tv program yapimcisi magnus magnusson'un düzenlediği açık oturumda bilim şeyimizin ithamlarına zamanın ruhundan cevap verdiler;

    buyrun youtube'a alalım. izleyiniz.
  • celal hocanin bilgisine birikimine laf edemem ama kendi baktigi koselerden kurtulamıyor.
  • pre scriptum: carl sagan kitapları her daim tavsiye olunur.

    ünlüler bazen gündem olmak için garip garip hareketler yaparlar ya hani, onu anımsattı. bu insan da bir bakıyoruz sol frame e böyle saçma sözlerle düşüyor ara ara.
  • celal şengör konuyla ilgili kendisi gibi tırt bir açıklama yapmış. bkz

    neymiş daha bu lisans öğrencisiyken sagan bir toplantıda alanıyla ilgili olmadığı konularda konuşmuş ve hocası sagan için "sahtekarın biri" demiş. ve böylelikle şengör'ün aklında carl sagan sonsuza kadar bir sahtekar olarak kalmış. hiçbir kitabını ve makalesini de okumamış. işte bilim adamı dediğin böyle olur.
  • her konuda konuşma özgürlüğünün, sadece kendisine bahşedildiğini zanneden bir (bkz: bok yedi başı) nın sanrısı.
    (bkz: carl sagan), alanıyla ilgili olmayan konular hakkında konuşmuş ve bu yüzden sahtekâr oluyorsa, (bkz: herbokolog) çakma aristokrat (bkz: celal şengör) sığırcığı, sahtekarın tillahıdır amk!
    oğlum, o koca götünü yırtsan da (bkz: carl sagan)'ın ününün yüzde birine ulaşamazsın. adamı karalayıp durma!
  • carl edward sagan diyeceksin canım, bilmeyenler için (bkz: contact) filmini izlemenizi ısrarla öneririm.
  • aslinda dediginin sebebini anlayabiliyorum. bende bu acidan ufaktan hak verebilirim.

    ancak bu yine de herbokolog oldugu gercegini degistirmiyor. keske jeoloji ve evrim disinda daha az beyanda bulunsaniz hocam. herkes bir seyin cahilidir. bilim adamligi bunu gerektirmez mi?
  • yememiş arttırmış, carl sagan'a bok atmış.

    carl sagan hakkında hayatıma yön veren bir hikayemi paylaşmak istiyorum;

    kısa pantolonlu ebleh çocukluk zamanlarım. tek kanallı dönem. trt' de cosmos belgeseli dönüyor. sahneyi daha dün gibi net hatırlıyorum. bölümün sonuna yaklaşılırken, sagan konuşa konuşa yürüyor ve anlatıyor heyecanla. sonra bir kayanın üstüne oturuyor. arkada çöl üstünde kıpkırmızı bir günbatımı ve bir radyo teleskopu var. o nesneyle derin uzayı dinliyorlardı.

    büyüdüm kocaman adam oldum, bir maxwell schrödinger olamadım, ama ülkeme dünyaya çok artı değer ürettim. bunu carl sagan'ın o karesine borçluyum. bilimin büyüleyici cazibesini, devasa kosmos'u ondan öğrendim.

    uykumun kaçtığı bazı geceleri cosmos'un podcast sürümünü dinlerken uyuyorum. sagan'ın sesini duyduğumda sanki aileden birinin sesini duymuş gibi mutlu oluyorum. şu an kısa pantolonla gezen nikaragua'lı bir çocuk 30 sene sonra celal şengör'ün sesiyle uyuyabilirse ne mutlu ona.

    bu arada celal şengör hakkında daha önce şöyle bir şeyler karalamıştım.
  • bok yemişsin sen!
    not: deyim olarak kullanılmamıştır.
hesabın var mı? giriş yap