• istanbul'da olup istanbul'da olmayan semt.
  • cocuklugumla ilgili guzel anilarima ev sahipligi yapmis yer.rum evleri,tasli sokaklari,ineklerin su ictigi havuzu,kargalari,dar bir sokakta karsiniza cikan ve artik kullanilmayan raylari bilmem duruyor mudur ama ne ananem duruyor ne de dedem.

    (bkz: huzunlu entry)
  • trakya il sınırının bitip istanbul'un başladığı yerdir. buralarda sensörler vardır kuzey güne yönlü, bu sensörlerden geçen er trakyalı angi yöne gidiyosa o yöne doğru alfabesini düzenler.
    misal istanbul yönüne gidiyorsanız 29 harfe çıkıyor bünye, ama tam tersi trakya istikametine giderken oopp otomatikman 28 arf oluyor.
    örneğin ben bu entariyi tam çatalca sınırından yazıyorum onuştan ara dere h(aş) arfleri çıkmıyor.
  • tanrının siktirettiği yer.... memleketim...

    ulan, eşini ve sadece bir (1) çocuğunu alıp beylikdüzü'ne gidip gelmek 30tl...

    bırak rusya'yı, demokratik kongo cumhuriyeti "belediye otobüsü koyacağım" dese referandumda oraya bağlanmak için "evet" oyu kullanacağım memleket...

    haramilerin sömürdüğü, güzel insanların yaşadığı, trakyanın kapısı, toplu ulaşımın pok yediği evripa kenti...

    ulaşım böyle olunca her türlü mağazanın kol gibi geçirdiği kazık memleket...

    trakya'nın paris'i..!
  • 1924-1926 yıllarında vilayet (il) olan istanbul ilçesi. 1926 yılında çatalca valiliği kaldırılıp, çatalca tüm topraklarıyla istanbul'a bağlı bir ilçe haline getirilmiştir.
  • istanbul'un bir ilçesi olmasına rağmen, burada yaşayan insanlar kendilerini istanbullu olarak görmezler. evet, şehrin dışında kaldığı doğrudur bi nebze ama, şehrin iç kısmına yapılan yolculukların, şehirler arası yolculuklar gibi yapılması gerçekten ilginçtir.
  • son yerel seçimlere kadar çok şirin bir ilçeydi. akp gelir gelmez önce kaldırımların anasını siktiler, sonra çatalcaspor'un stadını millet bahçesi yapmak üzere yıktılar, sonra yine millet bahçesi yapmak için pazar alanını yıktılar, sonra o pazar alanını anasının amına taşıdılar. küfürlü tabirlerimden dolayı özür diliyorum fakat tam olarak hissetiğim bu. anasını siktiler güzelim ilçenin. tüm milli bayramlar o kadar güzel kutlanırdı ki, aynı izmir'de olduğu gibi. meşaleler, şamdanlar, cep telefonu fenerleri, gencecik bando takımı, lise-ortaokul öğrencileri, polis, ambulans eskortu, devasa bir atatürk posteri ile yine cadde genişliğinde, 50m uzunluğunda türk bayrağı olurdu. az önce 30 ağustos kutlamalarında ne oldu peki? tam çocuğu uyutacağız, bir siren sesi! susmuyor ama nasıl bir görseniz... tam sövecektim, bayram olduğu geldi aklıma. önceki senelerde böyle olmuyordu çünkü bando takımı sayesinde zaten anlıyorduk kutlama olduğunu. fakat bu? bitmeyen bir siren sesi... arkasından tam 15 dakika kornalarla konvoy geçti. yemin ediyorum konvoy geçeli yarım saat oldu halen sinirimden kuduruyorum. 30 ağustos zafer bayramında, çatalca belediye başkanı seçim otobüsünde halkını selamlayarak konvoyun içinde ilerledi. 15 dakika! o kornalar sirenler susmadı. o çocuklar, gençler senelerce çatalca'yı ayaklarıyla turlayıp yaptılar gösterileri. allah'ınızdan bulun ya. inatla unutmayacağız, atatürk'ü de ilkelerini de inkılaplarını da. siz böyle görgüsüzlük abidesi şeklinde gezerken her geçen gün insanları daha da nefret ettiriyorsunuz kendinizden.

    edit: yarım saat sonra chp gençlik kolları artık dayanamadı ve atam'ın sesiyle geçti sokaktan. yine konvoy vardı, yine organizasyon yoktu ama eski halini biliyoruz. imkan olsa yine yukarıda anlattığım gibi geçerlerdi. boğazım düğümlendi yav.

    edit:

    -üstü açık otobüsle “zafer bayramı turu” yapmasına izmir valiliği tarafından izin verilmeyem izmir büyükşehir belediye başkanı tunç soyer, zafer bayramı turunu bisikletiyle yaparak izmirlilerle bayramlaştı. https://t.co/zbnb1f5j8i
  • parsel parsel satılacak güzelim ilçedir, umarım arnavutköy'e benzemez. insanların birisini beğenmezken seçtikleri adama dikkat etmemelerinin sonucu çok ağır olacak gibi. mesut bey pek de vasıflı görünen birisi değil ancak kukla görevini yerine getirecektir. çok üzücü.
  • istanbul'un akciğerleridir. çatalcanın ormanları da olmasa zaten yaşanmaz bu şehirde.
  • şehirlilerin piknik yapmak için ve villa inşa etmek için istila ettiği, küçükken her gittiğimde mutlu olduğum. orman denen kavramı, ilk özgür kaplumbağayı, panayırı, traktörü burda görmüstüm.

    eskiden topkapıdan kalkan catalca otobusleri, simdi yenibosna garajindan kalkmaktadir (yenibosna iett son durak+yenibosna metro istasyonunun bulunduğu mekan.)
    ayrıca geçenlerde büyükşehir sınırları içine girmesiyle,taşımacılık iett ye bağlı özel halk otobüslerine geçmiştir. eskiden bir koperitife bağlı özel otobüsler taşımacılığı yürütüyordu.
    ayrıca doğalgazında bu sene itibariyle tüm çatalcaya verilmesi hava kirliliğini olumlu etkileyecek olsa gerek.
    bunun dışında çatalcanın kalesi. çingene mahalleleri, rum evleri, panayırı, erguvan şenlikleri, hamamı meşhurdur. inceğiz mağaraları birçok türk filmine mekan olmuş. her haftasonu binlerce insanın istilasina rağmen köylerindeki ve piknik alanlarındaki dereler ve yeşillikler yinede dimdik ayakta durmaktadır.
    istanbuldan çatalcaya müstakil araç ile ulaşım 45 ila 1 saat sürmekle birlikte gaz pedalına biraz daha basarak bunu 35 ila 45 dakika arasına düşürebilirsiniz.
    fakat hafif metro- halk otobüsü kullanacaksanız 2 saatini gözden çıkarmanız gerekir ki trafiğin yoğunluğu ve otobüscünün yolcu indirip bindirmesine göre bu süre farklılık gösterebilir.
hesabın var mı? giriş yap